PROFESÖR DAĞLI'DAN ŞOK BİBER GAZI AÇIKLAMASI
TÜRK Toraks Derneği Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, toplumsal olaylarda kullanlan biber gazının kısa sürede etkili olmasının yanında uzu...
BİBER GAZI KİMYASAL SİLAH
TÜRK Toraks Derneği Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, toplumsal olaylarda kullanlan biber gazının kısa sürede etkili olmasının yanında uzun dönemde de etkili olduğunu; bu gazın kimyasal silah sözleşmesindeki serbest bırakılmış gaz olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi.
Türk Toraks Derneği'nin (TDD), Antalya'da devam eden 17'nci Yıllık Kongresi'nin basın toplantısı, Titanic Belek Deluxe Otel'de yapıldı. Toplantıya, 17'nci Yıllık Kongre Başkanı Kıvılcım Oğuzülgen, TTD Genel Başkanı Prof. Dr. Sedat Altın, 2'nci Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Kongre Basın İlişkiler Sorumlusu Prof. Dr. Ayşın Şakar Coşkun, 1'inci Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Feyza Erkan, Genel Sekreter Doç. Dr. Hikmet Fırat, Hukuk Danışmanı Avukat Turgut Kazan katıldı.
Kongre hakkında bilgi veren TTD Genel Başkanı Prof. Dr. Sedat Altın, 'Doğayı Korumak' temasıyla gerçekleştirilen kongrede, akciğer sağlığını tehdit eden konular, güncel sağlık politikaları ve göğüs hastalıkları alanındaki yeni yaklaşımlar ele alındığı söyledi. Prof. Dr. Altın, yurtiçi ve yurtdışından 1400 bilim insanın katıldığı kongrede göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisi ve çocuk göğüs hastalıkları alanlarındaki birçok konuda son gelişmelerin detaylı olarak ele alındığı 81 oturumda, deneyimli 400'e yakın uzmanın bilgi ve deneyimlerini paylaştığını aktardı.
HER YIL 3 MİLYON KİŞİ KOAH'TAN ÖLÜYOR
Basın toplantısına katılan Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, çevresel etkiler nedeniyle akciğer hastalıklarının insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Prof. Dr. Yorgancıoğlu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre tüm dünyada 50 milyon insanın KOAH (Kronik Tıkayıcı Akciğer Hastalığı) hastası olduğunu, her yıl 3 milyon kişinin bu nedenle öldüğünü söyledi. Bu hastalığın çok önemli bir sağlık sorunu olmasına rağmen kamuoyu tarafından yeterince iyi tanınmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yorgancıoğlu, "Türkiye verilerine göre ülkemizdeki en önemli ölüm nedenleri arasında KOAH 3'üncü sırada yer alıyor. Türkiye'de, 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH var" dedi.
300 MİLYON HASTA VAR
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kıvılcım Oğuzülgen ise astım konusunda bilgi verdi. Astımın tüm dünyada her etnik ve yaş grubundan, farklı sosyoekonomik yapıda 300 milyon insanı etkilediğine dikkati çeken Prof.Dr. Oğuzülgen, Türkiye'de ise yaklaşık her 12- 13 erişkinden biri ile 7- 8 çocuktan birinin astım hastası olduğunu vurguladı. Astımın görülme sıklığının yaşam ve çevre koşullarına bağlı olarak arttığını anlatan Prof. Dr. Oğuzülgen, tüm dünyada astım nedeniyle yılda 250 bin kişinin öldüğü kaydetti.
VEREM HALEN BÜYÜK TEHDİT
Kongrede değerlendirilen diğer bir konunun ise verem (tüberküloz) hastalığı olduğunu aktaran TTD Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı da dünyada veremin hala büyük bir sorun olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Dağlı, verem mikrobunu öldüren ilaçların 1940'lı yıllarda bulunmasına rağmen her yıl ortaya çıkan 8, 7 milyon verem hastasının üçte birine tanı konulamadığını aktardı. Başka bir değişle 3 milyon hastaya tanı konulamadığına işaret eden Prof. Dr. Dağlı, "Bunun sonucunda yılda 1,3 milyon, yani her gün 3 bin 600 verem hastası yaşamını yitirmekte" diye konuştu. Prof. Dr. Dağlı, Türkiye'de 2012 yılında kayıtlı 14 bin 691 verem hastası olduğunu kaydetti.
BİBER GAZI RİSK TEHLİKESİ
İnsan sağlığının korunması için çalışma yaptıklarını belirten Prof. Dr. Elif Dağlı, "TTD'nin amacı akciğer sağlığını korumaktır. Dernek olarak, özellikle son 4 yıldır güvenlik güçlerinin göz yaşartan silahları kullanma yöntemlerine aktif gözlemci olma ve gereğinde halk sağlığını koruyan çalışmalar yapma, kamuoyunu aydınlatma işlevlerini düzenli olarak yerine getirmeye çalışmaktayız. Bu kapsamda 'Göz Yaşartan Gazlar Çalışma Grubu'nu kurduk. Bu kurul kamuoyunu aydınlatıcı bildiriler yayınlamış, bilimsel derleme ve epidemiyolojik çalışmalar yapmıştır ve yapmaktadır" dedi. Biber gazının kısa sürede etkili olmasının yanında uzun dönemde de etkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Elif Dağlı, şöyle dedi:
"Bu kapsamda göz yaşartıcı gazlar solunabilen gazlar olduğu için akciğerde olası zararları olabileceği göz önünde bulunarak Ankara ve İstanbul'da Gezi eylemleri sırasında ve sonrasında yaşananlar sonucunda 546 kişi üzerinde anket uygulaması ve solunum fonksiyon testleri yapıldı. Bulmuş olduğumuz sonuçlardan katılımcıların 5'te 1'inin kapalı alanda ya da bir metre mesafeden biber gazına maruz kaldığını gördük. Kimyasal silah sözleşmesinde tarif edilenin dışında kullanılmış olduğunu görmekteyiz. Bizim iki bulgumuz oldu. Bunlarda birisi biber gazı kısa süreli etkisi olduğu için kullanılabilir bir gazdır. Ancak bizim çalışmalarımızda 3 haftaya kadar solunum sıkıntısı, öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi belirtiler olduğu görüldü. Dolayısıyla biber gazının etkileri kısa süreli değildir. İkinci bulduğumuz önemli nokta ise gaza maruz kalmak üzere protestonun içinde bulunmayan, ama iş yerleri ve ya evlerinin protesto alanlarına yakın olması nedeniyle bir aya yakın sürekli olarak gaza maruz kalmış insanlarda aynı belirtilerin ortaya çıktığı gözlendi. İnsanların 5'te 1'inde akciğerlerin içerisindeki küçük hava yollarında tıkanıklık olduğu saptandı. Dolayısıyla bu gaz çok fazla ve yoğun olarak uygulandığı zaman sadece hedeflenmiş grup dışında kişileri de etkilediği saptanmıştır. Bunun için bu gazın kimyasal silah sözleşmesindeki serbest bırakılmış gaz olmaktan çıkarılması için bilimsel çalışmaları sürdüreceğiz."
Kaynak: