Anadolu Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pinar bitkisinin karaçam ormanları başta olmak üzere Anadolu'da yaygın bulunduğunu söyledi.

Saha çalışmalarında halkın bu bitkiyi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullandığını gördüklerini belirten Yücel, daha sonra 5 öğretim görevlisi arkadaşıyla bu bitki üzerinde çalışma yapmaya karar verdiklerini anlattı.

Prof. Dr. Yücel, bitkiyi laboratuvar ortamına taşıdıklarını dile getirerek, "İncelediğimizde bitkinin kimyasal içeriğinde rejin, kuersetin ve tanen gibi kimyasal bileşiklerin olduğu görüldü. Kuersetin miktarının oldukça fazla olduğunu fark ettik. Kuarsetin özellikle kanser tedavisinde kullanılan ilaçların ham maddesini oluşturuyor. Dolayısıyla 'Bu bitki kanser tedavisinde kullanılır mı?' diye düşünerek yola çıktık" ifadesini kullandı.

Bitkiyi doğadan topladıktan sonra laboratuvarda özel koşullarda ekstresini elde ettiklerini aktaran Yücel, "MCF-7' meme kanseri tipinin standart hücrelerini yurt dışından satın aldıklarını bildirdi. Yücel, bu kanser hücrelerini laboratuvar koşullarında çoğalttıktan sonra özel olarak elde ettikleri bitki ekstresini kanser hücrelerine değişik yöntemlerle uyguladıklarını ifade etti.

"İlk bulgulara göre 'umut var' gözüküyor"

Prof. Dr. Ersin Yücel, meme kanserinin kadınlarda fazla görüldüğünü hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Laboratuvar çalışmalarımızın yüzde 70'i tamamlandı. Halihazırda deneylerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. İlk verilerde pinar bitkisinin kanserli hücreleri belli oranda bloke ettiğini gördük. Bunu gördükten sonra diğer testlerle bunu doğrulamaya çalışıyoruz. Ayrıca pinar bitkisinin 8 mikroorganizma üzerinde de etkili olduğunu belirledik. Esas hedefimiz, kanser tedavisinde kullanılan ilaçların yapımında temel olabilecek yeni kimyasal bileşiklerin üretilip üretilemeyeceği konusunda bir araştırma yapmak."

"Çayını içerek kanseri tedavi etmesini beklemek yanlış olur"

Projenin yaklaşık 3 yıldır devam ettiğinin altını çizen Yücel, "Halen çalışmalar tamamlanmadı ama ilk bulgulara göre 'umut var' gözüküyor. Pinar bitkisi her yerde bulunabiliyor, yaklaşık 1-1,5 metre boya ulaşabiliyor. Halihazırda ekonomik değeri yok. Bundan ilaç ham maddesi elde edebilirsek bu bitkiyi ülke ekonomisine de kazandırmış olacağız" diye konuştu.

Vatandaşlara uyarıda da bulunan Yücel, "Şunun altını çizmek isterim; bu bitkiden elde edilen ekstreler çok özel koşullarda üretiliyor. Dolayısıyla ormandan toplayıp çayını içerek kanseri tedavi etmesini beklemek yanlış olur" ifadelerini kullandı.