ERKEKLERİN REGL DÖNEMİ VAR MI?
Regl ağrılarımız, nedensiz kaprislerimiz, hızla alıp verdiğimiz kilolar, kararsızlıklarımız ya da değişken ruh hallerimiz... Kadın dünyasında hormonların neden olduğu gel-gitleri algılamak oldukça kolay. Peki ya erkekler? Hormonlardan nasıl etkileniyorlar
Erkeklerin ergenlik dönemleri kadınlarınkine oranla neden daha zorlu geçer?
13 yaşındaki oğlunuzu yaz kampına gönderiyorsunuz... Gözü futboldan başka bir şey görmeyen genç delikanlı, dönüşünde sadece kızlardan söz etmeye başlıyor. "Ergenlikte, bazı erkek çocuklardaki testosteron seviyesi bir, iki ay içinde 18 kat artabilir. Bu gibi durumlarda, arzu patlamaları bir tür travmaya dönüşür. Genç kızlar için bu dönem daha yumuşak geçer. Vücutlarındaki testosteron artışı, kişiye göre değişiklik göstermekle birlikte, en fazla üç ya da dört kat artar. Üstelik bu artış birkaç yıl içinde gerçekleşir" diye açıklıyor uzmanlar.
Erkeklere özgü hormonlar birden fazla mıdır?
Evet... En tanınanı ve etkin olanı ise testosterondur. Bu hormon; adını aldığı üzere testislerden salgılanır. Androjenler, ergenlik döneminde erkeklerin seksüel karakterini (penis büyüklüğü, ereksiyon, boşalma, ses kalınlığı, kasların gelişimi vb.) oluşturduğu gibi psikolojik yapılarında da belirleyici araçtır. Erkeklerin yetişkinliklerinde salgıladıkları testosteron oranı tüm seksüel özelliklerinin devamlılığını sağlar. Ancak zaman içinde seksüel özelliklerde belirgin rol oynayan androjenlerde azalma ve libidoda düşüş meydana gelebilir. Androjenler, kas sisteminin oluşması ve güçlenmesi için de hayati önem taşırlar. Bunun yanı sıra kadınlık hormonu östrojenin de belli oranda salgılanmasını sağlarlar.
Erkekler kadınlık hormonu da salgılarlar mı?
Evet... Fazla salgılanan erkeklik hormonları otomatik olarak östrojene dönüşür. Oysa kadınlarda erkeklik hormonu yani testosteron, böbrek üstü bezleri tarafından salgılanır ve bu oran son derece düşüktür.
Erkeklerin kadınların regl dönemi gibi bir döngüsü var mıdır?
Androlog ve Psikosomati Uzmanı Dr. Sylvain Mimoun; "Hayır... Kadınlardaki gibi düzenli bir döngüleri, yani regl dönemleri ya da ağrıları yoktur. Ancak sperm oluşumu söz konusu olduğunda, 72 günlük bir döngüden söz edilebilir. Hatta sırf bu nedenle bir uzman kısırlık testi için sperm örneği istediğinde yaklaşık üç aylık bir bekleme süresi öngörülür" diyor.
Erkekler de kadınlar gibi duygusal gel-gitler yaşarlar mı?
Hayır! Testosteron seviyeleri gün işinde inip çıksa da, duygusal değişimler ve yorgunluk gibi olumsuzlukları sıklıkla yaşamazlar. "Hormonları, özellikle sabahları en yüksek seviyededir. Bu da genellikle ereksiyon halinde uyanmalarına neden olur" diyor Dr Mimoun.
Erkeklik hormonu sinir sistemleri üzerinde de etkili midir?
Yapılan son bir araştırmaya göre; on yaşından küçük, her üç erkek çocuktan ikisi, okulda ya da sokakta oyun oynarken sorun çıkarıyor. Oysa bu oran kız çocuklarında beş kızda bir oranında seyrediyor. Peki, bundaki en büyük etmenin erkeklik hormonu olduğunu söylemek mümkün mü? "Hayır" diyor Boris Cyrulnik ve ekliyor: "Testosteron kişiyi asabi kılmaz. Sadece kas gücü üzerinde etkilidir. Tabii bir de libido üzerinde. Ancak bu durum her iki cins için de geçerli. Testosteron salgılayan her kişi daha arzulu olur. Arzularının dile getiriliş biçimi ise aynı şekilde abartılıdır. Bu durum, hormon alımı durduğu anda geçecektir."
Günlük hayatta agresif kişilikler ile erkeklik hormonu arasında neden hep sıkı bir bağ kurulur?
Nörobioloji Uzmanı Catherine Vidal durumu şöyle açıklıyor, "Bu insanların kolayına giden bir inanış. Daha küçük yaşlarda erkek çocuklarla kız çocuklar birbirlerinden ayrıştırılıyor. Bu ayrıştırma, toplum içinde kabul görmek için bir tür zorunluluk. Erkekler ağlamamalı çünkü erkek adam güçlüdür. Kızlar narin olmalı, duygularını ender dile getirmeli. Eğer hamilelik, menopoz, andropoz, ergenlik gibi geçici bir durum yoksa insanların kadına ve erkeğe biçilen rollerden şaşma hakkı da yok. Çünkü eğitim, toplum ve kültür bunu gerektiriyor.
Psikolojik travmalar erkeklerin hormonları üzerinde de kadınlarınki kadar etkili midir?
Özellikle 45 yaşından sonra, bazı erkekler hormonlarının azaldığını rahatlıkla fark edebilirler. Bu durum kendini ateş basmaları ve libido düşüşü olarak gösterir. Bu gibi durumlarda dışarıdan hormon takviyesi yapmak gerekir. Tıpkı kadınların menopoz döneminde hormon almaları gibi, erkeklerin de bu desteğe ihtiyaçları olabilir. "Beynin duyguları kontrol eden noktası, hipofiz bezi ve hipotalamüs ile doğrudan bağlantılıdır. Her ikisi de seksüel hormonlar üzerinde önemli rol oynar. Herhangi bir sıkıntı, libidoda azalmaya zemin hazırlar. Bu da erkeklerin hayattan zevk almalarını engeller" diyor Sylvain Mimoun.
Erkekler andropoz kurbanı olabilirler mi?
Menopoz her kadın için geçerli iken, andropoz her erkek için geçerli olmayabilir. Zaman içinde erkekler bazı fiziki, psikolojik ve seksüel değişimler yaşayabilirler. 50 yaşından sonra erkeklerin %10'u ila %20'sinde testosteron oranında düşüş gözlemlenebilir ve bu andropoz ile karıştırılabilir. Böylesi durumlarda, ereksiyon problemleri ya da benzer seksüel sorunlar, yorgunluk, hafıza zayıflığı, bel bölgesinde kalınlaşma, libidoda düşüş, fantezi kurmada güçlük, sıcak basması gibi sorunlar yaşanabilir. Kısacası; kim demiş erkeklerle kadınlar birbirlerinden çok farklıdır diye?
VIAGRA'DA HORMON...
İster Viagra, ister muadil ilaçlar olsun, hiçbiri içeriklerinde hormon ya da farklı aktif uyaranlar barındırmazlar. Viagra; lokal bir uyarandır. Vücutta bulunan bazı enzimleri harekete geçirir ve o bölgedeki kan akışını hızlandırır. Uyaranlar artınca ereksiyon oluşur ve oluşan ereksiyon hem daha şiddetli hem de daha uzun sürelidir. Bu tür ilaçlar reçete ile satılır ve ne cinsel isteği ne de duygusallığı artırmak gibi özellikleri bulunmamaktadır. Tek yaptıkları ereksiyona geçişi kolaylaştırmak ve özgüven kazandırmaktır ki bu da aslında işin özüdür.
mahmure