‘Karın virüsü’ olarak da bilinen Norovirüs’ün, İngiltere’den sonra Türkiye’de de görülebildiğini belirten Doç.Dr. Öner, 2016’nın ’Grip yılı’ olabileceğini söyledi. Doç.Dr. Öner, “Özellikle risk grubu olan gebe, yaşlılar, akciğer hastalığı ve bağışıklık sistemi baskılanan hastaların aşılanması gerekir. Fakat bu yıl ismini ilk defa duyduğumuz ve antibiyotik tedavisinin yararsız olduğu viral enfeksiyonlar ortaya çıktı. Karın gribi olarak bilinen Norovirüs İngiltere’de yaklaşık 1 milyon insanı etkiledi ve şimdi tüm Avrupa’ya yayılıyor” diye konuştu.

BELİRTİLERİ NELER?

Doç. Dr. Gökalp Öner, ‘Karın virüsü’ bulaşıcılığının çok fazla olduğunu ifade ederken belirtileri ile ilgili şunları söyledi, “Bu virüs, bulaştıktan 1-2 gün sonra bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, ateş, baş ağrısı, vücut kırgınlığı şeklinde bulgularla ortaya çıkıyor ve çoğunlukla 3 gün içerisinde bulgular geçiyor. Risk grubu olan gebeler, yaşlılar, akciğer hastalarında sıvı kısıtlılığına bağlı böbrek yetmezliğine kadar gidebiliyor.” Norovirüs’ün bakterial bir enfeksiyon olmadığından antibiyotik kullanımının önerilmediğini ifade eden Doç.Dr. Öner, Antibiyotik kullanıldığı halde yararlı bakterilerin ölmesi sonucu hastalığın daha da ilerleyebildiğini söyledi.

Doç.Dr. Gökalp, “Bu hastalığın tedavisinde önemli olan bol sıvı tüketmek eğer ağızdan alamıyorsak damar tedavisi için mutlaka doktora başvurmak gerekiyor. Bulgular düzelene kadar en az 2 gün yatak istirahati yapılması ve ev ahalisine bulaşmaması için hastalığın bulgularının geçmesinden 2 gün sonraya kadar ortak bardak, tabak, kaşık gibi aletlerin kullanılmaması gerekmektedir. Ellerin düzenli yıkanması, dezenfektanlarla yüzey alanlarını silmek ve dışarıda giydiğimiz kıyafetleri yıkamak çok önemli. Ayrıca ishal ve kusma alanları 1000-5000 ppm yoğunlukta çamaşır suyu ile yıkanmalıdır. Norovirüs, 60 derece sıcaklığa kadar direnç gösterebiliyor ve yüzey alanlarında 2 haftaya kadar kalabiliyor. Çamaşır ve bulaşık makinalarını 60 derecenin üzerinde kullanılmalıdır. Özellikle gebelikte sıvı kaybına veya yüksek ateşe bağlı düşük ve erken doğumlara neden olabilir. Müdahalelerle ateşin çıkmadan düşürülmesi çok hayatidir.” (Vatan)