Çinli bilim insanları domuzdan insana organ nakline hazır
Çinli bilim insanları, domuzlardan insanlara organ nakli konusunda önemli yol katetti. Amaç genetik olarak modifiye edilerek insan uyumlulaştırılmış domuz organlarını insanlara nakil etmek.
Nakil bekleyen hasta çok ancak yeterli sayıda organ vericisi yok. Türkiye’de 25 bini aşkın kişi organ nakli sırasında. Ancak yılda sadece 5 bin civarı nakil yapılabiliyor. Dünya çapında her gün yüzlerce insanın organ bulamadığı için hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Bu sorunu kesin olarak çözebilecek bir yaklaşım var: Genetiği değiştirilmiş domuzların organlarını insanlara nakil etmek. Hayvanlardan insanlara dolu ya da organ nakli olarak geçen bu işleme xenotransplantasyon (zenotransplantasyon, yani “dışarıdan aktarım”) adı veriliyor.
NEDEN DOMUZ?
Domuzlar, özellikle kalp, böbrek gibi organları insanlardakiyle hem boyut hem de metabolizma açısından yakın benzerlik gösterdiği için nakillerde ideal adaylar. İnsanın yaşayan en yakın akrabası olan şempanzeler de potansiyel olarak organ kaynağı olabilirler, ancak nesilleri tehlike altında olduğundan ve üzerilerinde deney yapılması etik olarak kabul edilmediğinden, kullanılmıyorlar.
Çinli bilim insanlarının domuzlarda geliştirecekleri organlar bu bakımdan umut verici. Bilim insanları şimdilerde yetkililerden klinik araştırmalar için izin bekliyor.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ SORUNU
Çin’de yakın zamanda gerçekleştirilen araştırmalar, domuzlardan örneğin kalp ve karaciğer nakli yapılan maymunların bazen yıllarca hayatta kalabildiğini gösterdi. Ancak bu maymunlarda bağışıklık sistemi tamamen baskılanmıştı.
Bilim insanlarının, işlemin insanlar için tehlike arz edip etmediğini anlamak için insanlarda klinik araştırma aşamasına geçmeleri gerekiyor.
Sorun, nakledilen organın bağışıklık sistemi hücreleri tarafından yabancı olarak algılanması ve akyuvarların nakledilen organı imha etmesi. Aynı bağışıklık tepkisi insanlar arasındaki nakillerde de sorun kaynağı olabiliyor.
Bu sorunu aşmak için CRISPR adlı DNA editleme yöntemiyle domuz genlerinin, insan bağışıklık sistemini tetiklemeyecek şekilde değiştirilmesi hedefleniyor.
DNA’sı değiştirilmiş domuz hücrelerinden yeni bir domuz klonlamak da başlı başına bir işlem. Klonlama işleminde rahme yerleştirilen her 100 embriyodan ortalamada ancak 3’ü büyümeye devam ediyor.
400 DOMUZ KORNEASI NAKLİ
Doktorlar bu şekilde geliştirilmiş organları insanlarda denemek için hazırlar ancak bunun için önce resmi onay almaları gerekiyor.
Nanjing Tıp Fakültesi, Metabolik Hastalıklar Araştırma Merkezi Müdürü Zhao (Cao) Zijian yaptığı açıklamada, organ yetmezliği nedeniyle ölen hastalar olduğunu ve bu konuda çaresiz olan yakınlarının, onların hayatta kalabilmelerini umut ettiklerini dile getirdi.
Çin bu alanda lider konumda. Çin’deki BGI şirketi dünyadaki en büyük domuz klonlama fabrikasına ev sahipliği yapıyor. Yılda yaklaşık 1000 klonlanmış domuz yavrusu dünyaya geliyor.
Bunun yanı sıra hükümet ülkedeki enstitülerin xenotransplantasyon projelerini destekliyor. Çalışmalar 10 kurumu içeren bir ulusal proje şeklinde yürütülüyor.
Daha önce Çin’de idam edilen mahkumların organları nakillerde kullanılırken, 2015 yılında bu uygulamanın son bulmasıyla ülkedeki organ nakli ihtiyacının akut hale geldiği belirtiliyor.
Çin’de xenotransplantasyon konusunda şimdiden ilerleme kaydedilmiş durumda. Ülkede 2010 yılından beri %95 başarı oranıyla domuzlardan insanlara 400 kornea nakli ameliyatı yapıldı.
Ancak kornea, kan akışı içermediği için bağışıklık sistemi tarafından reddedilme riski taşımıyor. Şimdi bilim insanları hükümetten benzer şekilde domuzdan insana kalp veya böbrek gibi organ nakli ile ilgili klinik araştırmalar için izin bekliyor.
BGI’a bağlı klonlama fabrikasından bir araştırmacı, dünyanın gelecekte organ konusunda Çin’e bağımlı hale geleceğini söyledi.
2019’A BAŞLAR MI?
Zhao, genetik olarak modifiye edilmiş domuz organlarının insanlarınkiyle %50 oranında benzerlik gösterdiğini dile getirdi.
Aynı araştırma ekibinden bir araştırmacı, 2019’a kadar domuzlardan nakillerin başlamasını beklediğini söyledi. Ancak South China Morning Post’a konuşan bir diğer Çinli araştırmacı, nakillerin başlamasının çok daha uzun zaman alacağını tahmin etti.
Geçtiğimiz ay da ABD’li ve Çinli araştırmacılardan oluşan bir ekip Science dergisinde yayımladıkları bir makalede, CRISPR yöntemini kullanarak domuzlarda bulunan bir virüsü susturabildiklerini göstermişlerdi. Ekip, genomu PERV adlı virüsten temizlenmiş GDO domuzların xenotransplantasyon için daha güvenli olabileceğini belirtiyor.
Organ nakli uzun ve zorlu bir süreç. Çin’in ne kadar başarılı olacağını hep birlikte göreceğiz.
Not: Çin kapitalizmi uzun vadeli ihtiyaçlarını Türkiye kapitalizminden daha iyi planlayabiliyor: Çin’in ortalama ulusal geliri Türkiye’nin altında olmasına rağmen, onyıllardır sistematik olarak eğitim, bilim ve araştırmaya yatırım yaparak ve merkezi planlama sayesinde bilim ve teknoloji alanında öncüleşmiş olması dikkat çekici.
haber.sol.