Henüz 2 aylıkken ateşlenip beyin kanaması geçiren, 4'üncü beyin ameliyatına girdiğinde doktorların ümidini kestiği 2.5 yaşındaki Boran Ali Özcan, yaşam savaşını kazandı. Beyin ameliyatlarından sonra sarılık ve şiddetli kaşıntı ortaya çıkan Boran Ali, bir de karaciğer nakli olup kaşıntıdan kurtuldu.

Boran Ali'ye 50 yaşındaki dedesi Ali Özcan'dan alınan karaciğer parçası nakledilirken; anne Cansu Özcan, “9 aylıktan itibaren kaşınmaktan gözüne bir damla uyku girmeyen oğlum artık rahat uyuyor. Nakil yüzünden ertelenen 5'inci beyin ameliyatında kafasına yeniden kemik konulacak" dedi.

Balıkesir'in Manyas İlçesi'nde oturan, çiftçi Cansu- Şeref Özcan çiftinin 7 yaşındaki Ali Boran ve 5 yaşındaki Yağmur'un ardından 3'üncü çocukları Boran Ali 29 Ekim 2011'de dünyaya geldi. Cumhuriyet Bayramı'nda kucaklarına aldığı bebeğe yine dede Ali Özcan'ın adı verildi. Yaşarken isminin konulmasını istememesine rağmen çocuklarını ikna edemeyen dede Ali Özcan, ileride isim karışıklığı olmaması için büyük torununa Ali Boran adını koydu. Üçüncü torun da erkek olup adı Ali konulunca dede, bu torununa da Boran Ali adını verdi.

Doğumuyla ailesine bayram sevinci yaşatan minik Boran Ali, 2 aylıkken ateşlenince hastanelik oldu. Özcan çifti, minik oğullarını çocuk doktoru bulunan Gönen Devlet Hastanesi'ne götürdü. Bu hastanede oğluna bacağından ateş düşürücü iğne yapıldığını belirten anne Cansu Özcan, 2 aylıkken başlayan hastane maceralarına Boran Ali 2.5 yaşına geldiğinde 4 beyin, 1 nakil ameliyatı sığdığını söyledi. Anne Özcan, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Oğlumun bacağında iğne yapılan yere pamukla bastırın dediler, bir-iki dakikada geçmesi gerekirken kanama durmadı. Yarım saati geçti, bunun üzerine oğluma bu kez kanamayı durduracak iğne yaptılar. Kanama durdu, ama oğlum uyku halinde havale geçiriyormuş. Oğlumu Bursa'ya Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne götürdük. Bize oğlumuzun beyninde ceviz büyüklüğünde kanama olduğu söylendi, 'hazırlıklı olun', dendi. Boran Ali'yi yoğun bakıma aldılar, sonra Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'den bir beyin cerrahı geldi, oğluma baktı. Hemen Boran Ali'yi ambulansla bu hastaneye sevk ettiler. Tam 2.5 aylık olduğu gün oğlum 4 saat süren bir beyin ameliyatı geçirdi. Kafatasına kemik koydular. Bu bir yıl kalacak, sonra çıkarılacak, kafasını düzelteceklerdi. Ama kafası şişti, yumru belli oluyordu. 20 gün sonra taburcu olduk. Kafasında akıntı vardı, 5 Temmuz 2012'de 2'nci kez ameliyata alındı, kemik çıkarıldı. Ancak bu ameliyattan sonra da dikişler tutmadı, akıntı sürdü ve 17 Temmuz'da 3'üncü, 19 Temmuz'da 4'üncü kez oğlumu beyin ameliyatına aldılar. Bu son ameliyatta doktorlar ümidi kesmişti. Ama oğlum hayata tutundu. Ameliyat geçirdiği yerde şimdi boşluk var. Bu beyin ameliyatlarının olduğu dönemde, 9 aylık olan oğlumda sarılık ve kaşıntı ortaya çıktı. Vücudunun her yanı yara içindeydi, kaşıyor, kanatıyordu, uyku uyuyamıyordu. O zaman karaciğer biyopsisi yapıldı, bir şey çıkmadı. Sarılık ilaçlarla düştü ama kaşıntı hiç kesilmedi. Hastaneler evimiz oldu, oğlum huzursuz, yüzü gülmeyen bir çocuk oldu. Geçen 19 Aralık'ta Boran Ali'ye yine karaciğer biyopsisi yaptılar. Bu biyopsiden alınan parça bu kez Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne gönderildi. Oradan gelen sonuç ve karar; karaciğer nakli oldu. Karaciğer nakli için de İzmir Kent Hastanesi'ne sevk edildik. İki oğlumun da adını taşıdığı kayınpederim, çok sevdiği torununa yeniden hayat verdi. Artık oğlum kaşınmıyor, yüzü gülüyor, o da uyuyor, biz de. Geceleri acıktığı için, mama için uyanıyor. Oğlum da biz de huzur bulduk. Oğlum konuşmaya da başladı. Doktorlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Karaciğer nakli nedeniyle ertelenen 5'inci beyin ameliyatı da eylülde yapılacak, oğlumun kafatasına yeniden kemik konulacak."

DEDEDEN KARACİĞER NAKLİ YAPILDI, KAŞINTILAR BİTTİ

Minik Boran Ali'nin karaciğer nakli 22 Nisan 2014 günü İzmir Kent Hastanesi'nde Doç. Dr. Murat Kılıç ile Doç. Dr. Murat Zeytunlu başkanlığında, Prof. Dr. Mehmet Alper, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen, Opr. Dr. Rasim Farajov ve Dr. Onur Duygu'dan oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi. 4 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra servise çıkarılıp taburcu edilen Boran Ali'nin sarılık olup, aşırı kaşınmasına safra asitlerini taşıyan pompa bozukluğunun yol açtığını belirten Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, "Boran Ali, şiddetli kaşıntı yüzünden uyuyamayan, sürekli dolanan bir çocuktu. Cildinde de ciddi yaralar vardı. Karaciğerde problem olduğu için tedaviye yanıt vermeyen kaşıntılar yüzünden perişandı. Tanısını koyduk, karaciğer nakli oldu ve şimdi gayet iyi, kaşınmıyor, rahat rahat uyuyabiliyor. Anne baba verici olmak için uygun değildi. Dede sağlıklıydı, nakli ondan yaptık. O da çok iyi" diye konuştu.

En küçük torunu Boran Ali'ye yeniden hayat veren 2 çocuk, 3 torun sahibi dede Ali Özcan da sağlıklı ve mutlu olduğunu belirterek, "Torunum aylarca bu kaşıntıdan, sarılıktan kurtulmak için tedavi gördü. Ama çaresi nakilmiş. Kontrol için gelmiştik, ben uygunsam gönüllüyüm, dedim. Gelinimin, oğlumun bile haberi yoktu. Torunum için canımı veririm. Hem çocuklarıma hem torunlarıma çok düşkünüm, onları çok seviyorum. Onun kaşınmadan, oyun oynadığını görmek, bana dede demesi yeter" dedi. Röportaj sonunda Ali Özcan'a "dede" diyen minik Boran Ali dedesini mest etti.