Nalan Türkeli
Yaratancılık Oyunu
Toplum üzerinde egemenlik kurmak isteyenler, sorgulanması yasaklanmış inançlarla belliyor, gelmişimiz, geçmişimizi de.
"Sorgulamak günahtır telkinleriyle büyütülüyor çaresizlik.
"Kör inançlara yenik düşüren kim;" diye düşünüldüğünde, benim de ilk aklıma gelen, din tüccarlığıyla cehaletten beslenen o sözde ahlak abidesi İktidarlardır.
Hele bir gelmeye görsünler başa. Her şeyin sahibi sanırlar kendilerini.
Malımızın, aklımızın, hatta canımızın bile.
Birbirlerini kutsayarak yol alırlar. Bitmek tükenmek bilmeyen iktidar sarhoşluğu ve doyumsuz nefislerine sebep meşrulaştırırlar köleci sistemi.
Yiye yiye doymak bilmezler.
Her şey kurbanlıktır onlara göre, herkes ümmettir.
Bilim, sanat, teknoloji ve insanlığın gelişimi adına ne varsa, hepsine düşmandırlar. "Bunlar dinsel emirler" yalanıyla karartırlar ülke geleceğini.
"Biatse biat, itaatse itaat" söylemleriyle, baştaki muktedir kutsallaştırılır ilkten.
Cilalanır, parlatılır.
Cahiliye dönemine özenle çalışırlar harıl harıl.
İbadet sayılır, Başbakana dokunmak.
Bu da yetmez, peygamberlik mertebesine yükseltilir.
Öte yandan, şehitler kelle sayısına göre değerlendirilir.
Kazalar, savaşlar, hatta cinayetlerin de adı kader olur.
Demokrasinin amaç değil, araç olduğu algısı yayılır.
Günah işleme özgürlükleri vardır, çalmak da mubahtır.
"Çalıyor ama çalışıyor" kavramı, ayet gibi sunulur.
Kadına şiddet ve cinayetler, abartılı bulunur.
Zaten kadın erkek eşitliğine de inanılmaz, din anlayışında.
Sık sık dile getirilir şeriat yasaları.
Tee peygamberden kalma gelenekçilikle, erkeğin kadın üzerindeki hakimiyetidir esas alınan.
İşsizliğin nedeni, kadınların çalışmasından kaynaklanmaktadır. Evdeki işleri neye yetmiyordur?
Kızlar okuyunca, erkekler evlenecek kız bulamıyordur.
Her kadın, en az üç çocuk doğurmalıdır.
Bu görüş ve söylemleri eleştirenlerse, ya omurgasızdır, ya namert.
Miting alanlarında; "Aşağılık kadın" diye, bangır bangır bağırma özgürlüğü de muktedire helaldir. Çünkü o sadece, (şeriatçı) kafayla, kadın ve insanlık aleyhi, dinci söylemlerle vücut bulabilir.
Kadın kimliği, cinsiyetçi ayrımcılıkla hükümsüz kılınırken, ne anlama geldiğini bilmeden alkış tutar biatçılar.
Eğer bizler de daha gelişmiş bir toplumda doğup büyümüş olsaydık, kötülük kaynağı muktedirlerin ömrü bu kadar uzun olur muydu?
Tüm bunların nedeni sorgulanmadıkça, aşağılanmak, soyulmak, insandan sayılmamak, takdiri ilahi olmaktan kurtulamayacak.
Din tüccarları alkışlandıkça, bu ülkede de küme düşecek insanlık.
Sahi, insanın, insanlığın aşağılanmasından feyiz alan, asıl kim?
Yaratan mı, yoksa yaratancılık oynayan bu din tüccarı simsarlar mı?