Utanç Davasında Utandıran Bir Karar Daha
BİNGÖL'DEKİ TECAVÜZ DAVASINDA TUTUKLU SANIĞIN TAHLİYESİNE AVUKATLARDAN TEPKİ
Adil ÖNAL
BİNGÖL'de 16 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulundukları suçlamasıyla yargılanmalarına başlanılan 8 uzman çavuştan tek tutuklu sanık olan M.T.'nin tahliye edilmesine, mağdur avukatları tepki gösterdi.
BİNGÖL'de 16 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulundukları suçlamasıyla yargılanmalarına başlanılan 8 uzman çavuştan tek tutuklu sanık olan M.T.'nin tahliye edilmesine, mağdur avukatları tepki gösterdi.
Bingöl'de 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' ve 'müstehcenlik' suçlamalarıyla, haklarında 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezaları istenen 1'i tutuklu 8 uzman çavuşun yargılanmasına dün Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşma sonunda mahkeme heyeti, tek tutuklu sanık olan M.T.'nin tahliye edilmesine karar verirken, mağdur avukatları buna büyük tepki gösterdi. Duruşmanın bitmesinin ardından Bingöl Adliyesi önünde basın açıklaması yapan E.A.'nın avukatları, mahkeme kararına itiraz edeceklerini söyledi.
E.A.'nın avukatı Canan Çakabey, mahkemede istedikleri sonucu alamadıklarını belirterek, "Dosyada tüm sanıklar savunmalarını yaptı. Mağdure de aynı şekilde beyanda bulundu. Mahkeme hiç beklemediğimiz kararlar verdi. Sanıkların tutuklanmasına ilişkin talebimize ret kararı verilerek, adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı verildi. Bizce verilen bu karar kamuoyu vicdanını ciddi bir şekilde zedelemiştir. Bu kararın doğru olmadığını düşünüyoruz. Bu karara itirazda bulunacağız" dedi.
'YARGININ KARARI ANLAŞILIR DEĞİL'
Duruşmayı izleyen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise sanıkların tutuklanmasına ilişkin taleplerinin reddedildiği ve tutuklu bulunan M.T. hakkında tahliye kararı çıkarıldığını ifade ederek, "Türkiye'de yargı en basit suçlar için uzun tutuklama yoluna giderken, bizim tutuklama talebimizin rededilmesini anlaşılamaz buluyoruz. Tamamı asker olan 8 kamu görevlisinin 2 yıl boyunca 15 yaşından küçük bir kız çocuğuna sürekli bir biçimde cinsel istismar ve tecavüz suçu işlemeleri karşısında, yargının tutumu gerçekten anlaşılır değildir. Küçük bir kız çocuğunun 8 erkeğin tecavüze uğramasını ve intihara teşebbüs etmiş bir çocuğun halen ruhsal bütünlüğünün bozulup bozulmadığı tartışılıyor. Halen ruhsal bütünlüğünün bozulmamış olabileceğİ düşünülüyor. Yargı bugün bu ağır cinsel istismar ve tecavüz suçu karşısında tutuklama yolunu tercih etmemiştir. Gerçekten bu durumu anlaşılmaz buluyoruz" diye konuştu.
'HUKUKİ CİNAYET'
Bingöl Baro Başkanı Erdal Aydemir ise mahkeme kararını hukuki cinayet olarak değerlendirerek, "E.A.'nın cinsel saldırı ve cinsel tecavüz iddiasıyla yargılanmaya başlandığı andan itibaren tüm bölge baroları olarak bu davanın takipçisi olacağımızı belirtmiştik. Ancak yargının kararı cinayet çeşididir. Bir insan tarafından işlenmesi halinde buna cinayet denir. Bugün verilmiş olan bu tahliye kararı ve tutuklama talebi yönündeki red kararları bizce hukuki cinayettir" diye konuştu.