Türkiye "Evde Oturma" Birincisi Çıktı
Türkiye “15-29” yaş aralığında, çalışmayan ya da okula gitmeyen insanların genel nüfusa oranı itibarıyla OECD birincisi çıktı.
Kurum bunu kadınlar için aile içinde biçilen “yetiştirme” ve “ev işleri” görevlerine bağladı. Bir başka veriye göre Türkiye’de bu kez “15-19 yaş” grubunun eğitime erişim oranı 2001’de yüzde 30 iken on yılda ikiye katlandı ve yüzde 64’e çıktı, ancak oran hala üye ülkeler ortalamasının altında bulunuyor.
Türkiye’de öğretmen maaşları reel olarak geçen on yılda ikiye katlandı, bu gelişmeyle OECD genelinde öğretmen maaşlarında görülen en yüksek artışların yaşandığı ülkelerden biri Türkiye oldu. Türk öğretmenlerin Avrupa’daki meslektaşlarından “daha az” çalıştığı da belirtildi. Örgüt 2012’de zorunlu eğitimin 8’den 12 yıla çıkarılmasının gelecekte eğitime erişim oranını artırabileceğini bildirdi.
BİR BAKIŞTA EĞİTİM 2013
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nün bu yılki “Bir Bakışta Eğitim (Education at a Glance)” raporu yayımlandı. Raporda devletin aldığı önlemlerle yüzde 7 azalmasına karşın Türkiye’nin “bir işte çalışmayan ya da herhangi bir eğitim görmeyen” 15-29 yaş arası kişilerin genel nüfusa oranının yüzde 35’e ulaştığı, OECD ortalamasının ise yüzde 15 olduğu belirtildi.
Cinsiyetler açısından ise kadınların yüzde 50’si, erkeklerin ise yüzde 20’si “ne istihdam ne de eğitim içinde” yer almıyor. Raporda, “Türkiye’de kadınlarla erkekler arasındaki bu farklılık, kadınların ailedeki yetiştirme görevleri ve ev işlerinden sorumlu olmalarından kaynaklanıyor” denildi.
“15-29’LAR NEREDE”
Raporun “15-29 yaşındakiler nerede?” başlığıyla sunulan Türkiye bölümünde gençlerin çalışma hayatına zor geçmesinin genelde lise eğitimi görmemelerinden kaynaklandığı belirtildi. Türkiye’de 15-29 yaş aralığındaki kişilerin sadece üçte biri ortaokuldan sonra liseye devam ediyor. OECD ortalaması ise yüzde 68.
TÜRKİYE HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER
Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmeler şöyle:
-Üniversite mezunlarının edindikleri becerilerin piyasanın ihtiyaçlarıyla zor eşleştiği görülüyor.
-Finansal krizden sonra 15-29 yaş arası üniversite mezunları arasında istihdam oranı yüzde 8 azaldı, 2008’deki yüzde 62 oranı, 2011’de yüzde 54’e düştü. Rakam OECD’deki düşüşten yüksek oldu. OECD yıllık azalış ortalaması yüzde 5 idi.
-Türkiye eğitimin her kademesine katılımda ilerleme sağladı. 2011’da 5-14 yaş arası okullaşmada yüzde 95 oranına ulaşıldı. 15-19 yaş arası gençlerin eğitime katılımı 2001’de yüzde 30 iken, son onyılda ikiye katlanıp yüzde 64’e çıktı. Ancak 15-19 yaş okullaşması yüzde 84 olan OECD ortalamasının oldukça altında.
-Üniversite eğitimine erişim son onyılda güçlü iyileşme gösterdi, ancak diğer OECD ülkeleriyle kıyaslandığında hala düşük. 2011’de yetişkin nüfusun yüzde 14’ü üniversite eğitimine ulaştı, OECD ortalaması ise yüzde 32 idi. Erişim oranında gelecekteki büyüme potansiyeli, genç-yetişkinlerin (25-34 yaş arası) üniversite eğitimine erişimlerinin yüzde 19 olmasından dolayı görece sınırlı. OECD’de ise bu yaş grubunun üniversite eğitimine katılım ortalaması yüzde 30.
-Genel nüfusta lise ve üniversite bitirenlerin istihdam oranları sırasıyla yüzde 62 ve yüzde 76 ve OECD ortalamasından düşük. Türkiye’de üniversiteyi bitirmek iş bulmayı, diğer birçok OECD ülkesinden daha fazla kolaylaştırıyor.
-Birçok OECD ülkesinde 15-19 yaş arası kızlarda okullaşma erkeklere göre fazla Türkiye’de tam tersi olarak okullaşma erkeklerde 5 puan daha fazla. Okullaşma erkeklerde yüzde 67, kızlarda ise yüzde 65.
-Türkiye’de öğretmen maaşları reel olarak geçen on yılda ikiye katlandı, OECD’de öğretmen maaşlarında görülen en yüksek artışların yaşandığı ülkelerden biri Türkiye oldu. Ancak artışlara karşın öğretmen maaşları OECD ülkeleri ortalamasının oldukça altında: 15 yıllık bir deneyimden sonra ilkokul öğrencileri yılda 25 bin 189 dolar kazanıyor. OECD ortalaması ise 38 bin 136 dolar.
-1995-2011 arasında lise mezuniyet oranlarında OECD’deki en büyük artış Türkiye’de sağlandı.1995’te yüzde 37 olan lise mezuniyet oranı, 2011’de yüzde 56’ya yükseldi. Yıllık ortalama artış yüzde 2.6 oldu. OECD’de ise yıllık lise mezuniyeti artış oranı yüzde 0.6 idi. Aynı şekilde üniversitelerden mezun sayısı aynı dönemde dört kat arttı.
-Türkiye’de anaokullarında 23, ilkokullarda 21, liselerde 18 öğrenciye 1 öğretmen düşüyor. OECD ve AB21 ülkelerinde 1 öğretmene 5-6 öğrenci daha az düşüyor.
-Türkiye’de anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenleri Avrupalı ve OECD’li meslektaşlarından yaklaşık 100 saat daha az ders veriyor.