TÜRKİYE DEVLET OLALI BÖYLE AYDIN ÇAĞRISI GÖRMEDİ
Aynı günde 2 ayrı aydın gurubu, 2 ayrı çağrı yaparak vatandaşı akla,vicdana,demokrasiye,hukuka çağırdı. vatandaşın kafası çok karışık
AKP'nin 12 yıldır "böl parçala ve ele geçir" stratejisi ile dilediği gibi yönettiği, parti lideri Erdoğan'ı % 37.8 seçmen oyu ile Cumhurbaşkanı seçtirdiği, başta yargı olmak üzere tüm devlet kurumlarını kendi bekasına göre düzenlediği Türkiye'nin aydınları, AKP'nin bu politakalarına karşı yine imza kampanyası düzenlediler. AKP'nin dışında bir çok muhalefet partisi bulunmasına rağmen hiç birini beğenmeyen aydınlar, yine bir araya gelip vatandaşa sağlıklı bir yol önermek yerine bakın ne yaptılar?.
AYNI GÜN 2 AYRI AYDIN KAMPANYASI
Aynı gün 2 ayrı aydın gurubu imza kampanyası başlatarak AKP'ye karşı aydınlanalım çağrısı yaptılar. İlk aydın gurubu Ulusalcılar olarak bilinen ve aralarında Doğu Perinçek, Hüsamettin Cindoruk, Nasuh Mahruki, Süheyl Batum, Şahin Mengü, Şükrü Sina Gürel, Ufuk Söylemez’in de bulunduğu 108 aydından oluşan gurup Cumhuriyet Çağrısı yaptı. İşte hürriyet.com'da yer alan ilk çağrının haberi.
VİCDANLARA VE AKILLARA SESLENDİLER
“Vicdanlara ve akıllara sesleniyoruz” sözleriyle başlayan çağrıda, “Siyasetin kısır çekişmelerinde rol kapma yarışı içinde olanları uyarıyoruz” denildi. CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler’in okuduğu bildiride şu ifadeler yer aldı:
“Davetimiz, şimdi hangi partinin çatısı altında olursa olsun, hangi etnik kökenden, hangi mezhepten ve inançtan olursa olsun, çocuklarımıza karşı sorumluluğu yüreğini titreten tüm Türk vatandaşlarınadır. İçinde bulunduğumuz durumun özeti şudur: Yeni dünya düzeni kurulamadan battı. Dünyada uluslararası dengeler yeniden belirleniyor. Atlantik’te ABD-AB arasında ikili yatırım ve ticaret ortaklıkları için müzakereler yürütülürken, Latin Amerika’da, Pasifik’te, Avrasya’da ayrı ayrı güç-iktidar blokları kurulmaya çalışılıyor. Bu sancılı süreci çok iyi kavramak ve geleceğe hazırlanmak zorundayız.
YENİ TÜRKİYE ‘YIKIM’ PROJESİ
Mevcut siyaset, ‘Yeni Türkiye’ adı verilen bir yıkım projesi çizgisinde ilerlemektedir. Bu proje, Türkiye’nin bölünmesi ve yurttaşların ekonomik, sosyal, siyasal hak ve özgürlüklerinin ortadan kaldırılması projesidir. Türkiye’de bir yanımızda bölücülük, bir yanımızda Cumhuriyet’le hesaplaşma histerisi boy verdi. Halkımız bir yandan etnik köken, bir yandan mezhep ve inanç farklılıkları üzerine yapılan siyasetle, her geçen gün birbirine yabancı kılınmaya çalışılıyor. Etnik bölücülükle her boydan gericilik, müzakere masalarında kaderimizi karartma anlaşmaları yapıyor. Müzakereciler, emperyalizmin soykırım yalanlarına karşı durmak bir yana, ülkemizi bunlara boyun eğmeye sürüklüyorlar.
GİDİŞAT İYİ DEĞİL
Yurttaşlık haklarımız, en başta laik hukuk devleti ve sosyal devlet ortadan kaldırılarak gasp ediliyor. Yargı siyasallaştırıldı. Paralı ve kutsal din değerlerine de zarar veren gayrimilli eğitim, el ele vermiş hız kesmeden yaygınlaştırılıyor. Doğal kaynaklarımızın yağması, madenlerde ve inşaatlarda işçi kıyımlarıyla birleşti. Gelir dağılımı adaletsizliği ve eşitsizlikler, yolsuzlukla bütünleşmiş yoksulluk, toplumda güven uçurumları yarattı. Bu, kötü bir gidiştir. Durdurulması ve sona erdirilmesi bizim ellerimizdedir.
KADERİMİZE EL KOYALIM
Atatürk’ün temellerini bilim ve aklın ışığında attığı Cumhuriyet, temel dayanağımızdır. Bu temelden aldığımız güçle kaderimize el koymak zorundayız. ‘Yeni Türkiye’ projesine karşı ‘Yeniden Cumhuriyet’ yürüyüşümüzü başlatmalıyız. Üçüncü bir dünya savaşına muhatap da ortak da olmak istemiyoruz. ‘Yurtta barış dünyada barış’ ilkesine sımsıkı sarılmalıyız.
CUMHURİYET İÇİN BULUŞTUK
Türkiye’yi çözülmeye sürükleyen her türlü girişimi, tarih önünde mahkûm etmeliyiz. Türkiye’yi çözülmeye sürükleyen ve bu gidişi önlemek için üstüne düşeni yapmakta acizlik gösteren siyaset dünyasını uyarıyoruz. Buna hiçbir koşulda onay da izin de vermeyeceğiz. Ülkemizin halkçı, milliyetçi ve devrimci birikiminden gelen siyasi partilerin, sendikaların, kitle örgütleriyle meslek kuruluşlarının mensuplarını, aynı duyarlılıkları paylaştığımız tüm yurttaşlarımızı, birlikte mücadeleye etmeye, Cumhuriyet’i yeniden kurmaya davet ediyoruz. Cumhuriyet için bir araya geldik. Büyük birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek için mücadele edeceğiz.”
İMZACILAR
Abdülhaluk Çay (Prof. Dr. / eski Devlet Bakanı), Ahmet Yavuz (Emekli General), Alaattin Sevim (Emekli Amiral),
Ataol Behramoğlu (Prof. Dr. / Sanatçılar Girişimi Sözcüsü), Barlas Doğu (eski Milli Savunma Bakanı),
Bedri Baykam (Sanatçı), Birgül Ayman Güler (Prof. Dr. / CHP Milletvekili),
Can Ataklı (Gazeteci), Canan Arıtman (eski Milletvekili), Doğu Perinçek (Dr. / İşçi Partisi Genel Başkanı), Hüsamettin Cindoruk (Avukat / eski TBMM Başkanı), İsmet Sezgin (eski TBMM Başkanı), Kemal Anadol (eski İzmir Milletvekili, Yazar), Mehmet Atay (Sanatçı), Mehmet Faraç (Gazeteci), Müyesser Yıldız (Gazeteci/ Yazar), Kerem Doksat (Prof. Dr. / Psikolog), Namık Kemal Zeybek (eski Bakan), Nasuh Mahruki (Dağcı), Necla Arat (Prof. Dr. / eski CHP Milletvekili), Nihat Genç (Araştırmacı Yazar), Nur Serter (Prof. Dr. / CHP Milletvekili), Nusret Güner (Emekli Oramiral / eski Donanma Komutanı), Önay Alpago (Avukat / eski CHP Milletvekili, eski Devlet Bakanı), Süheyl Batum (Prof. Dr. / Milletvekili), Şahin Mengü (eski CHP Milletvekili), Şükrü Sina Gürel (Eski Bakan), Ufuk Söylemez (eski Devlet Bakanı), Ümit Zileli (Gazeteci), Yaşar Okuyan (eski Bakan), Zekeriya Beyaz, (Prof. Dr. / Marmara Ü. İlahiyat Fak. eski Dekanı)
BİR GURUP AYDINDA DEMOKRASİYE VE HUKUKA DÖNÜŞ ÇAĞRISI YAPTI.
Vatandaşların aklını başından alan "oturduğu yerden aydın çağrısı" nın ikincisi ise, demokrasi hukuk çağrısı yaptı.Bu gurupta ki çağrıcı aydınlar ise AKP'ye 10 yıl destek vermiş,hertürlü düzenin,tezgahın oluşmasında yelkenine rüzgar üflemiş aydınlardan oluşuyor. Bir çoğunun yalısı işi tıkırında gitmiş evler arabalar hamamlar bazılarında yalılar var. Onlarda AKP'nin demokrasi ve hukuktan çıktığını (Son zamanlarda ) iddia ederek vatandaşa çağrı yapıyorlar. İşte ayrıntılar.
MUHATAPLARI ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU DİĞERLERİ AP AK !
AK Parti hükümetinin son zamanlarda demokrasi, hukuk ve basın özgürlüğü gibi alanlarda geriye dönüş yaşadığına vurgu yapan aydınlar, imza kampanyası başlattı. Kampanyanın muhatabı olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu...
AK Parti hükümetinin son zamanlarda demokrasi, hukuk ve basın özgürlüğü gibi alanlarda geriye dönüş yaşadığına vurgu yapan aydınlar, imza kampanyası başlattı. Kampanyanın muhatabı olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu da dahil olmak üzere bazı bakan ve kurumlar belirlendi, “Türkiye demokrasisi için çok geç olmadan AKP hükümetini bu girdiği tehlikeli yoldan dönmeye davet ediyoruz.” denildi.
www.change.org/demokrasiyedarbe sitesinde ‘AKP hükümetine demokrasi ve hukuka dönüş çağrısı’ adı altında başlatılan, çok sayıda aydının imza attığı deklarasyonda, “Geçmişte askeri darbelerle kesintiye uğrayan Türkiye demokrasisi, bugün sivil bir yönetimin idaresi altında büyük bir hızla kan kaybediyor.Kuvvetler ayrılığını, yargının bağımsızlığını, parlamento denetimini, barışçıl toplanma ve gösteri hürriyetinin kullanılmasını ve basın özgürlüğünü kendisine bir tehdit/darbe olarak algılayan, demokrasinin klasik denge ve denetim sistemlerini “milli iradenin” önünde engel olarak sunan bir iktidar Türkiye’de işbaşındadır. Son bir kaç yılda pek çok yasa değiştirilerek, hukuk sistemi evrensel hukuk normlarından uzaklaştırılmış ve temel kişi hak ve özgürlükleri aleyhine bir baskı aracına dönüştürülmüştür. Her geçen gün daha da otoriterleşen AKP hükümeti yüzlerce gazeteci ve köşe yazarını uyguladığı baskılarla işlerinden attırmış, kamu gücünü kullanarak birçok gazete ve televizyonların, kendisine taraftar sermaye sahiplerine devredilmesini sağlamıştır.” ifadelerine yer verildi.
Özgür basına yönelik 14 Aralık operasyonuna da değinilen deklarasyonda, “Son olarak 14 Aralık 2014’te Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV yöneticileri başta olmak üzere gazeteciler, televizyon yapımcıları ve dizi oyuncuları ‘terör örgütü’ üyesi oldukları ve devletin egemenliğini ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle gözaltına alınmış ve bir kısmı da tutuklanmıştır. İktidar tarafından yeniden kurgulanan ceza yasaları ve yargı organları devreye sokularak eleştirel medya tamamen susturulmak istenmekte, gazetecilik bir meslek olarak bitirilmeye çalışılmaktadır. Aşağıda isimleri zikredilen biz imzacılar, kamuoyunu Türkiye’de demokrasiden sapma yönündeki kaygı verici bir sürece dikkat kesilmeye çağırıyor, AKP hükümetini bu girdiği tehlikeli yoldan dönmeye davet ediyoruz.” denildi.
Deklarasyonun muhatabı olarak da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Metin Feyzioğlu, Haşim Kılıç, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri, RTÜK Üyeleri, HSYK Üyeleri belirlendi.
Deklarasyona imza atanlar alfabetik sıraya göre şöyle: Ahmet Altan, Ahmet İnsel, Ahmet İsvan, Ahmet Turan Alkan, Ali Bulaç, Altan Tan, Asaf Savaş Akat, Aslı Tunç, Ataol Behramoğlu, Aydın Engin, Ayhan Aktar, Baskın Oran, Bülent Keneş, Bülent Korucu, Cafer Solgun, Cengiz Aktar, Cengiz Çandar, Ceren Sözeri, Ceyda Karan, Cihangir İslam, Cüneyt Ülsever, Daron Acemoğlu, Dengir Mir Mehmet Fırat, Doğan Akın, Doğan satmış, Doğu Ergil, Ergun Babahan, Erkan Saka, Erkam Tufan Aytav, Ertuğrul Günay, Ferhat Kentel, Gençay Gürsoy, Hadi Uluengin, Hasan Cemal, Hayko Bağdat, Herkül Milas, Hilmi Yavuz, İbrahim Betil, İştar Gözaydın, Kazım Güleçyüz, Koray Çalışkan, Kürşat Bumin, Levent Köker, Maya Arakon, Mehmet Altan, Mehmet Betil, Mehveş Evin, Melis Behlil, Murat Aksoy, Murat belge, Mustafa Erdoğan, Mustafa Yeşil, Müge Göcek, Mümtaz’er Türköne, Namık Çınar, Nazlı Ilıcak, Neşe Düzel, Nil Mutluer, Nilüfer Göle, Niyazi Öktem, Nuray Mert, Orhan Kemal Cengiz, Osman Kavala, Oya Baydar, Ömer Laçiner, Ömer Madra, Pelin Batu, Reha Çamuroğlu, Sait Çetinoğlu, Samim Akgönül, Selahattin Özel, Seyfettin Gürsel, Suat Kınıklıoğlu, Şahin Alpay, Tahir Özyurtseven, Taner Akçam, Tayfun Atay, Tuğba Tekerek, Ufuk Uras, Ümit Kardaş, Yasemin Çongar, Yasemin İnceoğlu, Yavuz Baydar, Yavuz Oğhan, Yüksel Taşkın.
AYDINLAR SÜREKLİ ÇAĞRI YAPARLAR
Avrupa'da milyonlarca insanın ölmesine neden olan savaşı çıkartan dünyanın en ünlü diktatörü Adolf Hitler, % 37 oyla Almanya'da iktidara geldiğinde, % 60 ın üzerinde oy alan diğer partilerin hepside ap ayrı fikirler ile oturdukları yerden ahkam kesiyorlardı. Bu aydın aymazlığı karşısında aklını kullanan Hitler ilk iş olarak parlemontoyu feshetti, anayasayı askıya aldı. Ve kendisini Führer ilan ederek kafasındaki Almanya'yı yaratmak için milyonlarca insanın kanına girdi. Avrupa oturduğu yerden halkı aydınlatan, aydınlar ve siyasetçiler yüzünden milyonlarca insan kaybetti. Hitler projeleri için silah üretirken, saray yaparken, aydınlar hala birbirlerinin kuyusunu kazıyorlardı.
Kaynak: