TOKİ, GÖZÜNÜ KAŞ ANTİK TİYATROSUNA DİKTİ
Bir tarih daha betonlaştırıldı.
Türkiye’de Roma döneminden kalma 206 antik tiyatronun hali içler acısı. Son örnek Kaş’taki Antiphellos. Bu eşsiz yapının zeminine beton döküldü.
Türkiye’de çoğu Roma döneminden kalma 206 antik tiyatro var. Bu rakam, dünyanın pek çok ülkesinden kat kat fazla. Roma’nın ve Bizans’ın yayıldığı topraklarda bulunan Türkiye, bu nedenle antik tiyatro zengini sayılıyor. Ancak son zamanlarda antik tiyatrolarda restorasyon adı altında yapılan çalışmalar gören herkesin tepkisini çekiyor.
Kaş’ta bulunan Antiphellos antik tiyatrosuna yapılanlar tepki çeken işlerden biri. taraf'tan Murat Erdin'in haberine göre, binlerce yıllık antik tiyatronun zeminine beton dökülmüş. Etkinlikler için kullanılan tiyatronun zeminine kimler hangi otoriteden izin alarak beton dökmüş belli değil. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda sessizliğini koruyor.
TOKİ TİYATROYA GÖZ KOYDU
Muğla’daki Telmessos Antik Tiyatrosu da “restorasyon nasıl yapılmaz” konusuna bir örnek teşkil ediyor. 2012 eylül ayında başlayan restorasyon çalışmaları halen devam ediyor. Telmessos’a ait fotoğraflarda tiyatronun tarihi dokusunu kaybettiğine dikkat çekiliyor. Yaklaşık 2300 yıllık, Helenistik dönemin en önemli yapıtlarından biri olan Troas Antik Kenti’ndeki Apollon Tapınağı’nın üzerine tonlarca ağırlıktaki kamyon çıkarılmıştı. Geçtiğimiz aylarda da İstanbul’da ilk Hitit izlerinin ortaya çıkarıldığı Küçükçekmece Gölü kenarındaki Bathonea Antik Kenti kazılarının yapıldığı araziye TOKİ’nin konut yapmak istediği ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2013 yılındaki kazı sonuçlarını görünce araziyi kamusallaştırarak ören yeri statüsüne almaya çalışmıştı.
NE YAPMALI?
Peki ne yapılmalı, restorasyonlar nasıl denetlenmeli? Uzmanlar bu konuda şu husulara dikkat çekiyorlar:
Resmi kurumlar restorasyon yapılacak tarihi mekanlar için açtıkları ihalelerde mutlaka yeterlilik belgelerini daha önce yaptıkları restorasyonlar gözönüne alarak kabul etmeliler. Mutlaka bir bilim heyeti oluşturulmalı ve o heyet tarafından restorasyonlar her aşamada denetlenmeli. Restorasyon bittikten sonra hak ediş denetlemesi yapmanın, bir de bu denetimlerin ehli olmayan memurlara bırakılması daha çok restorasyon rezaleti görmemize neden olacak. Koruma Kurulları bir an evvel özerk bir yapıya kavuşmalı, siyasi baskılardan uzak tutulmalı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları Koruma kurulları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıkları Komisyonları üniversitelere bırakılmalı, kurul üyeleri siyasetten uzak durmalı. Karar alınırken kişisel ilişkilerden çok bilimsellik ön plana çıkmalı.
Kaynak: