Sağlık Hakları Önderini Kaybetti
Ben Odatv'den içeri alındığımda bile Ata'dan "geçmiş olsun" telefonu veya mesajı alamadım.
ATA SOYER'İ UĞURLADIK
Bilim ve Sanat dergisinin sanırım üçüncü sayısında, sevgili dostum Mehmet Kök, benim yazdığım bir Dostoyevski yazısını görünce kendi yazısını çekmişti ve ben de böylelikle Bilim ve Sanat ailesine katılmıştım.
Daha sonra onlarca insan Bilim ve Sanat dergisinin çeşitli kademelerinde görev aldı. Bunlardan biri de Ata Soyer'di.
Ata Soyer, sevgili eşim Aysun İdil ile birlikte aynı hastanede, Toplum Hekimi olarak görev yapıyordu. Sonradan tutuklandı, ihtisasını bitirmesine izin vermediler ve çok sıkıntı çekti.
Ardından Radyoloji ihtisasına başladı. Mahkeme kanalıyla yeniden Toplum Hekimliği Ana Bilim Dalı'na girdi ve orayı da bitirdi.
Otuza yakın "halk sağlığı ve sendikalaşma" konusunda kitap yazdı.
Durmaksızın çalışan bir bilim adamıydı.
Sağlığı hep bozuktu. Müzmin bir diabet hastasıydı ve sonunda o hastalık Ata Soyer'i yıktı. Türkiye önemli bir "beyinden" yoksun kaldı.
Benden küçüktü. Benden küçük insanlar ölünce gerçekten içimde büyük bir burulma oluyor. Herşeyin belki de sırayla olması gerekiyor, ama olmuyor işte.
Çocuklarımız aynı yılda doğdu. Şimdi ikisi de otuz yaşlarına gelmek üzereler.
İzmir'e yerleştikten sonra bağlantımız kalmadı. Ben Odatv'den içeri alındığımda bile Ata'dan "geçmiş olsun" telefonu veya mesajı alamadım.
Belki Aysun'a söylemişti, ama bana ulaşmadı.
Bütün bu kopukluklara rağmen onun yaptıklarına hep hayranlık duydum, içimden alkışladım. Bir doktor değil, sosyal bir çözümleyiciydi.
Işıklar içinde yatsın.
ATA SOYER KİMDİR ?
Ata Soyer kimdir?
Ata Soyer 1955 yılında Malatya'da doğdu, İlkokula Edirne’de başlayıp Siirt’de bitirdi, Bahçelievler Deneme Lisesi'ni 1972 yılında bitirdi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi. Tıp Der, Köylü Derneği, Maltape Halkevi, Ankara Tabip Odası, HalkevIeri Genel Merkezi gibi örgütlerde yer alan Soyer 1978’de mezun olduktan sonra Hasankeyf Sağlık Ocağı’nda işe başladı. 1979’da askere gittikten sonra. 1980 Kasımında Ankara Üniversitesi Toplum Hekimliği Bölümünde asistanlığa başladı. 1981 de gözaltına alındı. 1982’de asistanlığının bitimine 20 gün kala görevine son verildi. 1983 yılında Ankara Numune Hastanesi’nde başladığı radyoloji ihtisasını 1987'de tamamladı. 1987-94 yılları arasında Ankara Numune Hastanesi Radyoterapi Kliniği’nde çalıştıktan sonra 12 Eylül 1994 tarihinde mahkeme kararı ile Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı bölümüne geri döndü. 1997 yılında halk sağlığı ihtisasını tamamladıktan sonra, aynı yıl Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümünde öğretim üyesi olarak işe başladı. 2006 Temmuzunda emekli oldu.
1986-90 tarihleri arasında Ankara Tabip Odası Genel Sekreterliği’ni yapan Soyer, 1990-98 yılları arasında Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyeliği yaptı. 2002-2006 yıllarında da TTB Merkez Yürütme Kurulu üyesiydi. TTB’nin çeşitli kol ve komisyonlarında (İnsan Hakları Kolu, Halk Sağlığı Kolu, Özlük Hakları ve Sendikalaşma Kolu, Sağlık Politikaları Çalışma Grubu, Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu, Tıp Dünyası Yayın Kurulu vb.) çalışan Soyer, Toplum ve Hekim Dergisi Yayın Koordinatörlüğü ve Sağlık ve Politika Kurulu üyeliği yapmaktaydı. Sağlık politikaları, insan hakları, sağlık çalışanları ve sendikalaşma gibi, konularda 30 kadar kitabı olan Soyer evli ve bir çocuk babasıydı.