Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin (ÇOMÜ) yeni Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, son 4 yılda üniversite içinde paralel bir yapılanma olduğunu, ilk iş olarak bu yapıyı sileceklerini, bunu da hukuk ve yasalar çerçevesinde yapacaklarını açıkladı.Rektö bu hukukun nasıl uygulanacağı konusunda ise açıklama yapmadı.

GÖREVE BAŞLADIĞI GÜN KİN VE NEFRET KUSTU

Rektör olarak bugün göreve başlayan ve ilk basın toplantısını düzenleyen ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, Çanakkale'nin gözbebeği olan bir kurumda, daha önceki yönetimin son 4 yıldır kadrolaşmaya çalıştığını ve üniversite yönetiminde paralel bir yapılanma olduğunu söyledi. Bunun, sadece kendisinin değil, üniversitedeki hocaların büyük rahatsızlık duyduğu ve sıkıntı çektiği bir yapı olduğu anlatan Rektör Prof. Dr. Acer, "Bu net bir gözlemdir. Üniversite hocalarının büyük bir çoğunluğunun ve devletin tespit ettiği net bir durumdur. ÇOMÜ son 4 yılda ehil olmayan, tarafgir, belli bir grubun temsilcisi olan bir yönetim tarafından yönetilmiştir. O nedenledir ki üniversitemizde son 4 yılda bir kalite ilerleyişi olmamıştır. Tersine bir gerileme olmuştur. Daha da önemlisi insani olarak da ciddi sıkıntıların yaşandığı bir 4 yıl olmuştur. Bunu bir avuç mutlu azınlığı hiçbir şekilde dikkate almadan söylüyorum. Üniversitede yapılan rektörlük seçiminde hocaların üçte ikisinden fazlası bu üniversitede yönetimin değişmesini istemiştir. Bu net bir mesajdır" diye konuştu.

REKTÖR KAFASINA GÖRE PARALELCİ İLAN EDİP YÖNETİME ALMAYACAK

Buradan hareketle önümüzdeki 4 yılda üniversitenin yönetiminden paralel yapılanmayı silmeyi hedef kabul edip, bu uğurda çalışacaklarını belirten Rektör Acer şöyle devam etti:

"İnşallah bu 4 yılda bu zihniyette her kim olursa olsun üniversitenin herhangi bir yönetim kademesinde yer bulamayacaktır. Bu üniversite, hocalarına ve Çanakkale'ye ait olan, daha doğrusu bir devlet üniversitesi olarak milletimize ait olan bir kurum olarak varlığını devam ettirecek ve gelişmesine devam edecektir. Dolayısıyla amacımız paralel yapılanmayı üniversite yönetiminden tamamen silmektir. Bunu yaparken tamamen hukuk ve yasalar çerçevesinde hareket edeceğiz. İnsan ilişkilerini tamir etmemiz lazım. Önümüzdeki süreçte yaşanan kırgınlıklar ne olursa olsun üniversitemiz hocalarının tamamına sahip çıkarak onlar arasındaki kırgınlıkları gidererek huzurlu bir ortam kurmak esas hedeflerimizden birisi olacaktır. Üniversitemiz yönetimi kentteki kurumlarla iyi ilişkiler kuracaktır. Üniversitemiz yönetimiz siyaset üstüdür. Bilim, eğitim ve toplum katkısından yanadır. Dolayısıyla bizim herhangi bir siyasi tarafla ilişkili olmamız söz konusu olamaz."

2 SIRADAN ATANMASINI EN DEMOKRATİK UYGULAMA OLARAK NİTELENDİRDİ

Rektörlük seçimlerinde ikinci sırada yer almasına rağmen atanmasıyla ilgili bir soruya ise Prof. Dr. Yücel Acer, "Ortada mevcut bir sistem var. Önce öğretim üyeleri 6 rektör adayını belirliyor seçimle. Dolayısıyla aslında YÖK ve Cumhurbaşkanımızın göstereceği takdirin çerçevesini bizim hocalarımız çiziyor. Dolayısıyla YÖK, üniversiteye bakıp dilediği birsini rektör olarak atama şansına sahip değil. Hocalarımızın çizdiği çerçeve içerisindeki birisini atayabilir. Son dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan göreve başladığında YÖK'e kendisinin de bir telkini oldu anladığım kadarıyla. Üniversitelerde yapılan seçimlerde en çok oyu alan ilk 3 aday arasında tercih kullanacağını söyledi. Bu bence üniversitelere rektör atanması sürecinde geldiğimiz noktada, mevcut sistem içinde en demokratik uygulamadır. Çünkü daha önceki dönemlerde YÖK'ün 6 aday arasından dördüncü, beşinci olan kişiyi de listenin ilk üçüne, ya da birinci sırasına koyduğunu gördük. Sıralamaya en çok oy almış ilk üç adayın girmiş olması üniversite hocalarının iradesine gösterilen en büyük önemdir" dedi.