Bülent Esinoğlu
PKK’nın silahla dolaştığı yerde, Silivri ziyareti yasak!
PKK’lılar, bölünmeden yana olanlar, Amerikancılar Ergenekon Tertibi olmasaydı, Açılımdan söz edilemezdi. Diyorlar.
Daha açarsak, “Ergenekon Tertibi olmasa Türkiye’yi bölemezdik” demek istiyorlar.
Bir ülkeyi bölmenin kolay olmadığını artık anlamaya başladılar. Giriştikleri her işin, geri tepmesi artıkça, her şeyden korkuyorlar.
Eylülden korkuyorlar.
Ekimden korkuyorlar.
Tencereden, tavadan korkuyorlar.
Gençlerden, sanatçılardan korkuyorlar.
Silivri’ye Mahkemeyi izlemeye gidecek halktan korkuyorlar.
Bu korkuya çare olarak da, PKK’dan, Özgür Suriye Ordusundan(katillerden) ve ABD’den medet umuyorlar.
Duvarlara İhbar Kutuları asıyorlar.
İftira üretim merkezleri kuruyorlar.
Beş Ağustos’ta, Ergenekon Tertibinin son günü olacak.
Ulusal Kanal, TGB, İşçi Partisine, Aydınlık’a operasyon yaptılar.
Sakin ve akıllıca, suça bulaşmadan yürütülen mücadele karşısında, akıllarını yitirdiler.
Ortada suç yok. Ama gözaltına alınan suçlular var.
Amaç; gelişen halk protestosunu, suçlu konuma taşımak. Kriminalize etmek.
Olmamış bir eylem, gerçekleşmemiş bir suçtan insanlar gözaltına alınır mı?
Mart kedileri gibi; hem darbe darbe diye bağırıyorlar, hem de kendileri darbenin gereklerini yerine getiriyorlar.
Halka tuzak kurma çabası içindedirler.
Silivri’ye gelecek olan halkın üzerine, baskı yaparak, eylemi kriminalize ederek, bundan çıkar sağlayıp, iktidarını uzatacağını sanmak.
Yalanlarla buraya kadar geldiler. Artık gidecekleri yer kalmadı.
Adaletsizliğin bir an evvel durması gerekir.
Adaleti de kendimiz sağlayacağız.
Hükümet istifadiyenlere müebbet hapis cezası isteyen bir zihniyetle karşı karşıyayız.
Susarsak, sıranın hepimize geleceği açıktır.
Bu gün mücadele edenleri yalnız bırakmak demek, kendimizi savunmasız bırakmak demektir.