MİLLİ EĞİTİMDE SKANDAL

MİLLİ EĞİTİMDE SKANDAL

Anne feryat etti.

DİSLEKSİ (Öğrenme bozukluğu) olan 8 yaşındaki Yiğit Anıl Özelgil’in okuldan atılmasına rağmen karne verildiğin öne süren anne Türkan Özelgil, “Çocuğumun disleksi olduğu ve üstün zekalı olma ihtimalinin yüksek olduğuna dair rapor var. Ancak, Otistikle disleksi arasındaki farkı bilmiyorlar. Benim çocuğumu okuldan attılar" diye isyan etti.

İki çocuğunun da disleksi (Öğrenme bozukluğu) yaşadığını, geç konuştuklarını ancak raporlarla üstün zekalı olduklarının belirlendiğini anlatan ev kadını anne Türkan Özelgil, öğretmenlerin disleksinin ne olduğunu bilmediği için çocuklarının eğitimiyle ilgili sorun yaşadığını öne sürdü. Anne Türkan Özelgil, “Küçük oğlum Yiğit Anıl bu yıl TOKİ Adnan Menderes İlkögretim Okulu 1.G sınıfına başladı. Okulun ilk günlerinde geç konuşmaya başladığı için biraz sorun yaşadı. Öğretmen bir süre sonra çocuğumu sınıfta istemediğini, arkadaşlarıyla kaynaşma sorunu olduğunu söyledi. Çocuğum 3 aydır okula gitmiyor. Okuldan arayıp ‘Çocuğunuzu getirin’ diyorlar, götürüyoruz. ‘ Formalite yerine gelsin diye çağırıyoruz. Okulda istemiyoruz’ deyip bizi geri gönderiyorlar. 3 ay okula gitmeyen çocuğuma karne aldım. Önümüzdeki yıl aynı sorunları yine yaşayacağız. Çocuğumun öğrenme güçlüğü var. Öğretmen ‘Ben kaynaştırma öğrencisiyle uğraşmak istemiyorum’ diye yüzümüze açıkça söyledi diye konuştu. 

Çocuğunun eğitimiyle ilgili sorunlar yaşayınca Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayet dilekçesi verdiğini, okul müdür Yardımcısı Y.U ve öğretmen N.S'nin ‘Sen bizi şikayet ettin, biz de senin çocuğunu bu okulda istemiyoruz’ diyerek 3 ay önce Yiğit Anıl’ı okuldan gönderdiğini anlatan anne Türkan, şöyle devam etti: “Ağabeyi de disleksi. Üstün zekalı raporu da var. Okul müdür yardımcısı bana ‘Disleksi ne demek diye’ diye soruyor. Milli Eğitim’e gidiyorum bilmiyorlar. RAM (Rehberlik Araştırma Merkezi) ‘Yüzde 20 zihinsel engelli ama özel eğitime gerek yok’ diye rapor verdi. Daha sonra Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi’ne götürdüğümüzde disleksi olduğu ve üstün zekalı olduğuna dair rapor alarak öğretmenine götürdüm. RAM’ın müdürü disleksiyi bilmediği için özür diledi. Disleksinin, özel öğrenme güçlüğü olduğunu, çocuğumun farklı algıladığını bilmiyorlar. Benim çocuğum tersten okuyor, tersten konuşuyor. Otistikle, disleksiyi karıştırıyorlar. Okula çocuğumu götürüyorum. ‘Polis çağırırım giremezsin okula, biz formalite için çağırıyoruz’ diyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı ‘Alo 147’yi arayarak yardım istedim. Okuldan ‘aile çocuğundan utanıyor, okula göndermek istemiyor’ demişler. Ben çocuğumdan utanmıyorum gurur duyuyorum. Başka ülkede olsa el üstünde tutulurlar, burada okuldan atılıyorlar. Çocuğum 3 aydır gitmiyor anne getirmiyor diyorlar. Öğretmenler istemiyor, dışlıyor, çocuğum nasıl gitsin ki. “

Büyük oğlu Orçun Buğra'nın benzeri sorunları yaşamadığını anlatan esnaf Erdoğan Özelgil, büyük çocuklarında benzeri sorunları yaşamadıklarını belirterek, “Onun öğretmeni çok iyiyiydi, çok seviyordu, çabuk uyum sağladı. Rehber öğretmen Z.S.Ö doğum iznine ayrılana kadar Yiğit Anıl’da da sorun yoktu. Çocuğumu koruyordu, ilgileniyordu. O doğum iznine gittikten sonra çocuğumu okuldan gönderdiler. Çocuğum bundan sonra okula gitmeden karne alacak. Bu beni üzüyor. Okul Müdür Yardımcısı Y.U ile öğretmen N.S '‘Devlet kaynaştırma çıkartıyor, bu çocukları başımıza bela ediyor’ dedi. Cumhurbaşkanımızın memleketinden sesleniyoruz. Eğitime önem veriyorlar, zorunlu eğitimi 8 yıla çıkarttılar. Benim çocuğumu 8 yaşında okuldan atıldı. Okuması için çaldığımız tüm kapılar yüzümüze kapanıyor" diye konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı