Ülke ve bölgemizin gündemi öylesine baş döndürücü hızla değişiyor ve değişen her olay öylesine ülkeyi sarsıcı boyutlara geliyor ki, yerel gündemle ilgili birikmiş bir sürü konuyu değerlendirmeye fırsat bulamıyoruz.

Neyse ki bugün ülke gündeminden biraz uzaklaşınca Antalya’yı yöneten Başkan Türel’in 3 Aralık 2016 günü KONSİAD’ın kahvaltısında yaptığı konuşmayı değerlendirme fırsatı buldum.
Başkan Türel KONSİAD’da yaptığı konuşmada birçok konuyu ele almış.
Şimdi bunları tek tek sizlerle değerlendirelim

1-      Başkan Türel, “Ekonomi yatırımla büyür. Büyük projeleri getirdiğimizde bundan kazanan herkes olacaktır” diyor.
Bende “el-insaf” diyorum. 8 yıldır bu kenti yönetiyorsunuz hangi büyük projeyi ne zaman getireceksiniz? Sakın ola ki hala bitmemiş Batı Çevre Yolundan, Arena Stadından, Çevre Yoluna yapılan köprülü kavşaklardan, daha önceleri yapılan ihalesini iptal ettiğiniz Tünek Tepeden söz etmeyesiniz.
Üç yazdır insanları çileden çıkarak Konyalatı sahiline hala bir tek çivi bile çakılmadı.
Aylardır rasyonel değil dediğimiz kruvaziyer limanını artık ağzınıza bile alamıyorsunuz
Boğaçayı projesi ise eğer adım atılacaksa daha şimdiden prematüre doğacağı çok belli.
1 milyarı lirayı aşan bütçeyle 4 tane park, iki tane köprülü kavşak yapmak “büyük projeler yapıyorum” demek değildir.
Gerçekten merak ediyorum, 8 yılda hangi büyük proje ile bu kent halkının yaşam kalitesiniz yükselttiniz?

2-      Yine diyor ki Başkan Türel, “Bir şehirdeki lüks konut fiyatlarının metrekaresi ne ise o şehrin MARKA değerinin karşılığı da odur”
Şimdi bu tespite güleyim mi, ağlayayım mı bilemedim.
Sayın Başkanım, bütün dünyada şehirlerin MARKA değerini belirleyen ölçü, lüks konutların fiyatları değil, YAŞANABİLİRLİLİK değerlerindedir.
Sağlık ta, eğitim de, güvenlikte, solunan havanın kalitesinde, imar düzenlemelerinde, kent içi ulaşım ve toplu taşımada, yoksul ve dezavantajlı insanların insanca yaşayacağı kentsel düzenlemelerde çağdaş sınıra ne kadar yaklaşılmışsa o kent o kadar MARKA değeri kazanır.
Sayılan bu değerlere göre ölçüm yaparsak “inanın sizin yönetiminizdeki Antalya, bırakın marka şehir olmayı kesin sınıfa kalmaktadır…”

3-      Başkan Türel, “Şu kriz döneminde Antalya’ya toplamda 6-6,5 milyon turist geliyorken, EXPO’ya 4,5 milyon gurbetçi geldi. EXPO etrafındaki destekleyen unsurlarla beraber 10 milyar liralık yatırım yapıldı. Ya olmasaydı…”
Keşke olmasaydı Başkanım. EXPO’yu tamamen varoluş amacının dışına taşıyıp botanik kültürünün uluslar arası kültürel değişimi ve sergisi yerine çalgı-çengi alanına dönüştürerek uluslar arası alanda rezil etmeniz yetmezmiş gibi bu kentin ve bu milletin milyarlarca dolar parasını çar-çur ettiniz.

(EXPO konusunda uzman olan Osman Bağdatlıoğlu’nun neler anlattığını 22 Aralık 2016 tarihli Körfez gazetesinde usta gazeteci İdris Özyol’un yazısından daha ayrıntılı öğrenebilirsiniz)