Nalan Türkeli
DARBE BAHANE PADİŞAHLIK ŞAHANE
Darbe Vaaaaar!
Darbecilik tiyatrosu oynanıyor hala!
Bu oyun, anaokullarına kadar indi.
Artık taze beyinlere enjekte ediliyor, kanlı oyunlar.
Tiyatro devam ediyor.
O tiyatroda da ölümün önüne yatırılıyor, hem de minicik bedenler.
İlahiler söyletiliyor, tanklar, tüfekler eşliğinde.
Oysa ne kadar masumdu ilahilerimiz.
Dinlerken bile, yaşlar akardı gözlerimizden, yaşam adına.
Meğer öyle değilmiş. Ölümden ibaretmiş hayat.
(Sordum sarı çiçeğe annen baban var mıdır?)
(Çiçek eydür derviş baba. Annem babam topraktır)
Vakitli ya da vakitsiz, fark etmiyormuş.
İlahiler de her yaştan ölümü kutsuyormuş meğer!
Ahirette dirilmek adınaymış, onca ölmeler.
Ve hala çocukluğumuzun o masum ilahileriyle kutsal kılınıyor ölüm!
O vakitsiz ölümlere inandırılıyor, masum çiçekler.
Ne yeşil çimen, ne gök mavi, ne de mor menekşe.
Hepsi birer sarıçiçek oluyor, tiyatro oyununda.
Ölümün rengi de sarı değil mi?
Düşünce öldükçe yaşıyor ölüm!
Darbe vaaar!
Artık, çocuk dillerden de kan damlıyor.
Henüz alfabeyi bile sökmemiş ama kanlı sözcükler dökülüyor, o çocuk dillerden.
Kanlı sahneler sergileniyor ana okullarında.
Önce beyin öldürülüyor.
Ardından, ruh ve vicdan.
Ölüme karşı değil midir hayat?
İşte bu yüzden direnilmiyor mu ölüme?
Tiyatro devam ediyor, hem de İktidar eliyle!
Sadaka niyetine satılıyor çocuklarımız bile.
Bir paket makarnaya ya da kömüre.
Ve tüm ülke halkı, biraz da o yollarla kandırılmak isteniyor.
Yolculuklar, sanki bedavaymış algısı yaratılıyor.
Yollarla kandırdıkça güçleniyor karanlık.
Oysa vahşete uzanan katran karası yollar kadar bile değer taşımıyor çocuklarımız.
Yollar övülüyorken öldürülüyor yaşam.
O yollar, sanki bedelsiz, bedava gidiliyor!
Millete kaşıkla verip kazan kazan geri almıyormuş gibi, yaptığı yolsuzluklara, yollarla kılıf giydiriyor o karanlık.
Padişahlık yolunda, yol hikâyesi devam ediyor.
“Ölümün elinden bu çocukları kim kurtaracak” sorusuyla kalakalıyor sağduyu.
Ümmetçilik veba olmuş, her yere bulaşıyor.
Beyinler, ümmetçilik kavramıyla hipnoz edilmiş halde, asıl küresel güce hizmet ediliyor.
Gerçek olan, aydınlıkla karanlık savaşıyor!
Karanlık, Allaha bile rüşvet veriyor.
Ama herkesten daha çok korkuyor ölümden, bu rüşvetçi.
Kendi zihninde yarattığı Allah’dan değil tabi ki.
Allah’la kandıramadıklarının aydınlığından korkuyor asıl!
Bilimsel eğitim hızla yok ediliyor.
Yok, edildikçe artıyor çocuk tecavüzleri!
Ümmetçiliğin öğretildiği metruk evlerde, ihmalle yakılıyor çocuklarımız cayır cayır.
İnsanı öldüren aydınlık değil, aydınlığa yapılan darbelerdir.
Yeni Işidçı militanlar, artık anaokullarında yetiştiriliyor.
Padişahlık yolunda, daha kaç darbe oyunu sergilenecek, bilinmiyor.
Abd ile el ele gerçekleştirilen kontrollü darbe, yeni sürümlerle devam ediyor.
Darbe vaaar!