BEYOĞLU'nda, çöp kamyonu presine sıkışarak feci şekilde hayatını kaybeden şoför Mustafa Tanrıverdi'nin ölümünde ihmali olduğu gerekçesiyle şirketin 3 yetkilisi hakkında 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İş cinayetleri konusunda Avrupa birincisi Dünya üçüncüsü olan Türkiye'de bir skandal daha ortaya çıktı.

AKP'Lİ BELEDİYENİN ÇÖP TOPLAMA ŞİRKETİ

Beyoğlu Necatibey Caddesi'nde 12 Şubat 2013 tarihinde, Yeşil Adamlar Atık Yönetimi A.Ş.'ye ait çöp toplama aracında şoför olarak çalışan Mustafa Tanrıverdi, çöp toplama kamyonunun arka kısmında bulunduğu sırada, swich'in kendiliğinden çalışması sonucu çöplerle pres arasında sıkışarak hayatını kaybetmişti.

AİLESİNDEN İHMAL VAR SUÇLAMASI

Feci olay yaşandığı sırada 45 yaşında olan Mustafa Tanrıverdi'nin eşi Gültan Tanrıverdi ve oğlu Emrah Tanrıverdi, kazanın ihmal sonucu meydana geldiğini öne sürerek, şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatan savcılık, şirketin Vardiya Amiri, İnsan Kaynakları Müdürü ve Operasyon Müdürü hakkında Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olmak suçlamasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.

BİLİRKİŞİ RAPORU: ŞÜPHELİLERİN KUSURLU HAREKETLERİ SONUCU...

İddianamede, Mustafa Tanrıverdi'nin 35 EPB 27 plakalı çöp kamyonunda şoför olarak çalıştığı, Tanrıverdi'nin dışında çöp toplamak için 2 işçinin daha çalıştığı, Tanrıverdi'nin şoförlük dışında görevinin bulunmadığı halde çöp toplayan arkadaşlarına yardım etmek için kamyonun presini çalıştırmak istediğinde, arızalı olan swich'in kendiliğinden çalıştığı ve Tanrıverdi'yi çöplerle pres arasına sıkıştırarak ölümüne neden olduğu belirtildi. 

İddianamede ayrıca, 17 Mart 2013 tarihli bilirkişi raporunda, şüphelilerin, ölen işçiye gerektiği gibi eğitim vermedikleri, arızalı araçlarda gerekli kontrolleri yapmamaları nedeniyle kusurlu oldukları vurgulandı. Yine 19 Mart 2013 tarihli bilirkişi raporunda ise çöp kamyonunun çöpleri sıkıştıran mekanik düzeneğinin arızalı olduğunun tespit edildiği belirtildi. 

İddianamenin sonuç kısmında, Şüphelilerin kusurlu hareketleri sonucu, tedbirsizlik ve dikkatsizlik ile ölüme neden oldukları anlaşılmış olup, şüphelilerin üzerlerine atılı suçları nedeniyle yargılanarak ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur denildi.

İLK DURUŞMA

İstanbul 75. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, tutuksuz sanıklar şirketin Operasyon Müdürü ve işveren vekili İbrahim Hakkı Okudan, Vardiya Amiri Hızır Karaaslan ve İnsan Kaynakları Müdürü Mustafa Us hazır bulundu. Ölen işçinin eşi Gültan Tanrıverdi ve oğlu Emrah Tanrıverdi de duruşmaya katıldı. 

Şirketin Operasyon Müdürü ve işveren vekili İbrahim Hakkı Okudan, mahkemede yaptığı savunmada, görevinin 5 ilçenin her birinin görevlendirilmesi ve idareyle olan koordinasyonu sağlamak olduğunu, çöp toplama aracındaki bir aksamın çalışıp çalışmadığı konusunda bilgisinin olmadığını belirterek, şunları söyled; 

İşveren sorumlusu Hızır Karaaslan'dır. Olay olduğunda hastaneye gittim. Vefat eden kişiyi tanımıyordum. Daha sonra yaptığım araştırmada 20 gün kadar önce işe girdiğini öğrendim dedi. 

Vardiya Amiri Hızır Karaaslan ise yaptığı savunmada, görevinin geri dönüşümde kullanılacak atıkların toplanmasını koordine etmek olduğunu belirterek, işe alımlarda gerekli eğitimlerin verildiğini ve bu eğitimlerin süreç içinde de devam ettiğini söyledi. Arızalı çöp kamyonlarının da atölyeye çekildiğini ve burada tamir edildiğini anlatan Karaaslan, söz konusu çöp kamyonunun arızalı olup olmadığını bilmediğini, ancak aracın yeni alındığını ve 1 yaşında bile olmadığını kaydetti. Karaaslan ayrıca, çöp kamyonundaki çalışma sisteminin şoför dahil tüm personele eğitimlerde anlatıldığını belirtti.

İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRÜ: ŞOFÖRÜN, ŞOFÖRLÜK DIŞINDA BAŞKA GÖREVİ YOKTUR

İnsan Kaynakları Müdürü Mustafa Us da yaptığı savunmada, 5 bin çalışanı olan bir şirketin İnsan Kaynakları Müdürü olduğunu ifade ederek, işçinin özelliklerine ve yeterliliğine bakılarak işe alımların gerçekleştiğini söyledi. Us, İşçinin tecrübeli olması durumunda dahi iş öğretilir, daha sonra işe alınır dedi; vefat eden işçiyi daha önce tanımadığını, dosyasını incelediğinde bu prosedürleri yerine getirdiğini gördüğünü söyledi. 

İşe giren her işçiye çalışma talimatnamesinin okutularak imzalatıldığını anlatan Us, Bu talimatnamede şoförün şoförlük yapmak dışında başka görevi yoktur. Zaten aracın arka kısmında hidrolik denilen sıkıştırma sistemi vardır. Bu sistem, teknik eğitim almamış kişilerce yapılamaz dedi.

"EŞİM, TOPLANTILARDA KENDİLERİNE 'SİZ DE YARDIM EDİN' DEDİKLERİNİ SÖYLERDİ"

Daha sonra söz alan ölen işçi Mustafa Tanrıverdi'nin eşi Gültan Tanrıverdi ise Her ne kadar çalışma talimatnamesi imzalatılarak, bir olay yaşandığında müdahale edilmemesi gerektiği söyleniyorsa da, eşim bana, toplantılarda, bir arıza yaşandığında yardım edilmesi gerektiğini kendilerine söylediklerini söylemişti diye konuştu. 

Söz alan ölen işçinin oğlu Emrah Tanrıverdi de, olay sonrası yaptığı araştırmalarda çöp toplama aracında şoför olarak çalışan işçilerin şoförlük dışında çöp toplamaya da yardım ettiklerini gördüğünü, bu durumu fotoğraflayıp mahkemeye sunduğunu dile getirdi.

TANIK ATIK TOPLAMA 2,5 TONDAN 1 TONA DÜŞÜNCE...

Daha sonra tanık olarak çağrılan Dursun Ali Haşlak, 10 ay bu şirkette çöp toplama elemanı olarak çalıştığını, olayın yaşanmasından sonra kendi isteğiyle işi bıraktığını belirterek, Önceleri farklı bir araçla çöp işine çıkıyorduk ve yaklaşık 2,5 ton atık toplardık. Daha sonra yeni araçlar geldi. Bu araçların pres gücü zayıf olduğu için, günlük ancak 1 ton atık toplayabiliyorduk. İdare, şoförlerle yaptıkları toplantılarda, daha fazla atık toplanması talimatı veriyormuş. Bunu bana vefat eden şoförümüz söylemişti. Yine bu olaydan önce de bir sıkıntı yaşandığında şoförler inip bize yardım ediyordu diye konuştu. 

Mahkeme, taraf vekillerinin beyanlarını vermek için süre talep etmesi üzerine duruşmayı erteledi.