Kılıçdaroğlu'dan Guardian'a ' 15 Temmuz ' Yazısı

Kılıçdaroğlu'dan Guardian'a ' 15 Temmuz ' Yazısı

Kılıçdaroğlu 15 Temmuz'dan bir yıl sonra Türkiye'deki "demokrasi"nin neredeyse "diktatörlüğe" döndüğünü söyledi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Guardian için daha önce büyük ilgi gören Adalet yürüyüşü yazısından sonra şimdide 15 Temmuz Darbesine ilişkin bir yazı kaleme aldı.

NEREDEYSE DİKTATÖRLÜK

Kılıçdaroğlu 15 Temmuz'dan bir yıl sonra Türkiye'deki "demokrasi"nin neredeyse "diktatörlüğe" döndüğünü söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'un yıldönümünde İngiliz The Guardian gazetesi için bir yazı kaleme aldı.

Darbeye karışan askerlerin Fethullah Gülen şebekesine dahil olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, kendisinin darbe girişimini derhal kınadığını ve hükümet medyasında kendi kınama mesajının tüm gece boyunca yayımlandığını söyledi.

ERTESİ GÜNÜ DEMOKRASİ BAŞLAYABİLİRDİ

"Ertesi gün Türkiye'de yeni ve demokratik bir dönemin başlangıcı olabilirdi" diyen Kılıçdaroğlu, bunun tersine, son bir yılda "Türk demokrasisinin neredeyse diktatoryal bir rejime yol verdiğini" belirtti.

Erdoğan'ın krizi OHAL ilân etmek için kullandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, tüm muhalif seslerin baskı altına alındığını ve ülkenin KHK'larla yönetildiğini söyledi.

"Türkiye'nin geleceğinden darbeleri silmek istiyorsak yapmamız gereken şey tam tersi" diyen CHP lideri, demokratik kurumların güçlü, parlamentonun yönlendiriciliği ve yargı kontrolünün olduğu ülkelerde darbelerin olmadığını savundu.

REFERANDUM GAYRİMEŞRUDUR

16 Nisan referandumunun "gayrimeşru" olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, AKP'nin "otoriter bir devlet olarak adlandırılmayı hak edecek" kendine özgü bir siyasi sistem kurduğunu ve "demokratik ülkelerdeki başkanlık sistemleri ile hiçbir alakası olmadığını" yazdı.

AKP'nin Gülen şebekesini, muhaliflerini bastırmak için kullandığını hatırlatan CHP lideri, "15 Temmuz'un gerçek tarihi bu siyasi arkaplan olmadan yazılamaz" dedi.

HAPİSTEKİLER

Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin, gazetecilerin, akademisyenlerin, hukukçuların hapsedilmesinin ya da yaygın işkence uygulanmasının "demokrasi" olmadığını belirtti.

İlgili Haberler