KEMAL DOĞULU'NUN SAĞLIK DURUMU İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Dün evinin merdivenlerinden düşerek hastaneye kaldırılan Kemal Doğulu'nun kazadan bir gün önce katıldığı programda söylediği sözler kafaları karıştırdı. Kazanın ardındaki neden 'Deliryum' mu?
Ünlü modacı Kemal Doğulu, Beyoğlu’nda Pürtelaş Hasan Efendi Mahallesi Vişne Sokak’taki evinden dün akşam çıkarken merdivenlerden düştü. Ev sahibi tarafından kanlar içinde yerde bulunan Doğulu, Taksim Acıbadem Hastanesi’ne kaldırıldı. Sanatçı dostları Kemal Doğulu’nun iyi olduğu söylerken, hastaneden ve ailesinden bir açıklama gelmedi. Kazadan bir gün önce Mesut Yar’ın programına katılan Doğulu, psikolojik açıdan yıprandığını ve ilaç kullandığını söylemişti.
“Deliryum aşamasına gelmiştim” diyen Doğulu’nun geçirdiği kazanın ardındaki neden bu durum veya kullandığı antidepresan ilaçlar mı henüz bilinmiyor.
“DUA EDİN LÜTFEN”
Kemal Doğulu’nun kardeşi Kadir Doğulu Twitter hesabından açıklama yaptı.
60 KİLODAN 80’E ÇIKTI
Kemal Doğulu, kazadan bir gece önce Mesut Yar’ın programına konuk olmuş ve şunları söylemişti:
“İki yıl boyunca yarışmadaydım ve çok yorgun hissettim. Mental olarak biraz balatalarım yandı benim. Doktora gittim. Doktor bana birkaç tane antidepresan verdi. Eski halimden 20 kilo fazlayım şimdi. 60 kiloydum 80 kilo oldum. Deliryum aşamasına gelmişim. 15 tane kadın var karşında ve çok güzel ifade ediyorlar onlar kendilerini. Bir erkek olarak kadınla muhattap olmanın çok tehlikeli sınırları var. İnce çizgiler var ve bunlara uymak zoruındayım. Sıkıldım artık. Kontrolden çıkmıştım.”
Şimdi artık daha iyiyim. Gürbüz oldum. Normal insana döndüm. Bütün kadınlar ruhumdan birer parça aldılar. Hepsi teker teker koparttılar.
KAZANIN SEBEBİ DELİRYUM VEYA İLAÇLAR MI?
Uzman Psikolog Özge Genlik‘a ‘deliryum’un ne ve düşme gibi kazaları tetikler mi diye sorduk:
“Deliryum; kişinin ruhsal duygulanımlarındaki sürekli ve ani değişimlerdir. Alkol ve madde bağımlılığı deliryumun en temel sebepleri arasında yer almaktadır. Ayrıca ciddi boyuttaki uyku ve sindirim sistemindeki düzensizlikler, böbrek ve kalp yetmezliği, kanser gibi ciddi fizyolojik rahatsızlıklar da deliryuma sebebiyet verebilmektedir.
Çok hızlı sadece iş odaklı ve kazanmaya motive olmuş yaşam tarzını benimsemiş kişilerde sıklıkla görülmektedir. Kişi sadece iş odaklı bir yaşam tarzı sürdüğü ve fiziksel olarak sağlıksız yaşam alışkanlıkları edindiği için fizyolojik boyutta beden temel ihtiyaçlarını gideremediğinden ruhsal boyutta bir kaybolmuşluk hissiyatı oluşur.
KİŞİNİN KENDİSİNİ KAYBETMESİ
Deliryum bir başka deyim ile kişinin kendisini özünde kaybetmesidir. Sürekli dönüşen duygularına bir anlam veremez. Muhakeme yeteneği zayıflar ve buna bağlı olarak konuşmada güçlük çekebilir. İleri boyutlarda kişi kim olduğunu nerede olduğunu zaman zaman hatırlayamayabilir. Deliryumun iyileşme Sürecinde mutlaka zemininde oluşan psikolojik faktörler değerlendirilmelidir.”
BİLİNCİ VE DAVRANIŞI DOĞRUDAN ETKİLER
Psikolog Barış Gürkaş de konu ile ilgili bilgiler verdi:
Deliryum çeşitli hastalıklar, zehirlenmeler, epilepsi, beyinle ilgili rahatsızlıklar ve akıl hastalıkları ile birlikte görülebilen titreme, halusinasyon ve saldırganlıkla ortaya çıkabilen bilincin kaybolması tablosudur. Deliryumda dikkati belirli bir konu üzerinde odaklanma, sürdürme ya da yeni bir konuya kaydırma becerisinde azalma söz konusudur.
Bu bozukluk genel tıbbi bir rahatsızlığın doğrudan fizyolojik etkileri sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Dolayısıyla fizyolojik etkilerin sonucu olarak ruh haline yansır. Deliryum bilinci, bilişi ve davranışı doğrudan etkiler.
Ayrıca çeşitli ilaçların, maddelerin yoksunluğunda da deliryum ortaya çıkabilmekte. Zamanında altta yatan sebeplerin bulunarak müdahale edilmesi önemlidir.
Kaynak: