KAZADA ÖLEN TIP ÖĞRENCİSİNİN DUYGULANDIRAN HİKAYESİ
Konya'da trafik kazasında yaşamını yitiren tıp fakültesi öğrencisi Süleyman İşkal'in iki odalı evden üniversiteye uzanan azim dolu hayat mücadelesi ortaya çıktı
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Süleyman İşkal, (26) yüzde 40 engelli raporu bulunan babası Ramazan İşkal’in (54) sol kulağı doğuştan duymadığı, şeker rahatsızlığı bulunduğu ve ayakta uzun süre durmakta zorlandığı için küçük yaşlarda ailesinin tüm yükünü üzerine aldı.
Babası ve annesi Gülcan’ın desteğini hep yanında gören İşkal, kendisi ve 4 kardeşinin eğitimine büyük önem verdi. Yunak ilçesi Kuzören Mahallesi’ndeki iki odalı kerpiç evde yaşamını sürdüren İşkal, eğitim hayatının devamı için yazın kardeşleriyle mevsimlik işçi olarak tarlada çalıştı. İşkal çifti de tüm rahatsızlıklarına rağmen evlatlarının eğitimi için tarlada çalışarak geçimlerini sağlamaya devam etti.
AİLESİNE VE DAR GELİRLİ AİLELERE SAHİP ÇIKACAKTI
Sosyal güvencesi bulunmayan baba İşkal, oğlunun gayretini görünce çocuklarının daha iyi eğitim alması için Akşehir ilçesine yerleşti ancak maddi imkansızlıklara daha fazla dayanamayan İşkal ailesi, tekrar Yunak’a dönmek zorunda kaldı.
İşkal, 2009’da kazandığı Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü, bitirdikten sonra iş bulamayıp ailesine yük olacağı düşüncesiyle birinci sınıftan sonra bıraktı.
Eğitim hayatı başarılarla dolu olan, yeniden hazırlandığı üniversite sınavında garanti iş olarak gördüğü doktorluk mesleği için dereceyle NEÜ Meram Tıp Fakültesini kazanan İşkal, çok zorda kalmadıkça utandığı için ailesinden para isteyemediğinden sürekli tarlalarda çalıştı.
Akademik kariyer yapıp, iyi bir doktor olmayı hayal eden İşkal, ailesine ve dar gelirli ailelere sahip çıkmak istiyordu. Süleyman İşkal, 13 Nisan’da geçirdiği kazada yaşamını yitirdi.
TARLADAN GELİP SABAHLARA KADAR DERS ÇALIŞTI
Zorlu yaşam mücadelelerini AA muhabirine anlatan baba Ramazan İşkal, eşiyle tarlalarda mevsimlik işçi olarak çalışarak yaşamlarını sürdürdüklerini söyledi.
Maddi durumu kötü olmasına rağmen çocuklarını okutmak için yıllarca mücadele verdiğini ancak rahatsızlığı ilerleyince çok fazla iş göremez hale geldiğini aktaran İşkal, "Çocuklarım vişne ve kiraz bahçelerinde çalışmaya başladı. Çocuklar, onları okutmam için zorladı. Çok da hoşuma gitti. Onların okuma azmini gördükçe mutlu oluyordum." diye konuştu.
Ancak maddi imkansızlıkların peşlerini hiç bırakmadığını dile getiren İşkal, şöyle devam etti:
ŞİMDİ BİR HAYAL OLDU
"Oğlum Süleyman her şeye rağmen dimdik ayakta durdu. Hiç pes etmedi, kardeşlerine de örnek oldu. Hep daha iyisi için çabaladı. Gündüz tarlalarda çalışıp, gece sabaha kadar derslerine bakıyordu. İlk kazandığı bölümü bıraktığında üzüldüm ama sonra tıbbı kazanınca çok sevindik. Çok başarılı, kardeşlerine nasihat veren, onları çalışmaya teşvik eden bir çocuktu. Oğlumun okulda son yılıydı, kızım öğretmen çıkmış, üniversite sınavına giren iki çocuğumun puanları çok iyi gelmişti. Bir yavrum da ilköğretimde başarılı bir dönem geçiriyordu. Ama oğlumun vefatıyla çok büyük acı yaşadık. ’İnsanlığa hizmet olsun, hasta kurtarsın, elinden geldiğince can kurtarsın’ dedim. Gözümüzde paranın pulun önemi yoktu. Mesleğini elini alıp, ’İnsan hayatı kurtarsın’ diye düşündük. Şimdi bir hayal oldu. Son iki yıla kadar burs alıyordu. Çektiği sıkıntılar gözümün önüne gelince üzülüyorum. Çok efendi, dürüst, kötü alışkanlıkları olmayan, fedakar, yardımsever bir çocuktu."
İşkal, evladının tek hedefinin mezun olduktan sonra hastalarına faydalı olmak, kardeşlerinin eğitimine ve kendisi gibi zorluklarla okuyan öğrencilere yardım etmek olduğunu kaydetti.
Konya’da 4 tıp fakültesi öğrencisinin bulunduğu otomobil, 13 Nisan’da önce bir araca sonra da refüjdeki ağaca çarpmıştı. Kazada, öğrencilerden Çağdaş Kahveci (25) ve Süleyman İşkal (26) hayatını kaybetmiş, Fethullah Akbaba (26) ve Muhittin Kılıç (24) yaralanmıştı.
posta