Kasımpaşalı eli maşalı... Yok daha neler... Pek kıpır kıpır bir şarkı, çalsa da oynasak...

Biz de işte, iyi niyetle hâlâ polis şiddetini asla değil ama, onların da üstündeki baskıyı anlamaya, pozitif bakış açısına sahip olmaya çalışıyoruz. Aman diyoruz, bizi sevmeyeni de sevmeye çalışalım.
Sonra bu gece gibi işte satırlı adamların "vatan, millet" aşkıyla dindar söylemlerle insanların üstüne koştuğunu görüyoruz. Kovaladıkları bu memleketten değilmiş gibi, bu toprakların insanları değil. El insaf yahu, bu memleket ne zaman sizi oldu? Ne zaman "burası bizim, gidin buradan" deme lüksüne sahip oldunuz? Pardon ama siz kimsiniz? Kürt'ü istemezsiniz, Alevi'yi sevmezsiniz, muhaliften nefret edersiniz, Ermeniler düşman, Yunanlılar kötü, feministler şıllık, demokratlar kitapsız, öğrenciler çapulcu, sanatçılar marjinal. Ve size göre hepsi terörist... Kalbinizi kırmak istemem ama siz gerçekten kimsiniz? Halk bu kadar kötüyse size göre, siz kimin liderisiniz? Siz kimsiniz, kim! O zaman hep bir ağızdan: Hüloooğğğ!

Son zamanlarda yaşananların üzerimdeki kötü etkisinden dolayı, üç gün sosyal medyadan, televizyondan, gazeteden, her şeyden uzaklaştım. Reyonlarda gazete gördüğümde kafamı çevirdim. Uyudum, uyandım, içtim, yedim ama duymak istemedim. Mısır'daki darbeyi bile çok sonra öğrendim. Duymadım faşistçe cümleleri, sanki bu ülkeyle hiç alakam yokmuş gibi. Ne baş ağrısı ne mutsuzluk. Hatta neredeyse geleceğimle ilgili umut beslemeye başlayacaktım... Demeye kalmadı dönmek zorunda kaldım ve hatırladım tekrar satırlar sallanınca havada yine... Hadi dedim sürünmeye devam, ölmeye devam.

Çok başkasınız çok, şiddet dolusunuz, sevmiyorsunuz kimseyi. Ama mesela biz bu ülkenin nefretsiz büyütülen çocukları, yan komşumuzu çok seviyoruz, sokak köpeklerini, akşam sahilde denizi izlemeyi, çiçek koklamayı da seviyoruz. Birbirimizi seviyoruz, arada öfkeleniyoruz ama "git" demiyoruz, "sen daha çok kal" diyoruz, "sen de yanımızda kal"... "Bizim" demiyoruz mesela, "bizim hakkımız, bizim özgürlüğümüz, bizim geleceğimiz" diyoruz ama daha insanca yaşamak için, "sen git" diye değil. Eliniz çok maşalısınız, Kasımpaşalı mısınız?

Yoksa Kasımpaşalısınız, eli satırlı mısınız? Siz kimsiniz yahu? Adınız ne sizin? Gelin tanış olalım, ama eliniz boş gelin... Aman ha!