İSTANBUL'UN SON KALAN CENNETİ TEHDİT ALTINDA

İSTANBUL'UN SON KALAN CENNETİ TEHDİT ALTINDA

El değmemiş son cennet Ağva.

Kuzey Ormanları’nı bağlantı yollarıyla şimdiden çoraklaştıran 3′üncü köprü projesine bağlanması planlanan Kuzey Anadolu Otoyolu’nun Ağva geçişi, milli park niteliğindeki 11 göller vadisini ve soyu tükenmekte olan balıkçıl kuşların yaşam alanlarını tehdit ediyor.

Küçük Oteller Derneği, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e gönderdiği yazıda otoyol projesinin Göçe köyü ile Kurfallı köyü kavşakları arasında kalan ve Ağva Göksu Deresi üstünden uzanan ‘Ağva Geçişi’ nin bölge ekosistemine zarar vereceği gerekçesiyle revize edilip Ağva’dan uzaklaştırılmasını istedi.

İstanbul'un el değmemiş son bölümü

Ağva’yı sarmalayan Kuzey Ormanları’nın, İstanbul sınırları içerisindeki el değmemiş son yeşil bölüm olduğunu kaydeden Explore Ağva / Ağva’yı Keşfet Sürdürülebilir Turizm ve Çevre Platformu üyesi Dr. Haşim Atasoy, bölgeyi şöyle tarif etti:

“Bozulmamış bir ekosistemde yer alan Ağva’daki Göksu ve Yeşilçay dereleri, su kaplumbağaları, porsuklar, balıkçıl kuşlar, saka kuşları ve onlarca nadir türün yaşadığı bir su yolu. Milli park niteliğindeki 11 göller vadisi ve Hacıllı Şelaleleri, İstanbul’a mirastır.”

'Ağva'dan uzaklaştırılmalı'

Altı şeritli TIR ve kamyon ağırlıklı otoyolun Ağva’nın tam ortasından geçmesinin tüm bu değerlere onarılması imkansız zararlar vereceğini kaydeden Atasoy şunları söyledi: “Şile’den başlayan otoyolun Tünel ve Viyadükler ile doğaya daha az zarar vererek, Ağva’ya ulaşmasına rağmen, Ağva bölümünde, ovadan, tüm bu güzelliklerin ve Ağva’nın tam ortasından geçmektedir. Otoyolun 6-7 km daha güneye kaydırılması ve bu bölgelerden tünel ile geçmesi yukarıdaki olumsuzlukları nispeten azaltacaktır.”

'Yol demek doğa tahribatı demek'

Ağva bölgesinde bulunan küçük otel Beyaz Ev’in ortaklarından Aslı Esen ve Rengin Tekin ise yol yapmanın ‘doğayı katletmek’ anlamına geldiğini söyledi.

“Her şeyden önce altı şeritlik bir yolun geçmesi demek; var olan yeşili, bitki örtüsünü hatta içinde yaşayan canlıları yok etmek demektir” diyen Esen ve Tekin tahribatın sadece yolun geçtiği alanlarla sınırlı kalmayıp, toplu konutların büyük beton yapıların da önünü açarak daha geniş alanı kapsayacağını söyledi.

Kaynak:Haber Kaynağı