Selah Özakın
HDP'YE NEDEN SALDIRILIYOR
Kuruluşunda, bütün etnik ve mezhep gruplarının partisi olma ilkesini benimsediğini ilan eden ve gerek kurucuları, gerekse adayları arasında bu ilkeleri göz önünde bulundurmaya özen göstermesi, onu, BDP’den, yani Kürt ulusalcısı olarak tanınmış partiden farklı kılıyordu.
HDP, sol düşünceli gruplarla Kürt, Türk Ermeni, Laz gibi etnik grupları kapsayan, otuz beş bileşeni olan bir partidir.
Eğer HDP’ye yönelik saldırılar Kürt olmaktan ileri gelseydi, saldırıları örgütleyenlerin hedefi BDP olmalıydı.
Saldırganların attıkları sloganlara baktığımızda, bir kısmının dinci, bir kısmının ırkçı, bir kısmının da ulusalcı olduğunu görebiliriz.
Yukarıda da belirtildiği gibi amaç Kürtlere saldırmak değil.
Amaç, HDP’yi hedefe koyarak onu Kürtlerin dışındaki katılımcılarından soyutlayıp Kürt patisine dönüştürmek.
Zaten saldırıların yoğunlaştığı bölgelerin Ege, Akdeniz ve Karadeniz olması bir tesadüf değildir.
Saldırılarda birlikte hareket edenlerin de “Ya Allah, Bismillah, Allahuekber!” “Kahrolsun PKK! Kahrolsun Apo!” “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganlarını peş peşe ve yan yana sıralamaları da gösteriyor ki, HDP’nin batı illerinde, Kürtlerin dışındaki bileşenleriyle varlığı, bu sloganların temsil ettikleri görüşleri hayli tedirgin etmiş.
Yani Kürtlerin ve Türklerin, Ermenilerin, Lazların, Çerkezlerin ve Arapların, Sünnilerin, Alevilerin, Hıristiyanların, Musevilerin, sol ve sosyalistlerin aynı çatı altında toplanmasından, sola ve halkların yakınlaşmasına engel olmayı kendilerine görev sayanlar, hırçınlaşarak HDP’ye saldırılarda işbirliği yapmışlardır.