Taksim Dayanışması bileşenleri Gezi olaylarının başladığı 27 Mayıs’ta, geçen yılın değerlendirmesini yaptı. Taksim Dayanışması üyeleri Gezi Parkı olaylarının birinci yıldönümü 31 Mayıs’ta meydanlarda olacaklarını açıkladı.

Taksim Dayanışması üyeleri, Gezi olaylarının yıldönümünde Karaköy’de bulunan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Mimar Mücella Yapıcı, avukat Can Atalay, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar’ın katıldığı toplantıda Gezi olayları sırasında hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’ın ağabeyi Muharrem Ayvalıtaş da yer aldı.

ÇEVİK POLİS İNANILMAZ BİR ŞİDDETLE ÜZERİMİZE GELDİ

Gezi Parkı’nda yaşanan süreci anlatan mimar Mücella Yapıcı, 27 Mayıs gecesinde olanları hatırlattı: “Bize Divan otelinin tarafına buldozerler geldi, ağaçları kaldırıyorlar diye haber geldi. Taksim’deki yargı tarafından da tescillenmiş hukuksuz, projede dahi olmayan bir müdahaleydi bu. ‘Herhangi bir izniniz var mı’ diye sorduk, ‘hayır’ denildi. Hiçbir yetkili ve izin yoktu. Ertesi gün sabah yine hiçbir izin yokken çevik polis inanılmaz bir şiddetle üzerimize geldi.”

GEZİ BİTMİŞ BİR SÜREÇ DEĞİLDİR

Gezi Parkı’nın park olarak kalmasının ciddi bir kazanım olduğunun altını çizen Yapıcı, “Park ve meydanlar tamamen halka açılmalı. Gençlerin ölmesinde sorumlu olanlar cezalandırılmalı. Bu şiddete neden olanlar yargılanmalı. Biber gazı yasaklanmalı. Gezi döneminde tutuklananlar hiçbir şekilde yargılanmamalı. Bütün kamusal alanlarda toplantı ve gösteri yasaklamaları, fiili engellemelere son verilmeli” dedi. Yapıcı konuşmasına şöyle devam etti: “Gezi bitmiş bir süreç değildir. Bütün bu olaylardan sonra hep beraber ürettiklerimiz var. Hazirandan sonra sadece meslek odalarının insiyatifinden çıkmış, kentteki hareketlere ciddi şekilde sahip çıkan bir halk yaratıldı.”

‘POLİS YARALAR; HEKİM TEDAVİ EDER’ KABULLENECEĞİMİZ BİR TABLO DEĞİL

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu ise demokratik bir ülkede barış içerisinde yaşamak istediklerini ifade ederek “Polis yaralar, hekim tedavi eder. Böyle bir tablo kabulleneceğimiz bir tablo değil. Biz artık ölmek, yaralanmak, tedavi olmak, yoğun balkım kapılarında aylarca beklemek, gencecik çocuklarımızın cenazelerini kaldırmak istemiyoruz. Biz demokratik bir ülkede barış içerinde yaşamak istiyoruz” dedi. Avukat Can Atalay ise Gezi olayları sırasında yaşanan olaylarda ne kadar kişinin yaralandığının, ne kadar kişinin suç duyurusunda bulunduğunun belli olmadığının altını çizerek “tam ve eksiksiz bilgiye ulaşmak şu an itibariyle mümkün değil” diye konuştu.

31 MART’TA MEYDANDAYIZ

Taksim Dayanışması adına basın açıklamasını mimar Mücella Yapıcı okudu. Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Taksim Dayanışması’nın “sağlıklı kentleşme ve yaşanılır kent” talebi, ülkenin milyonlarca yurttaşının daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi talebiyle birleşmiş, 31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren ülkenin dört bir yerine yayılarak yepyeni ve evrensel bir boyut kazanmıştır.

Gençlerin yaratıcı zekası, annelerin kucaklayan şefkati, işçilerin emeklerinden gelen gücü, kadınların gür sesi, LBGT bireylerinin biz de varız çığlığıyla büyüyen “Gezi Direnişi” ülkemiz toplum, kent ve demokrasi tarihinde ortadan kaldırılamayacak onurlu bir iz bırakmıştır. Bilinmelidir ki, muktedirlerin çaresizliğinin ve korkaklığının göstergesi olan bu kirli politika, şiddet ve adaletsizliğe karşın bizler; en yalın, en çıplak, en haklı halimizle bizi biz yapan bütün değer ve renklerimizle, sarsılmaz bir sağduyu, direnme gücü, kararlılık ve inanılmaz bir yaratıcılıkla, yaşamın olduğu her alanda bir aradayız ve meydandayız. Taksim Dayanışması olarak taleplerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmediğimizi tekrar hatırlatmak için 31 Mayıs’ta Taksim’de, meydandayız.”

EC(FOTOĞRAF)