30 Mart seçim sonuçlarında hayal kırıklığı yaşayan Türk Vatandaşlarının yarısından çoğu, (seçim sonuçlarından çıkan sonuca göre çoğu)  Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine umut bağlamıştı. Muhalif siyasi kulisler ise ortaya çıkan tablo sonuçlarına göre “Kötünün iyisi bir seçenek olan Abdullah Gül” sigortasına bel bağlamışlardı.

17 Aralık sonrası tutumu nedeni ile Abdullah Gül’ün Erdoğan’la uzlaştığı ve devlet yönetimini, aralarında pay etme kararı aldıkları konuşulmaya başlanmıştı. Ancak Abdullah Gül’ün, birden bire “Siyasete devam etmeyebilirim” açıklaması, yakın geleceği Erdoğan Sevmeyenler için yine kaotik hale getirdi.

Oysa daha bir hafta önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Kimse cumhurbaşkanlığını cebinde keklik görmesin” şeklinde bir çıkış yapmıştı. Doğal olarak bu çıkışın direk muhatabı Başbakan Erdoğan’dı. Köşk için yapılacak seçimlerin en kuvvetli adayı görülen aktörlerinden biri “Ben oynamayabilirim” deyince işler karıştı haliyle.

Bu konuya yine döneriz. Biz şimdi köşkün en kuvvetli adayı olarak görülen Başbakan Erdoğan’ın durumuna bir bakalım istiyorum.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk kez yapılacak. Bir Cumhurbaşkanı seçim yasası var haliyle. “Kimler aday olabilecek, nasıl seçilecek?” bunlar belli, ancak kamuoyunda ayrıntılar pek bilinmiyor her zaman olduğu gibi. Biz işte bu yasaya göre Erdoğan’ın, “köşke giden yolda ki şansına” bir bakalım

ERDOĞAN’IN KÖŞK YOLUNDA AÇMAZLARI

Cumhurbaşkanlığı seçim yasasına göre bana göre Erdoğan’ın önün bazı zorluklar bulunuyor. Gerçi bu güne kadar tanık olduğumuz açmazları nasıl çözdüğünü iyi bildiğimiz Erdoğan için bir engel teşkil edebilir mi? Bu tartışılabilir haliyle. Neyse özetleyecek olursak Erdoğan’ı bekleyen ve yine bir yolunu bulup halletmesi gereken zorlukları sıralayalım.

% 5 Eksik sorunu:

Son yapılan 30 Mart seçimlerinde Erdoğan’ın inanılmaz bir efor sarf ederek ve hayat memat meselesi diyerek aldığı oy belli 45 küsur. Seçimlerde ki şaibe iddialarını bir tarafa bırakacak olursak, Erdoğan’ın Köşke giden yolda ilk zorluğu, bu % 5 eksiğini tamamlamak olacaktır.

Çünkü karşısında asla fikrini değiştirmeyecek olan yaklaşık % 65 bir muhalefet var. Artar eksilmez. Bu sorunu aşmak için ise neredeyse tek çaresi olan BDP’nin oy desteğini sağlamak zorunda.

Bu nedenle Ağustos’a kadar BDP’nin taleplerini ya yerine getirecek ya da bir şekilde tatlıya bağlayacak. Ama bu seçenekte “aşağısı sakal yukarısı bıyık”  bir tehlike de var. Son dönemde, vatan, millet ve Atatürk’ü dilinden düşürmeyen Erdoğan’ın da çok iyi bildiği gibi, artık özerklik, petrolden pay istemeye başlayan BDP’ye vereceği bu tür ödünler kazandığı Kürt oylarından fazlasını götürebilecektir. Bu yüzden BDP’yi yine “gizli vaatler” ile oyalamak zorundadır.

Erdoğan’ı BDP dışında adaylığını destekleyebilecek olabilir mi? Yanıt vermek yerine krizleri nasıl yönettiğine bakarsak cevap çok net ortada. Belki siyasi oluşumların liderleri ile anlaşmak mümkündü ama tabanlara bu anlaşmayı kabul ettirmek zor görünüyor.

Yasa Cumhurbaşkanlığı seçimlerini 2 turlu olarak düzenliyor. İlk turda %50+1 alan kazanıyor. Son siyasi tablo ilk turda hiçbir adayın sonuç alamayacağını söylüyor. 2. Turda en çok oy alan 2 aday yarışacak, kim çok oy alırsa köşke o çıkacak. İşte bu 2. turda Erdoğan’ı sevenlerin bu günden fazla olması şart. Yoksa köşk ihtirası işi zor.

Cumhurbaşkanı adayı olma zorlukları:

Erdoğan’ın ortalıkta sürekli dolaşan ancak çok net bir yanıtı olmayan soru, adaylık konusunda yine başını ağrıtacaktır. Resmi sitelerde Erdoğan’ın Üniversite mezunu olduğu yazar ama aslında olmadığı yönünde iddialar var. Cumhurbaşkanı adayı olabilmek içinse üniversite bitirmiş olmak şartı var yasada.

O tarihler yaklaştıkça bu soru yine gündeme gelecek ve gelmekle kalmayacaktır. Erdoğan’ın mezun olduğu okulun gerçekte hangi okul olduğu, üniversite arkadaşlarının ve hocalarının kimler olduğu didiklenecektir. Çünkü yasa gereği Erdoğan adaylığı ile birlikte, Yüksek Seçim Kuruluna öğrenim durumunu belgelemek ile mükellef olacaktır. Bu bildirimde belgelerin geçersizliği “adaylığın iptaline” kadar gitmektedir.

ERDOĞAN HANGİ ÜNİVERSİTEYİ BİTİRDİ/Mİ ?​ (TIKLAYINIZ)

Mal Beyanı vermek zorunda;

Tüm zorlukları aşar ve Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse yasa gereği Resmi gazetede yayınlanmak üzere “Mal Bildiriminde” bulunmak zorunda.

Bu beyanın sadece kendisini mi yoksa yakınlarını mı kapsadığı bilinmiyor ama eğer yakınlarını kapsıyorsa Erdoğan’ın seçilir seçilmez “nereden edinildiğini” açıklamak zorunda olduğu bir mal beyanı sorunu olacak. Tabi  o gün sosyal medyadan silinmiş tüm kayıt ve tapeler yine dns ayarları yapılıp izlenmeye başlayacaktır.

O tarihe kadar torunlar spor salonlarında sünnet ettirilir ve sorun büyük oranda çözülecek olsa da zorluk zorluktur.

Muhalefetin birleşmesi ya da AKP tabanlı aday çıkması;

Bu belki, “en zayıf zorluk olarak” Erdoğan’a köşke giden yolda engel teşkil edebilecektir.

Bu engele, 30 Mart Yerel seçimlerinde AKP yi tercih edenlerin bir kısmının, Erdoğan’ı desteklemek istemedikleri de ortaya çıkacaktır. Yerel seçim sonuçlarının daima iktidar partileri lehine çıktığını unutmamak gerekir.

Yerel seçimde beğendikleri adaya oy veren ya da “Başkanımız İktidar partisinden olsun” saikini hesaba katmak gerekir. En son olarak artık Erdoğan’ın tarzından iç çekintileri keskinleşmiş muhalefet seçmenin, 2. Turda kim olursa olsun Erdoğan’ın dışında bir adayı tercih edeceklerinin tartışılmaz netliğini de Erdoğan’ın akılda tutması gerekiyor.

Ben yerel seçim sonuçlarını nasıl ve ne kadar oyla kazanacağını önceden yazmış biri olarak (% 45 OY "ÇANTADA KEKLİK") diyorum ki, Erdoğan’ın köşke çıkma işi çok zor. Bunu kendisi de biliyor olmalı ki AOÇ’a sadece Başbakanlık Sarayı yaptırıyor.

Bu nedenle bence, Ağustos’tan sonra ki Erdoğan’ı ve memleketin, “ne olacak halini” düşünmekte yarar var.

https://twitter.com/CumaHikmet