ANTALYA'da, 6 yıl önce 'dur' ihtarına uymadığı için polis memuru Mehmet Ergin tarafından vurularak öldürülen 18 yaşındaki Çağdaş Gemik davasında Yargıtay, Ergin'e verilen 10 yıl hapis cezasını az bularak 16 yıl olan üst sınırdan ceza uygulanmasını istedi.

28 Ekim 2008 günü polis memuru Mehmet Ergin, motosikletle devriye görevindeyken 'dur' ihtarına uymayan ve motosikletle kaçan o tarihte 18 yaşındaki Çağdaş Gemik'i ensesinden tek kurşunla vurup öldürdü. Gemik'in ölümüyle ilgili Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Mehmet Ergin'e 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Temyiz sonucunda Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, suçun niteliğinde yanılgıya düşüldüğü gerekçesiyle kararı bozdu, sanığın 'yaralama sonucunda ölüme neden olmak' suçundan yargılanması gerektiğine hükmetti.

Bozma kararının ardından yerel mahkeme, Ergin hakkında verdiği 'olası kastla adam öldürme' kararında direndi. Mahkeme, Yargıtay'ın 'sanığın kaçan maktulü durdurmak için hayati bölgelerini hedef alarak ateş ettiğini gösteren kesin ve yeterli kanıt bulunamadığı şeklindeki' gerekçesini kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti.

Direnme kararının ardından dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun gündemine geldi. Dosyayı inceleyen Kurul, yerel mahkemenin polis memuru Ergin'e 'olası kastla adam öldürme' suçundan verdiği hapis cezasını bozdu. İkinci kez bozulan ve 2012 yılının Aralık ayında davayı tekrar görüşen yerel mahkeme, 'suçun işleniş biçimi ve suç işlemede kullanılan araç ve yöntemleri' göz önünde bulundurarak, bu kez 'yaralama sonucu ölüme neden olmak' suçundan alt sınırdan sanığın 12 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın mahkemedeki olumlu hal ve tavrı nedeniyle ceza 10 yıla düşürülürken, Ergin'in hapiste geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliye edildi.

Yargıtay'da yeniden temyiz süreci başlayan Gemik davasında aynı daire, bu kez eksik ceza tayini nedeniyle yerel mahkemenin kararını bozdu. 17 Şubat'ta yayımlanan Yargıtay ilamında Gemik'in kaçmasının suç teşkil etmediği, polise yönelik herhangi bir direnme eylemi içinde bulunmadığı, Gemik'in açık kimlik ve adres bilgilerine her an ulaşılabilmesinin olanaklı olduğu, aynı zamanda motosikletin telsiz irtibatı ile durdurulabilme olasılığının bulunduğu gerekçeleriyle yakalanmasının mümkün olduğu belirtildi.

Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu uyarınca polisin silah kullanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığını belirten Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Türk Ceza Kanunu'nun 'kasten yaralamayı' düzenleyen 87'nci maddesi uyarınca alt sınırdan değil, üst sınır 16 yıldan ceza uygulanması gerektiğini belirterek yerel mahkemenin kararını yeniden bozdu.