DOÇENTİN TECAVÜZ DAVASI ARAP SAÇINA DÖNDÜ
Tuhaf açıklamalar...
Erzurum'da öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı, Doç. Dr. A.A. konu ile ilgili yaptığı savunmada , "Öğrencim S.T., yüksek lisansa başvuru yapmak istiyordu. Programa başvuru fazla olduğu için başka bölüme başvurmasını söyledim. Zorla otomobilime bindi. Dadaşkent'te bulunan bahçeme gittik. Ağaçları sularken yanıma yaklaştı ve beni öptü. Pantolonumu çıkardı. Sonra boş bulunduğunu belirterek özür diledi. Yüksek lisansa alınmadığı için böyle bir şey yaptığını düşünüyorum" dedi.
Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları bölümünden bu yıl mezun olan 27 yaşındaki S.T., geçtiğimiz Cumartesi günü polise başvurarak hocasının kendisine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla şikayetçi oldu. Okulunu bitirdikten sonra yüksek lisans yapmak için başvuru yapmak için hocası A.A.'nın yanına gittiğini anlatan S.T., emniyette verdiği ifadesinde "Bahçede karşılaştığım hocama yüksek lisans başvurusu yapmak istediğimi söyledi. Orada konuşmamızın yanlış anlaşılacağını söyleyerek 'gel bahçem var oraya gidelim orada konuşalım' dedi. Gittiğimizde bana 'ne güzel gözlerin, dudakların var' diyerek öptü. Başka bir gün yine yüksek lisans ile ilgili konuşmak için buraya gittik. Bu kez zorla oral seks yaptırdı. Spermleri kıyafetlerime bulaştı eve gelip yıkadım. Üçüncü kez yine benimle konuşmak için aynı bahçeye gittik. Ancak Ramazan olduğu için birşey yapmayacağını düşündüm. Soyunmamı istedi, kabul etmeyince 'sen heralde yüksek lisans yapmak istemiyorsun' dedi. Zorla ters ilişkiye girdi. Çamaşırımı poşete koyup delil olarak getirdim" diye konuştu.
Üniversiteli S.T.'nin şikayeti üzerine kampüsteki lojmanında gözaltına alınan evli ve 2 çocuk babası 41 yaşındaki aynı zamanda Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Kuramı ve Eleştiri Anabilim Dalı Başkanı da olan A.A., emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye çıkarıldı. 1995 yılında Atütürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nü birincilikle tamamlayan, 2007 yılında Yrd. Doçent unvanı alan 2010 yılında ise doçent olan A.A., emniyet ve savcılıkta verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmedi.
YÜKSEK LİSANSA ALINMADIĞINDAN YAPTI
S.T.'nin üniversite 1 ve 3'üncü sınıfta dersine girdiğini söyleyen A.A., derslerinin vasat olduğuna işaret etti. Öğrencisinin Haziran ayı içerisinde üniversitedeki odasına geldiğini anımsatan A.A., şunları anlattı:
"Bana 'hocam yüksek lisans için altı kişilik kontenjan açmışsınız bende başvurabilirmiyim' dedi. Bende kendisine 'programa başvuru sayısı fazla, başka bir programa başvur' şeklinde tavsiyede bulundum. S.T., 25 Haziran günü öğleden sonra yanıma tekrar gelerek 'hocam şu kararınızdan vazgeçin, bende başvurayım' dedi. Bende kendisine başka bir alanda ve başka bir yerde başvuru yapmasını söyledim. Amacım kendisinin boşuna başvuru yapmamasıydı. 1 Temmuz günü saat 15.00 civarında üniversite bahçesinden aracımla çıkmak üzereyken yüksek sesle bana 'hocam bekleyebilir misiniz' dedi. Başvuru yaptığını ve problemleri olduğunu söyledi. Aracı çalıştırdım bu arada cama vurdu. Ben acelem olduğunu söyledim. Kapıyı açarak rızası ile arabaya bindi. Araç ile seyir halindeyken ekonomik sorunlarından bahsetti. Konuşurken Dadaşkent'te bulunan benim bahçeye geldik. Bahçede ağaçları sulamaya başladım ve bu arada kendisi ile konuşmaya devam ediyorduk. Kendisi de bahçede bulunan kulübede oturuyordu. Israrla yüksek lisansa alınmasından bahsediyordu. Birden ayağı kalkarak yanıma yaklaştı ve beni öpmeye başladı. Daha sonra kot pantolonumu ve benim fermuarımı çözdü, beni öpmeye devam etti. O arada kendisi bana sürtündü, daha sonra da benden özür diledi. 'İstemeden oldu, aşırı isteğime yenildim' dedi. Beraber araca bindik ve kendisini Yıldızkent kavşağında bıraktım. 5 ve 6 Temmuz günü tekrar okulda yanıma geldi. Çıkmak üzereydim yüksek lisans konusunda ısrar da bulundu. Benimle dışarıya çıktı ben arabaya almadım ancak kendisi ısrar etti ve zorla otomobile bindi. Fakülte bahçesini çıkmadan araçtan kendisini indirdim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Kendisi olaydan çok sonra şikayette bulunmuştur. Yüksek lisansa alınmadığından böyle birşey yaptığını düşünüyorum. Şikayet tarihinin jüri başkanı olmamın onaylanmasından sonra yapılması da dikkat çekici."
Doç. Dr. A.A., savcılık sorgusunun ardından sevkedildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderdi.
Kaynak: