Direnen Yöre Halkı Ve Alakır Vadisi Kazandı
Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı bugün uygulamaya konularak Kürce HES'in baraj kapakları açıldı.
Ve Alakır HES zincirini kırdı!
Yusuf Yavuz
Antalya'nın Kumluca ilçesindeki Alakır Vadisi'nde, yargı kararlarına karşın yapımı tamamlananarak elektrik üretimine başlayan Kürce HES'e yönelik tepkiler sonuç verdi. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı bugün uygulamaya konularak Kürce HES'in baraj kapakları açıldı. Böylece Alakır nehrinin iki yıldır süren esareti sona ererek özgürce akmaya başladı.
MAHKEME KARARI NİHAYET UYGULANDI
Yaklaşık iki aydır Antalya Bölge İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararını uygulamadığı için eleştirilerin hedefinde olan Antalya Valiliği'ne konuyla ilgili suç duyurusunda bulunulmuştu. Alakır Nehri Kardeşliği'nden (ANK) yapılan açıklamada, bugün saat 15:00'de bölgeye gelen yetkililerin nezaretinde, mahkemece verilen'yürütmeyi durdurma' kararının uygulanarak baraj kapaklarının açıldığıbilgisine yer verilerek, "yaklaşık iki yıldır suya kavuşmayı bekleyen vadideki tüm canlıların hasreti sona ererek Alakır özgür akmaya ve vadiye can katmaya kaldığı yerden devam etmeye başlamıştır" denildi.
ALAKIR'IN KARDEŞLERİ NÖBETİ SÜRDÜRECEK
Mart 2010'dan bu yana Kürce HES projesinin yıkımına karşı yürütülen hukuksal mücadelede, maddi ve manevi yönden destek olanlara tüm canlılar adına teşekkür edilen açıklamada, "ancak mücadele devam ediyor. Muhtemel tüm oyunlara karşı bu yeni süreçtede tüm farkındalığımızla uyanık kalacağız. Her an gece, güzdüz baraj kapaklarının kapatılmadığını kontrol ediyor olacağız. Bu kazanılmış haklarımıza yönelik yapılması muhtemel yeni oyunlara karşı her türlü tepkimizi göstereceğimizi ve bu yıkım projeleri tamamen vadiyi terk edene kadar tetikte olup, mücadelede kalacağımızı birkez daha bildiriyoruz" ifadelerine yer verildi.
ANK'DAN MÜCADELEYE DEVAM MESAJI
Canlıların ve insanlığın önündeki tüm barajlar yıkılıncaya ve özgürleşinceye kadar mücadeleye devam edileceği mesajı verilen ANK açıklamasında, "tüm nehirlerin özgürce ait olduğu tüm canlılara akmadan, tüm yaşam kaynaklarının, kültürlerin, düşünce ve eylemlerin önüne çekilmiş olan tüm barajlar yıkılmadan, insanlık onuru tekrar özgürleşmeden ne sevinebiliriz ne bir kutlama yapabiliriz nede 'yaşam' mücadelemizden en ufak bir ödün verebiliriz" görüşüne yer verildi.