Bu yazının yazılış tarihi 19 Nisan 2006'dır. Saati de 12.18

Bir zamanlar bir Kenan çıkıp: "Bu ülkeye bu demokrasi bol geliyor!" diyerek 61 Anayasası'nı İLGÂ VE MÜLGÂ eyleyip bir anayasa yapmış ve gözdağı vererek neredeyse yüzde yüz gibi bir oyla onaylattırmıştı halka.
Gel zaman git zaman... Avrupa Birliğine girme cazibesine kapılan yönetici taifesi, bu anayasaya dayalı olarak düzenlenmiş ceza yasalarını, KOPENHAG KRİTERLERİne uydurmak için, kağıt üzerinde de olsa, demokrasi sınırlarını genişleterek polisiye yargılamaları, daha doğrusu yargısız infazları güçleştirecek değişiklikler yapmışlardı.

Bu sabahki haberlerde, TERÖRLE MÜCADELE YASASInın meclisin onayına sunulmaya hazır olduğunu ve bu yasanın bazı başlıklarını ünlediler.
Birrehhh!...
Terör kapsamına girmeyen suç kalmamış neredeyse!
Yok yok!...
"E İYİ YA! BUNDAN SONRA HALKI DOLANDIRANLAR, KURTARAMAYACAKLAR YAKALARINI KOLAYCA!" demeye hazırlanmayın hemen!
Onlar her dönemde kurtardılar yakalarını. Hatta bir kısmı parlamentoya bile girdi.
Çünkü eğer onlara yönelik olsaydı... hapishaneler bunlarla dolup taşardı. Devlet tarafından kullanılmış olduğu itiraf edilen çeteler cirit atmazdı ortalarda.
“TÜRKİYE SENİNLE GURUR DUYUYOR!” sloganlarıyla, ara sıra mahkeme kapılarında boy göstermek durumunda kalan ünlü kâtillerin bir kısmı, şimdilerde böyük iş adamı değiller mi?

Kabak... dönüp dolaşıp DÜŞÜNCE’nin başına patlıyor yine!
Ve keyfî olarak, polisin adam vurmasının önü açılıyor!
“DUR!” ihtarına uymayana silah kullanabilecek artık polis!
Renkler bile suç unsuru sayılabilecek!
Yazdığınız bir yazıda, falanca terör örgütünü övdüğünüz iddia edilebilir rahatlıkla!
24 saat, avukatınızla görüştürülmeden, gözaltında tutulabilirsiniz!
Yok öyle üç-beş avukat artık! Savcılığın onaylayacağı bir tane avukatla görüşebilirsiniz!
Avukatlarınız da aranabilecek artık! Hani olur a! Avukatınız aracılığı ile dışarıya mesaj neyin gönderebilirsiniz! Yani yok artık öyle savunma masuniyeti falan!
Eh artık!...
Sıkıysa muhalif yazılar yazın da göreyim!