Daha tehlikeliler varmış
Ergenekon'dan ceza alanların bir kısmı Abdullah Öcalan'dan da tehlikeliymiş, bunu öğrendik.
Abdullah Öcalan’a ne ceza verilmişti? Herkes ezberden biliyordur belki, ama bilmediğim için dün internette araştırdım. Bir tek yerde hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verildiğini, bunun oy birliğiyle alındığını öğrendim. Bu karara göre de Öcalan çıkacak hiçbir aftan ve ceza indiriminden yararlanmayacak, bir kısmı hücrede olmak üzere ömür boyu cezaevinde kalacak.
Karar bu.
Bu arada başka haberlere de rastladım. Mesela Mehmet Öcalan “yeni gelişmeler” olacağını belirterek, Kürt meselesinin 2013’te çözüleceğini ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağını öne sürmüş. Tarih 14.11.2012.
Dikkati çeken başka bir konu: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla 16.02.199 yılında açılan dava ile ilgili kararını anı yılın 12 Mart günü açıklamış;
1. Davacının gözaltı süresinin yasal olmadığı,
2. Savunma hakkının sınırlandığı,
3. Adil bir mahkeme tarafından yargılanmadığı,
4. Adil olarak yargılanmadan ölüm cezasına mahkum edildiği, kararını almış.
Yetmemiş, aynı mahkeme Öcalan’ın Türkiye’deki yargı sürecinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3, 5 ve 6. Maddelerinin ihlal edildiği sonucuna varmış.
Daha da göze batan şu cümle de yer almış AİHM’nin kararında: Öcalan’ın gözaltı süresince tecritte tutulduğu, gözaltı süresinin uzunluğu nedeniyle Sözleşme’nin özgürlük ve güvenlik haklarıyla ilgili 5. Maddesinin ihlal edildiği sonucuna varılmış.
Bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir. Aynı AİHM, Ergenekon davasında yapılan usül hataları için, uzun tutukluluk süreleri için, delil üretilmesi için “ağırlaştırılmış müebbet” gibi çağdışı cezaların “iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve artı bilmem kaç yıl” şekline bile dönüştürüldüğü için, değil 7 gün (Öcalan için 7 günlük tecrit söz konusuymuş), aylarca, hatta yıllarca sanıkların tecritte tutulduğu için hiçbir karar almamış olması neyle açıklanabilir?
Abdullah Öcalan’ın neden mahkum olduğu akıllardadır elbette.
Ama anlaşılıyor ki Tuncay Özkan, Doğu Perinçek ve Dursun Çiçek Abdullah Öcalan kadar büyük suçlar işlemiş olmalılar ki, onlara da ağırlaştırılmış müebbet verildi.
TSK da kıytırık bir açıklamayla “hukukun üstünlüğünden” dem vurup geçiştirdi.
Başbakan’ın beyninin yarısı olan Yalçın Akdoğan da Ergenekon davasını “hesaplaşma” olarak niteledi ve noktayı koydu. Hesaplaşmanın daha da süreceğinin ipuçlarını da verdi. Zira 27 Nisan’ı da telaffuz etti.
Uzatmaya gerek yok.
Dillerde dolaşan senaryo malûm: Abdullah Öcalan’ı serbest bırakmak için “genel af” gündeme gelecek ve böyle olunca Ergenekon ve Balyoz davalarından mahkûm olmuşlar da çıkacak.
Hiç sanmıyorum. Böyle bir şey olsa bile en azından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları olanlar çıkamayacak.
O yüzden baktım Abdullah Öcalan’ın mahkûmiyetine. Dört yıldır tutuklu olan, ardından da onlarca yıl cezalara çarptırılan “içeridekileri” bırakmaya AKP’nin yüreği yetmez. Zira çıkanların AKP ile, Yalçın Akdoğan vari bir hesaplaşmaya girmemesi düşünülemez. Hukuk işte o zaman kendi bahçesinde çelik çomak oynamaktan vazgeçmek zorunda kalacak.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “yasak savan” açıklaması da yakında elimize geçer.
A.Mümtaz İdil