Cenabı Allah her ne verirse hayırlısını versin; Emin Çölaşan’ın da hayırlısını versin.

Bunun babası Ümran Emin Çölaşan, benim meteoroloji hocamdı, Allah rahmet eylesin. Esprili filan bir hocaydı. Bir defasında belediye otobüsünde kalın paltosu yüzünden ter içinde kalan bir adamın kendisine yaklaşarak,

-Beyefendi, ikimizden başka palto giyen yok; ben sabahtan hava raporunu dinledim de giydim; peki siz neden giydiniz, diye sorduğunu, kendisinin de:

-İşte o senin dinlediğin hava raporunu ben hazırladım”, diye yanıtladığını söylemiş kendisini bile tiye almıştı.

O zamanlar Meteoroloji Genel Müdürüydü, muhterem bir adamdı. Velakin bir de oğluna bakın, insanın yüreği parçalanıyor. Sen git üye olmamakla birlikte FETÖ’ye yardımcı ol. Artık nasıl yardımcı olduysa bir Allah bilir, bir de kendisi.

Demek ki boyuna FETÖ’ye verip veriştirmesi de araziye uymak içinmiş. Ben zaten bundan işkillenmiştim. Kaldı ki ismine bakmak yetiyor, Gülen’in son iki harfi ne?, “en”; peki Emin’in ilk ve son harflerini yan yan getirdiğiniz zaman ne oluyor? Yine “en”. İşte olay bu kadar basit. Ayrıyeten bu Çölaşan, FETÖ hakkında bir sürü bilgi veriyor. Hiç düşündünüz mü bu bilgileri nereden alıyor da veriyor! Hiç kuşku yok ki örgütten alıyor. Ama karda yürüyor, izini belli etmiyor. Nitekim bugünkü yazısında (4.sütun, 8.satır) aynen şöyle yazıyor:

“Toplantılarına katılacaksın, Bank Asya’da paran olacak, evlerinde kalacaksın, onların sağladığı irili ufaklı maddi ve manevi olanaklardan az veya çok faydalanacaksın”.

Açıkça, FETÖ üyesi olabilmenin yol ve yöntemlerini tarif ediyor ve zannediyor ki bir tek kendisi akıllıdır ve cenabı Allah akıl dağıtırken biz oralarda değilmişiz.

Emin bey, Emin bey!

Sen köpeksiz köy buldun da eli değneksiz mi geziyorsun, kendine gel.