BİLİR KİŞİ ÖYLE BİR RAPOR VERDİ Kİ
Bilirkişi raporunda ‘Gönderilmeden Önce Muayenesi (GÖM)’ işleminin Kıdemli Başçavuş Bedri Naim ve Susurluk Muayanesi Subayı Aydın Sevinç tarafından yapılması gerektiği ancak muayene formlarına ve raporlarına rastlanılmadığı ifade edildi.
Türkiye’yi sarsan Afyonkarahisar’daki mühimmat patlamasıyla ilgili hazırlanan bilirkişi raporu, bir dizi ölümcül ihmali gözler önüne serdi.Hürriyet sitesinde yer alan habere göre 286 bin el bombası kurallara uyulmadan gönderildi. El bombalarının alüminyum pimleri eğrilmiş ve kırılmış, maşası koli bantlarıyla bağlanmış, özel kutularından çıkarılmıştı. Patlamayan depodaki 23 bin el bombası ‘kritik arızalı’ çıktı. Patlamanın da kritik arızalı bir el bombası sandığının düşmesinden kaynaklanmış olabileceği vurgulandı.
İŞTE O BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN AYRINTILAR
AFYONKARAHİSAR’da 5 Eylül 2012 tarihinde el bombalarının depolandığı cephanelikte meydana gelen patlamaya ilişkin davaya bakan Eskişehir Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin talebi üzerine içinde polis, asker, jandarma ve akademisyenlerin de olduğu 13 bilirkişi tarafından rapor hazırlandı. 40 sayfalık raporda, patlamanın nedenleri ve sorumlularına ilişkin detaylar dikkat çekici. Mahkemeye iletilen raporda, el bombalarının gönderilmesinden depodaki patlamaya kadar bütün detaylar yer aldı. Rapora göre, lağvedilen Susurluk 44’üncü Mühimmat Bölük Komutanlığı’na bağlı beş depoda bulunan 286 bin 33 el bombası Afyonkarahisar’daki 41’inci Mühimmat Bölük Komutanlığı’na sevk edildi. El bombalarından 118 bin 471’i patlamanın meydana geldiği 32 numaralı depoya, kalanı da 29 numaralı depoya konuldu.
Susurluk’tan Afyonkarahisar’a giden mühimmatın kafile bütünlüğüne dikkat edilmeden ve depolama kurallarına riayet edilmeden gelişigüzel depolara konulduğu belirtildi. Patlamadan sonra 29 numaralı depoda çekilen fotoğraflara değinilerek raporda şöyle denildi:
22 BİN 954’Ü BOZUK ÇIKTI
“Söz konusu resimlerde, bazı el bombalarının orijinal olmayan ambalajlarda bulunduğu ve bazı tapaların özel yapılmış hermetik muhafaza kutularında olmadığı görülmüştür. Ayrıca muayene edilmeden depolara konan mühimmatın 45 gün içerisinde, 2 Ağustos 2012’ye kadar, muayenesi yapılarak neticenin üst komutanlığa bildirilmesi gerekirken, 4 Eylül 2012’ye kadar iki cephanelikte de herhangi bir muayene, tasnif ve istifleme işlemi yapılmadığı, dosyalarda mevcut bilgilerden anlaşılmıştır.” Yine 29 numaralı depodaki mühimmat içerisinde 22 bin 954 adet kritik arızalı el bombasının tespit edilerek, imha edildiği anlatıldı. Kritik arızanın, “Mühimmatın depolanması ve kullanılması esnasında emniyetsiz bir durum veya sonucu yaralama ya da can kaybına yol açabilecek tehlike meydana getirecek arıza” anlamına geldiği kaydedildi. Kritik arızalı el bombalarının patlamanın meydana geldiği 32 numaralı depoda da bulunabileceği, aynı yerde yangın ve taarruz tipi el bombalarının olduğu belirtilerek, “Kritik arızalı mühimmatın yangın el bombaları ve taarruz el bombaları bulunan bir sandığın üzerine düşmesi sonucunda patlama ve mühimmat istifine sirayet etme ihtimalinin yüksek olduğu” vurgulandı.
KOLİ BANTLI EMNİYET
Patlamayan depodaki inceleme sonucu şu ihmaller sıralandı: “Mühimmatın bir kısmının yoğun erozyona uğradığı, el bombası pimlerinin kendiliğinden çıkmaması için geriye doğru eğrildiği, pimlerin alüminyum alaşımlı olması nedeniyle eğilen kısımlarının kırılma ihtimalinin bulunduğu, bunu önleme adına bir kısım el bombası maşalarının koli bantları ile bağlandığı, bazı sandıklarda tapaların özel yapılmış hermetik muhafaza kutularında olmadığı, bu nedenle nakliye emniyet tedbirleri alınmadan getirilmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu durumun ise tapa detonatör kısımlarının çarpma ve sıkışmaya bağlı olarak patlamaya sebebiyet vereceği değerlendirilmiştir.” Raporda kritik arızalı el bombası sandığının yere düşmesiyle patlamanın olabileceği belirtilerek, “Kritik arızalı el bombalarının pimleri alüminyum alaşımlı olup eğilme gerilmesinin düşük olması neticesi, üzerine gelen ani yük nedeniyle ani kırılma meydana gelebileceği, pimin yerinden çıkmasıyla tetikleme etkisi yaratarak patlamayı başlatacağı bilinmektedir” denildi.
ŞEHİT OLAN 2 ASTSUBAY KUSURLU BULUNDU
Bilirkişi raporunda ‘Gönderilmeden Önce Muayenesi (GÖM)’ işleminin Kıdemli Başçavuş Bedri Naim ve Susurluk Muayanesi Subayı Aydın Sevinç tarafından yapılması gerektiği ancak muayene formlarına ve raporlarına rastlanılmadığı ifade edildi. El bombalarının Afyonkarahisar’da ‘Depolamadan Önce Muayene (DÖM)’ işlemine de tabi tutulmadığı, kafile bütünlüğüne dikkat edilmeden ve depolama kurallarına uygun olmadan 29 ve 32 numaralı iglo tipi mühimmat depolarına konulduğu belirtildi. Hakkında dava açılmamış Susurluk 44. Mühimmat Bölük Komutanı Binbaşı Barış Bağlan ve Afyonkarahisar 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı’nda görevli Binbaşı Murat Aydın’ın idari yönden kusurlu olduğu saptandı. Başçavuş Aydın Sevinç’in teknik yönden kusurlu olduğu anlatıldı. Patlamada şehit olan Afyonkarahisar’da görevli Bedri Naim hem GÖM hem DÖM işlemlerini yerine getirmediği için hem de 45 günlük süreye uymadığı gerekçesiyle teknik yönden kusurlu sayıldı. Patlamada şehit olan Kıdemli Çavuş Murat Düger ise mühimmatlar getirildiği andan itibaren depolara uygun konulması, muayene, tasnif ve istifleme konusunda bir planlama düzenlenmesi konusunda girişimde bulunmadığı gerekçesiyle teknik yönden kusurlu kabul edildi. Bölük Komutanı Bakım Binbaşı Ali Duran’ın yeni katılan erbaş ve erleri branş eğitimleri tamamlanmadan depoda görevlendirdiği için idari yönden kusurlu olduğu ifade edildi.
Kaynak: