AKP'nin, Antalya Şehveti

AKP'nin, Antalya Şehveti

AKP NİN ANTALYA ŞEHVETİBir süredir Antalya ofisindeydim. Antalya’da sürekli yaşamayan ve uzun aralıklar ile gelen birisi olarak bu haftanın, “Haber Artı’sını” ben yazmaya karar verdim. Yazdıklarımı okuduğumda ilk manşet de çıktı içinden.

AKP NİN ANTALYA ŞEHVETİ
Bir süredir Antalya ofisindeydim. Antalya’da sürekli yaşamayan ve uzun aralıklar ile gelen birisi olarak bu haftanın, “Haber Artı’sını” ben yazmaya karar verdim. Yazdıklarımı okuduğumda ilk manşet de çıktı içinden.
 

 
AKP’NİN, ANTALYA ŞEHVETİ
 
Aslında bu şehvetin kapsama alanını, Akdeniz olarak büyütmek de fayda var. Çünkü 7 yıllık seçim başarıları ardından, AKP’nin son yerel seçimlerde kan kaybettiği bölge Akdeniz. Sanırım bu nedenle, AKP Antalya’yı geri almak için, canını dişine takmış durumda.
 
AKP’nin eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, Menderes Türel bilindiği gibi AKP nin teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu. Ama sanki, sadece Antalya ilinden sorumlu, başkan yardımcısı gibi çalışıyor. Menderes Türel, bu konuda Başbakan Erdoğan’dan çok sıkı talimat almış olmalı diye düşünüyorum. Öyle ki, bu konuda son seçimlerle kaybettiği halde, bizzat başbakan tarafından ödüllendirilmiş, partide çok önemli görevlere getirilmiş, cezalandırılmamış tek adam neredeyse.
İşte gecen seçimlerde Antalya Büyükşehir Başkanlığını, CHP’li, Prof Mustafa Akaydın’a kaptıran Türel, koltuğu yeniden AKP ‘ye kazandırmak için, her türlü yolu denemekte.
 
YEREL GAZETELERDE CHP Yİ LİNÇ MANŞETLERİ
 
AKP de teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmasına rağmen sık sık Antalya çalışmaları yaptığı, köşe bucak bölgede dolaştığı zaten biliniyordu Türel’in. Bu çalışmaların sonucundan pekte emin olmamış olacak ki, devlet olanakları da dahil tüm imkanları seferber etme yoluna girdi.
Arkasına kendi yakını tarafından çıkarılan bir gazete dahil, yerel basını da alıp, bölge vatandaşına AKP yi empoze etme seferberliği başlatmış görünüyor.
 
Sıradan bir vatandaş, Antalya da yayınlanan çoğu 8 sayfalık, yarısı kamu ilanı ile dolu gazetelerin manşetlerine baktığında, bu seferberliğin hemen farkına varıyor.
Akdeniz ekleri yayınlayan Ulusal Basının, zaten Hükümete karşı nasıl pozisyon aldığı malum. Ama yine de onlar Gazetecilik etiği sınırlarında, kokmaz, bulaşmaz manşetler atarken, AKP nin yerel tetikçileri, ana sayfalarından, başta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın olmak üzere CHP ye saldırıyorlar
 
 VALİYİ VE DEVLET KURUMLARINI SEFERBER ETME
 
Menderes Türel ,sadece yerel basın üzerinden operasyon yapmıyor. AKP’nin sürekli yaptığı ve artık vatandaşın kanıksadığı yöntemleri de kullanmaya devam ediyor, Antalya’yı geri alma şehvetini yerine getirmek için.
Menderes Türel kendisi Antalya’ya gelemediğinde, Antalyayı Ankara’ya topluyor. Başta Antalya Valisi Ahmet Altıparmak olmak üzere, önemli kurumların Antalya ile ilgili Kamu Müdürlerini Ankara ya çağırıp toplantılar yapıyor. Burada yanlış ne var diyebilirsiniz? Antalya Milletvekili Menderes Türel, Antalya’ya dair sorunları çözme toplantıları yapıyor. Hizmet aşkı ile koşturuyor.
Evet, yasal bir engeli ya da ayıbı yok bu çalışmaların. Ama geçen hafta Ankara’da düzenlediği son toplantının fotoğraf karesi içerisinde, AKP’nin tüm Antalya vekilleri ve il başkanının bulunduğu toplantıda, Karayolları, TEDAŞ, DSİ genel müdürlerinin ve valinin de olması, akla şu soruları getiriyor ister istemez.
 
Acaba diyorum, benzer bir toplantı için aynı kamu görevlilerini ve Antalya Valisi’ni CHP li vekiller çağırsa, benzer bir hizmetin toplantısına giderler mi?
Özetle, bizzat Başbakan Erdoğan’ın, Antalya’ya büyük hizmetleri var diye övdüğü, eski Belediye Başkanı, yeni teşkilatlardan Sorumlu genel Başkanı Menderes Türel, canını dişe takmış, Antalya’yı geri almak için çabalıyor.
 
ANTALYA’NIN HOCA BELEDİYE BAŞKANI
 
AKP iktidarının CHP li belediye başkanları içerisinde en geri almak istediği belediye, sanırım Antalya Büyükşehir belediyesi. Bu nedenle Antalya’da hemen herkesin “Hoca” diye andığı Büyükşehir Belediye Başkanı, Mustafa Akaydın, gündeminden hiç düşmüyor siyasetin.
Akaydın Hoca, CHP’nin Antalya siyasetinde de çok konuşulan renkli bir kişilik. CHP misyonunda dışarıya yansıyan, koyu renk elbiseli, kravatlı imajın içerisine uymuyor. Rahat tavırları, sürekli gülümser bakışları ile sempatik bir insan.
En son Aqvarıum, açılışında ve CHP kadın kolları atölye çalışmasında karşılaştık. Sadece Twitter’da birkaç kez konuşmaktan öte, tanışmışlığım da yoktur.
Kılıçdaroğlu’nun katıldığı Aqvarıum açılışında, takım elbisesi içerisinde ilk kez gördüm Hoca Başkanı. Ceketi üzerinde emanet duruyordu. Hele düğmeleri iliklediğinde, ceket kenarları kavuşmayan bir fotoğrafı var bende, yayınlasam eminim çok kızar bana. O fotoğrafı gördüğümde, ceketi kravatı sevmediğini anladım, “Hoca Başkanın”
Sanırım 3-4 yıldır gelmiyorum Antalya’ya. Mustafa Akaydın döneminde gerçekten de birçok değişiklik olmuş. Ana caddeler düzenlenmiş, eski bozuk kaldırımlar yenilenmiş, engelliler için özel tasarlanmış, yol izleri yapılmış.
Akaydın, belediye bünyesinde birçok konuda üretim tesisleri kurmuş ya da atıl olanlarını işletmeye almış. Bu konuda birçok yenilikçi girişimlerini, izleyebiliyorsunuz kenti dolaşırken.
Türel döneminde yapılan ve tüm Antalya’nın “BATTI ÇIKTI” adını verdiği alt geçitlerin dışında, bana göre göze çarpan bir çirkinlik ya da kirlilik yok kentte. Eğer Battı Çıktılarda sık sık meydana gelen trafik kazaları olmazsa, trafikte de pek sıkışıklık yok.
CHP içerisinde morali en yüksek siyasetçi bence Mustafa Akaydın Hoca. Yap işlet modeli ile yaptırdığı Aqvarıum, açılışında ki konuşmasında vatandaşlara, “Sizi türlü yöntemler ile korkutmaya çalışıyorlar, sakın korkmayın, bizim elimizden bu belediyeleri alamayacaklar, eldekilerini verecekler.” sözleri, kalabalık tarafından coşkuyla karşılandı.
 
ANTALYA’LI NE DİYOR?
 
Antalya’da bulunduğum 4-5 günlük süre içerisinde, yaşayanları ile kısa söyleşiler yaptım. Doğusundan, batısına tüm bölgede yaptığım sohbetlerin aynısı. Küçük bir hile de yapıyorum. Baştan gazeteci olduğumu söylemiyorum. Yoksa asla içlerinden geleni söylemiyorlar. İzlenimlerime göre, bölgenin tüm kıyı bölgesinde edindiklerimden farklı değil. İnsanlar durumlarından tam anlamı ile şikâyetçiler.
 
EN BÜYÜK SORUN
 
Bölgenin, turizme bağlı olarak sezon ekonomisine sahip olmas,ı temel sorunu teşkil ediyor. Turizmci STK yetkilileri hep aynı söylemi yıllardır tekrar ettiklerini söylüyorlar. “Turizmi tüm yıla yaymak konusunu, devlet göz ardı ediyor, destek olmuyor” diyorlar.
 
Bir turizm derneğinin verdiği rakamlar korkunç. “Ekim/Nisan arası 130 bin turizm çalışanı işsiz kalıyor” diyor. Gerçekten de, bu çok büyük bir rakam. Ve ekliyor,” Bu sayı sadece Antalya için, bölgede ki rakam çok daha yüksek ve bu rakamlar istatistiklerde, gözükmüyor.”
Gerçekten de, gördüğümüz konuştuğumuz birçok genç, iş aradığını ama bulamadığını söylüyor. Kış sezonu boyunca, Antalya’da çalışan bulmak çok kolay. Hele ki sigortalı, devamlı bir iş vaat ediyorsanız, “Ne iş olsa yaparım abi” diyen birçok pırıl, pırıl genç, dolaşıyor sokaklarda.
Antalya esnafına, ticaret erbabına, sakın ola işler nasıl diye sormayın. Şikâyetlerini sıralaması 1 saat sürüyor. İş yok diyor birçoğu. Yapanlarda tahsilat sorunlarından örnekler veriyor. Esnafın çoğu “siftah yok bu” gün diyor.
Anlatılanlar da gerçek payının çok olduğunu, eskiden sürekli dolu olan lokantaların boş masalarını fark ettiğinizde anlıyorsunuz. 1500 sandalyesi olan çok bilindik bir Antalya çorbacısında yemek yedik arkadaşlar ile sadece 15- 20 kişi müşteri vardı.
Akşam saat 20.00 den sonra, merkezlerde bile caddeler tenhalaşıyor. Bu manzarayı görünce, Antalya’yı geri alma umudu içerisinde ki Menderes Türel’e, acımaya başlıyor insan.
 
ANTALYA’LI EMEKLİ ÖĞRETMENİN SÖYLEDİKLERİ
 
Önce de söylemiştim, Bölge Halkının (Belki de tüm ülke halkı için söylenebilir) bir özelliği, gazeteci olduğunuzu duyduklarında ya konuşmama ya da içten konuşmadıkları gerçeği var. AKP nin her geçen gün artan oylarını yayınlayan anketçilere konuşuyor sanki, bu insanlar sadece.
Aynı sorunu Antalyalı yurttaşlar ile sohbetlerde de yaşadım. Gazeteci olduğumu söylemeden önce, inanılmaz tespit ve görüşleri olanlar, mesleği mi duyduktan sonra aniden sessizleşiyorlardı. Çoğu da, “Aman aramızda kalsın.” Diye bitiriyorlar sohbeti.
Sohbetimizde bana anlattıklarını yayınlama düşüncesinde olduğumu söylediğim, Antalyalı emekli öğretmen ile de aynı sonucu yaşadık. Aslında telefonunu aldım bilge öğretmenin. Bir gün ikna edebilirsem hocayı, ayrıntılı bir söyleşisini yayınlamak çok ilginç olabilir.
 
EMEKLİ ÖĞRETMENİN TESPİTLERİ;
AKP’YE DAİR
 
“AKP bu ülkenin başına gelmiş, en kötü hükümetlerden birisidir. İyi yaptıkları şeyler yok mu? Var. Ama 80 milyar dolar borcu, 800 milyar doların üzerine hangi hükümet çıkarsa, bu kadarını zaten yapardı.”
“AKP’nin bu ülkeye verdiği en büyük zarar, vatandaşı ayrıştırmasıdır. Konu komşuyla bile selamlaşmalar değişti sayelerinde.”
“AKP, vatandaşa korku salmıştır. Kendinden olmayanı yok saymıştır. Halk şimdi susuyor ama sandığa bu gerçek yansıyacak bence.”
“AKP de ANAP gibi tarih olacak. Vatandaş 2 şeyden çok rahatsız. Birincisi, geçim zorluğu, ikincisi ulusal birlik beraberlik. Vatandaş artık bu konuda ki vaatlerine inanmıyor AKP’nin”
 
CHP’YE DAİR
 
“Aslında AKP iktidarını, başta hemşerim Deniz Baykal’a, sonra da CHP ye borçludur. AKP nin Baykal’ı çok seviyor olmasının nedeni budur.” Baykal yıllarca CHP yi, kendi dükkânı gibi yönetmiştir. (Dukkan dedi aslında)Bunun, partiye ve ülkeye çok büyük zararı olmuştur.”
“Baykal görünüşte Kılıçdaroğlu’na köstek olmuyor gibi beyanatlar veriyor. Ama kendi il başkanını, milletvekillerini alıp yanına, köşe bucak gezmeye devam ediyor. Etsin ama Devrim’e, (CHP il başkanı) gel benle dese gitmez mi?” Bırakmaz benim bildiğim Baykal bu işlerin peşini. Kendi demez, adamlarına kazdırır kuyuları”
“Kılıçdaroğlu barış sağlandı diyor ama parti teşkilatını dolaş şimdi, herkes birbiri ile küs. Devrim, (CHP il başkanı) çabalıyor sanki ama dert büyük, koltuk benim olsun kavgaları bunlar. Bitmez kolayına”
Hoca (Mustafa Akaydın’dan bahsediyor)başarılı bence, hırsızlığı yok arsızlığı yok, devlet desteği olmadan, Menderes’ten (Türel)kalan borcu ödedi, elinden gelenide yaptı. Vatandaş tutuyor ama CHP içinden hala altını oyanlar var.
MHP’YE DAİR
 
“Göreceksiniz, MHP bu seçimlerde AKP ile işbirliği yapacak. Son zamanlarda Devlet Bahçeli’nin, eskisi gibi hükümete, bağırıp çağırdığını duydunuz mu? Birbirlerine ihtiyaçları var bunların. Erdoğan artık “Milli Gömleği,” geri geçirdiğine göre sırtına, anlaşmaları da zor olmaz zaten.”
 
Çok ilginç değil mi Antalyalı emekli hocanın tespitleri? Aslında çok daha fazlası var benzer tespitlerden ama bu kadarına yerim var.
 
 
 
 
 
Cuma Hikmet