Acılı Aileden Akit Gazetesine Sert Tepki
Dindar gazete ama vicdansızca saldırıyor...
VAN’IN ÇELI MEZRASINDA 1 ŞUBAT’TA MEYDANA GELEN OLAYDA, 1,5 YAŞINDAKI MINIK MUHARREM YOLLARIN KARLA KAPLI OLMASI NEDENIYLE HASTANEYE ULAŞTIRILAMAMIŞ VE HAYATINI KAYBETMIŞTI.
İLGİLİ HABER İÇİN TIKLAYINIZ;
İLGİLİ HABER İÇİN TIKLAYINIZ;
BU ÇUVALDA MİNİK MUHARREM VAR
Van’ın Çeli mezrasında yolların kapalı olması sebebiyle 1,5 yaşındaki (valilik açıklaması esas alındı) çocukları Muharrem’i kaybeden Taş ailesi, Yeni Akit’ten şikayetçi.
Önce ‘o çuvalda ceset yoktu’ diyen, ardından da, ‘çuval mizanseni’ manşetini atan Akit Gazetesi’nin cenazenin battaniye ile değil de çuvalla taşınmasını sorgulaması aileyi derinden yaraladı. Kendisini ‘dindar’ olarak tanıtan bir gazetenin vicdansızca iftira attığını belirten Taş ailesi, konuşmadıkları şeylerin yazıldığını belirterek, muhabire ve gazeteye dava açacaklarını söyledi.
Gürpınar ilçesine bağlı Çeli mezrasında oturan Taş ailesi, rahatsızlanan 1,5 yaşındaki çocuklarını, yolların kapalı olması nedeniyle hastaneye götürememiş, ateşlenen minik Muharrem hayatını kaybetmişti. Muharrem’in çuvala konulan cenazesi, babasının sırtında taşınarak köye indirilmişti. Olayla ilgili fotoğraf ve görüntülerin yayınlanmasının ardından ihmaller zinciri sorgulanmaya başlandı. Hükümetin zorda kalacağını düşünen bazı medya organları ilk gün haberi görmemeyi tercih etti. Akit gazetesi ise aileyi suçladı. Gazetenin bir köşe yazarı önce çuvalda ceset olmadığını iddia etti. Ardından ‘internet sitesinin adı’yla bir muhabir aileyi ziyaret etti. Bir gazetecinin kendilerine başsağlığı ziyaretinde bulunduğunu anlatan Taş ailesi, Akit ismini kullanmayan muhabirin ‘konuşmalarına ekleme yaparak haberleştirdiğini’ ileri sürdü. Minik Muharrem’in görüntülerini çekip basına veren amca Abdurrahim Taş, muhabirin çoğu şeyi çarpıttığını ifade etti. Taş, “Haberde battaniyeden bahsediyor. Ama bize hiç battaniyeyle ilgili bir şey sormadı. Yazdığı çoğu şey yanlış, bizim anlatmadığımız şeyler. Kendisiyle haberden sonra telefonla konuştum. Soru cevap dışındaki kısmı gazetenin kendisine göre yorumladığını, bunun kendisiyle alakası olmadığını söyledi. Evimize gelip çayımızı içip bizi kullanmışlar. Dava açacağız.” dedi.
Annesinin kucağında vefat etti
İslami yayın yaptığını söyleyen bir gazeteye böyle bir davranışı yakıştıramadıklarını dile getiren Taş, “Bizim yanımızda olacağına, acımızı paylaşacağına, karşımıza geçip iftira atmaları çok çirkin. Biraz vicdanlı olmaları gerek.” ifadelerini kullandı. Haberde Muharrem’in annesinin olay sırasında evde olmadığının ileri sürüldüğünü hatırlatan Taş, “Annesi oradaydı. Çocuk annesinin kollarında vefat ediyor. Zaten görüntülerde de gözüküyor. İki kadın var. Biri çocuğun annesi. Yazdıkları tamamen yalan. Battaniye söz konusu olmadı bile. Öyle bir şey konuşmadık. Tabii köyde arabaya koyarken battaniyeye sardık. Arabanın içinde çuvalda kalacak hali yok.” diye konuştu. Ailenin avukatlığını üstlenen Van Barosu Başkanı Murat Timur da haberi gördüğünde şoka girdiğini söyledi. Timur, “Yapılan bu haberi tekzip edeceğiz ve diğer hukuki yolları da deneyeceğiz. Ailenin acısını daha fazla büyütecek, yaşanmamış şeyleri yaşanmış gibi gösterecek bir haber basın ahlak ilkeleriyle bağdaşmaz. Aileye hangi partiye oy verdiği şeklindeki bir soru sormuşlar. Bu aslında kendi düşünce ve kanaatini açıklamaya zorlama niteliğindedir. Bu da suçtur.” ifadelerini kullandı.
Akit’in tuhaf çabası
Bu süreçte ilginç bir gelişme daha yaşandı. Akit, Zaman muhabiri Ahmet Görçüm’ü aradı. Muhabirimiz görüşmeyi şöyle aktardı: “Akit Gazetesi muhabiri Fatih Tekkaya aradı. ‘Olaydan sizin haberiniz ne zaman oldu? Haberi ne zaman geçtiniz? Sizin fotoğraflar DHA’dan daha önce mi servis edildi? Siz haberi beklettiniz diğer ajanslar geçtikten sonra mı servis ettiniz’ gibi sorular sordu. Ben de haberi önce DHA’nın geçtiğini, internette olayı gördükten sonra Abdurrahman Taş’ı arayıp görüştüğümü ve haberi yaptığımı söyledim. Muhabirden yarım saat sonra bu kez Akit yazarlarından Ali Karahasanoğlu aradı. O da benzer soruları tekrar etti. Meslektaş olmamız hasebiyle ve yaşına hürmeten sorularını cevapladım.”
Bakan yardımcısı özür diledi
Sağlık Bakanı Yardımcısı Agah Kafkas, Muharrem Taş olayı için önceki gün özür diledi. Van’da Acil Servis’e olay gününde yapılan 14 bin çağrıdan sadece 141’inin doğru çıktığını söyleyen Agah Kafkas, şöyle konuştu: “14 bin çağrıdan 141 doğruyu nasıl bulacaksınız? Bizi meşgul edenler bir gün kendilerinin de ihtiyacı olduğu zaman bu insanları birilerinin meşgul ettiğini görecekler. Muharrem bebek adına özür diliyorum ama böyle bir şey yok. Biz şu anda sorumluların tamamıyla ilgili soruşturma açtık, hesap soracağız.”
Akit’ten babaya sorgu: Kime oy vereceksin?
Yeni Akit gazetesi, Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yalınca köyünün Çeli mezrasında 1,5 yaşındaki Muharrem’in ölümüyle ilgili haberlere gazetesinde yer vermedi. Gazetenin yazarı Ali Karahasanoğlu da, acılı babanın sırtında taşıdığı çuvalın içinde Muharrem’in cesedi olmadığını savunmuştu. Gazete düne kadar çuvalda ceset yok derken, bu tezlerine ilişkin araştırma yapmak ve aileyle görüşmek üzere köye gitti. Ancak bu defa babanın sırtındaki çuvalda ceset olduğunu ancak istismar edildiğini öne sürdü. Acılı ailenin olayı çarpıttığını ve çuval olayının hükümeti yıpratmak için bir mizansen olarak tasarlandığını iddia etti. Akit, ailenin çelişkili konuştuğunu öne sürüp haber metinlerinde bunu öne çekti. Akit muhabirinin önyargılı olarak köye gittiğine ilişkin en dikkat çekici sorulardan birisi “Mevcut iktidar partisine bakışınız nasıl?” sorusuydu. Muharrem’in amcası Abdurrahman Taş’ın “Siyasî düşüncem yok.” cevabını yeterli bulmayan muhabir, seçimlerde oy kullanıp kullanmadıklarını soruyor. Amca Taş “O benim özelim, konunun siyase çevrilmesini istemiyorum.” demesine rağmen ısrarını sürdürüyor.
Yeni Akit, ihmaller zinciri neticesinde hayata gözlerini yuman ve zor şartlar nedeniyle köyüne çuval içinde taşınan Muharrem bebek olayı için ‘Çuval mizanseni’ başlıklı haber ile çıktı. Gazete, görüntüleri servis etmek için böyle bir olayın planlandığını savundu. Muharrem’in ölümünü, hükümetin yıpratılmaya çalışılmasına bağladı, olaydaki ihmalleri görmezden geldi. Olayda şaibeler olduğunu, bazı noktaların da çelişkili olduğunu savundu. Hayatını kaybeden çocuğun yaşının gerçekte 1,5 olduğunu ancak 3 yazıldığını, battaniye bulunamaması ve ailenin bu olayı delillendirmek için kameraya almasını şaibe olarak değerlendirdi. Ailenin “Tabutumuz yoktu, çuvala koyduk.” demesine de ikna olmamış olmalı ki “Hani battaniye yoktu?” diye soru sordu. Ölen bebeğin neden battaniyeye sarılmadığı, çuvalın nerede olduğu, daha sonra battaniyenin nereden bulunduğu gibi sorularla olayın bir tezgâh olduğunu ispatlamaya çalıştı. Gazete, bunun hükümeti yıpratmak için bir mizansen olarak tasarlandığını iddia etti.
zamangazetesi.com
zamangazetesi.com