Mehmet Talay
ANTALYA'NIN BABA TAHİR'İ VE YANDAŞ MEDYA
Cumhuriyet Gazetesine yapılan operasyon sonrası, acaba medyanın bu operasyona tavrı ne olacak diye merak ettim ve ertesi gün gazeteleri taradım.
Yandaş medya zaten bir gün önceden operasyonun yapılacağını yazmıştı ve ertesi gün de adeta “oh olsun” dercesine bunu haber yapmışlardı.
Ancak adına “merkez medya” denilen yayın organlarında üzülerek belirteyim ki tek bir kınama, yapılanın basın özgürlüğüne dönük darbe olduğuna dair tek bir satır bile yoktu.
Ahmet Hakan’ın iki kişi tarafından dövülmesine daha çok gürültü çıkarmışlar, basın özgürlüğü elden gidiyor diye feryat etmişlerdi.
Medyanın bu hal-i pür melalini zaten biliyordum ama bunu yaşayınca aklıma 2. Abdulhamid Dönemi gazetecisi(!) Baba Tahir geldi.
Baba Tahir, “Malumat” isimli bir gazete çıkarır 2. Abdulhamid zamanında.
Malumunuz 2. Abdulhamid, basın özgürlüğünden hiç hazzetmeyen bir sultandır.
Hele eleştiriye hiç tahammülü yoktur.
Onun bu durumundan vazife çıkaran Baba Tahir, Malumat isimli bir gazete çıkararak 2. Abdulhamid’i önceleri hafif yollu eleştirir.
Saraydan sert tepki görünce “Sultanımız en iyisini bilir” diyerek çark eder ve Malumat gazetesini sarayın emrine verir.
Böylece Baba Tahir, Sarayın en “sadık ve bağlı bendesi” durumuna gelir.
Yıkama-yağlama işinin yanı sıra, Gazetesini “jurnal (muhbirlik)” işlerinde kullanmaya da başlar.
2. Abdulhamid Han Hazretlerine yönelik en ufak olumsuzluğu olanlara karşı acımasızca saldırır, jurnaller, tehdit eder…
Bu “hizmetine” karşılık saraydan bolca nişan aldığı gibi yakınlarına da saray nişanları verilmesine aracılık eder ve yatırımları içinde sınırsız teşvikler verilir.
Saraydan gördüğü bu desteğe karşılık Baba Tahir öylesine şımarır, öylesine pervasızlaşır ki, sarayın verdiği nişanların “sahtesini” basarak para karşılığı satmaya başlar.
Kumara ve kadınlara düşkülüğünden olsa gerekir ki, aldığı saray teşvikleriyle Heybeliada’da kumarhane, Beyoğlu’nda kerhane işletmeye başlar.
Baba Tahir’i okuyunca ister istemez “havuz medyası” ile havuza yanaşmak isteyen kimi gazeteciler aklıma geldi.
Bu medya grubunun oluşturulması ile Baba Tahir’in, Malumat Gazetesinin oluşumu süreçlerinin ne kadar birbirine benzediğini müşahede ettim.
O kadar çok benzerlikleri var ki…
Mesela, Malumat Gazetesi ile Havuz Medyasının asla “kaynak” sorunu çekmemesi…
Malumat Gazetesinde çatlak ses çıkaran gazetecilerin işten atılması ile Havuz Medyasında çalışan ve arada çatlak ses çıkaranlarında işten atılması…
Her iki medya gurubunun da iktidara muhalif olanlara saldırıp jurnallemesi…
Her iki medya grubunun da “Sultanım en büyük sensin, senden büyük yoktur..” şiarını benimsemesi…
“Hele Antalya’nın bir Baba Tahir’i var ki, sormayın gitsin…”
Daha savcılar ve hâkimler “Cumhuriyet Gazetesinin ideolojik yayın” yaptığına dönük tespit yapmadan kendisi bu tespiti yapıp Cumhuriyet Gazetesini mahkûm bile etti…
Antalya’nın Baba Tahir’i olan bu zata “ideoloji nedir” diye sorsanız inanın sap yiyip saman sıçar…