YURT ATAYÜN'DEN FLAŞ İFADE
ARALARINDA eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse'nin de bulunduğu 4 polis müdürü ile birlikte bugün İstanbul Adalet Sarayı'na gelen eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt...
ARALARINDA eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse'nin de bulunduğu 4 polis müdürü ile birlikte bugün İstanbul Adalet Sarayı'na gelen eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, 14 Aralık Operasyonu kapsamında savcıya yaklaşık 4 saat süreyle ifade verdi.
'TAHŞİYE OPERASYONU İÇİN SAVCIDAN TALİMAT ALDIM'
2010 yılındaki Tahşiye Operasyonu ile ilgili olarak savcıdan talimat aldıklarını söyleyen Atayün, Tahşiye kelimesini ilk olarak Terörle Mücadele Şubesi'ne Haziran 2009'da müdür olarak atandığında duyduğunu söyledi. “Bu kelimeyi şube müdürlüğüne atandığımda El Kaide örgütünün Türkiye hücresi olarak duydum" diyen Yurt Atayün'ün, Tahşiye grubu lideri Mehmet Doğan'ın El Kaide'yi övücü konuşmalar yaptığını ve operasyon sırasında örgüt evinde silahlar bulunduğunu söylediği iddia edildi.
'GÜLEN'İN O KONUŞMASINI İLK DEFA DUYDUM'
Fethullah Gülen'in 2009 yılında yaptığı ve bir bölümünü Tahşiye grubuna ayırdığı “İrtica Paranoyası" başlıklı konuşması hatırlatılan Atayün'ün, savcıya, “Bu konuşmayı sizden dinliyorum" diye yanıt verdiği belirtildi.
'DİNLEMELER HUKUKİ'
Dinlenen Tahşiye grubu üyelerinde suç unsuruna rastlanmadığı halde dinlemelerle ilgili uzatma yazılarında imzası olduğu hatırlatılan Atayün'ün, bu uzatma işleminin hakim ve savcıların izniyle hukuki bir zemin içinde yapıldığını söylediği belirtildi.
SERİ NUMARALARI AYNI OLAN SİS KUTULARI SORULDU
Atayün'e, Ankara Gölbaşı Zir Vadisi ve Beykoz Poyrazköy'de Ergenekon'a yönelik operasyonda bulunan sis kutuları ile Tahşiye grubuna yönelik operasyonda Bahçelievler'deki bir evde bulunan sis kutularının seri numalarının aynı olduğunu bilip bilmediği soruldu. Atayün'ün, bu soruyu, “Poyrazköy araması sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğü emrinde görevliydim. Basından, Poyrazköy bölgesinde lav silahlarının bulunduğu bir arama yapıldığını hatırlıyorum. Eğer bu sis kutusu, bu lav silahlarının bulunduğu aramada ele geçen malzeme ise, ben bu tarihte İstanbul'da değildim. Bu nedenle bilgim yoktur. Ankara Gölbaşı'nda yapılan, basından bildiğim kazıda ele geçen malzemeleri de basından duydum. Bu operasyonda görev almadım. Ele geçirilen malzemelerin detayı konusunda hiçbir bilgim yoktur" şeklinde yanıtladığı iddia edildi.
SAVCIDAN BAŞKA KİMSE TALİMAT VEREMEZ
Bulunan sis kutuları hakkında araştırma yapılmamasının sebebi ve bu konuda talimat alıp almadığı sorulan Atayün'ün, “Söylediğiniz patlayıcılarla ilgili irtibat çalışması yapılıp yapılmadığını hatırlamıyorum. Bana adli soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısından başka kimse talimat veremez. Telkinde bulunamaz" diye yanıt verdiği öğrenildi.
MEKTUPLARDAN HABERİM YOKTUR
Tahşiye operasyonu sonrası tutuklanan Mehmet Nuri Turan'ın 17 Mart 2011 tarihinde yazdığı mektupta, Fethullah Gülen'in kendilerine kumpas kurduğunu iddia ettiği hatırlatılan Atayün'ün, “Benim hakkımda bu konuda herhangi bir adli ve idari soruşturma yoktur. Şu anda ilk defa bu mektuptan haberdar oluyorum. Varsa, kime gönderildiğinin araştırılmasını istiyorum" dediği kaydedildi.
'SADECE EMNİYET ÖRGÜTÜNÜN MENSUBUYUM'
Atayün'e, Fethullah Gülen'in 6 Nisan 2009 tarihli konuşmasından sonra köşe yazarları ve Tek Türkiye isimli dizide Tahşiye ve Rahle konularının işlenmeye başladığı, ardından da operasyonun yapıldığı hatırlatılarak, “Bir örgüt hiyerarşisi içerisinde hareket edilerek sistemli bir şekilde soruşturmanın yürütüldüğü değerlendirilmektedir. Böyle bir örgütle bağlantınız var mı?" sorusu yöneltildi.
BU SORU ART NİYETLİDİR
Atayün, bu soruyu, “O tarihlerde Ankara'da görev yapıyordum. Geldiğimde, soruşturma İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülmekteydi. Bana sorduğunuz konuşma, yazı ve belirtilen dizi tarihleri, benim göreve başlamamdan önceye denk gelmektedir. Bu soru art niyetlidir. Benim yaptığım tüm işlemler Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla olmuştur. Sadece emniyet örgütünün 1983'ten beri mensubuyum. Polis teşkilatı haricinde hiçir örgütle bağlantım yoktur. Bu suçlamayı kesinlikle reddediyorum" diye yanıtladı.
Kaynak: