Kanadoğlu, Başbakan Erdoğan’ın  “görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal” suçlamasıyla Yüce Divan’da yargılanmasının gündeme gelebileceğini söyledi.  Meclis’te soruşturma açılacak kadar çoğunluk sağlanırsa bunun ardından Yüce Divan’a sevkinin gelebileceğini söyleyen Kanadoğlu, “Meclis soruşturulması açıldığında hangi suçun işlendiğinin adını koyma görevi doğrudan doğruya Meclis’indir. Meclis soruşturması açıldıktan sonra Yüce Divan’a sevkine karar verilirse gider.” diye konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu da, düzenlemenin anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekti. Konuyla ilgili diğer tepkiler de şöyle:  

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal: “Bakan, yürütme organının bir unsuru olarak yargının tepesine bir şapka olarak geçirilmekte ve yargıya bir komutan tayin edilmektedir. Bu harbi kazanırsa mareşal olacaktır, kaybederse elbette bir bedeli olacaktır. Bu da Yüce Divan.” 
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart: “Başbakan ilk iktidar değişikliğinde yolsuzluk ağırlıklı onlarca dosyadan dolayı kendisinin yakın çalışma arkadaşlarının yargılanacağını çok iyi biliyor. O kadar bariz yolsuzluklar, hukuksuzluklar var ki üstü örtülemez hale geldi. Bu panikle Başbakan rejimi değiştiriyor.” 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan: “Kesinlikle Yüce Divan’da  yargılanır. Anayasayı resen ihlal suçudur. Darbenin bir başka biçimidir.”

Bozdağ’a meydan okudu

CHP Milletvekili, İlhan Cihaner: “HSYK Başkanvekilinin yaptığı açıklama Bakan’a bir meydan okumadır.”
Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu: “Adalet Bakanı, Milli Güvenlik Kurulu toplantılarına katıla katıla içinde oluşan hevesle kendisini adeta sıkıyönetim komutanı olarak görmeye başladığından, kendisinin HSYK Başkanı olmasını da fırsat bilerek, tüm mahkemeleri HSYK üzerinden adeta sıkıyönetim mahkemesine çevirebilmek için kolları sıvamıştır”