YETİŞTİRME YURDUNDA TECAVÜZ SKANDALI
Devletin koruması altında devlet görevlileri tarafından tacize uğrayıp şikayetçi bile olamayan ve uğradıkları cinsel saldırılardan kaçtıktan sonra jandarmaya yakalanan kızların yıllarca tecavüze uğradıkları ortaya çıktı.
Devlete ait Elazığ ve Güneydoğu’daki birçok yetiştirme yurdunda kız çocuklarının yıllardır cinsel taciz ve tecavüze uğradığı; çocukların, hatta görevlilerin uyarılarına karşın hiçbir işlem yapılmadığı, rezaletlerin örtbas edildiği ortaya çıktı.
DİNİ BÜTÜN NESİL YETİŞTİRELİM DERKEN
Bir yandan okullarda din dersi öğretmenlerinin " Size tevavüz etmek mübah" diyerek aşağıladığı, diğer yandan okul kitaplarına "çalışan ve örtünmeyen kızların kötü kadın olacakları" masalları ile dini bütün nesil yetiştirme iddiasına rağmen, küçük yaşta çocuklara tecavüz ve okullarda taciz olaylarının artması, vatandaşa "Bu ülke nereye gidiyor" soruları sordurmaya başladı. İşte yıllardır devletin koruması altında devlet görevlileri tarafından tacize uğrayıp şikayetçi bile olamayan ve uğradıkları cinsel saldırılardan kaçtıktan sonra jandarmaya yakalanan kızların yıllarca tecavüze uğradıkları ortaya çıktı.
KAN DONDURAN İFADELER
Soruşturmada çocukların ve görevlilerin ifadeleri ise yaşananların dehşet verici olduğunu ortaya koyuyor.Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre; Elazığ’daki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Harput Bakım, Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi’nden kaçıp jandarma tarafından bulunan S.E., B.E., E.K ve E.A. adlı 4 kız çocuğu, ifadelerinde merkezde cinsel taciz ve şiddete maruz kaldıkları için kaçtıklarını söyledi. İddia üzerine inceleme başlatan jandarma, merkeze rehabilite amacıyla getirilen kız çocuklarının, 2007-2013 yıllarında cinsel istismar, taciz ve şiddete maruz kaldığı bilgisine ulaştı.
YÖNETİCİLER ŞİKAYETLERE ALDIRMADI
Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2014/3637 dosya numarasıyla başlattığı soruşturmayla ilgili jandarmanın hazırladığı fezlekede, yurtta kalan diğer kızların da ifadesi yer aldı. Fezlekede, kızların, defalarca bazı görevlilerin cinsel tacizlerine maruz kaldıkları, 2 kızın intihara kalkıştığı, birinin akıl hastanesinde bir süre tedavi gördüğü, durumu yöneticilere anlatmalarına rağmen işlem yapılmadığı belirtildi.
ŞÜPHELİLER BAŞKA MERKEZDE
Savcılık, cinsel istismar, taciz ve şiddet uyguladıkları iddia edilen şüphelilerden A.S., N.Y., S.D., C.Ç., İ.D. ve H.A.’nın ifadesini aldı. Kızlarla "gönül ilişkisi" yaşadıklarını doğrulayan N.Y. ve S.D., diğer suçlamaları reddetti.
Merkezin müdürü Ş.C. taciz ve cinsel istismara şahit olmadığını belirterek, “Bu tür şikâyetler üzerine idari soruşturmalar açıldı. Ancak delil ve kanıt olmayınca işlem yapılmadı. Eğer varsa böyle bir durum suçlular gerekli cezayı alsınlar” dedi.
Müdür Ş.C. Hürriyet’e ise soruşturmanın devam etmesi nedeniyle konuşamayacağını söyleyerek “Eski bir mevzu. Adı geçen kızlar ve biri hariç suçlanan personel de artık merkezde kalmıyor” dedi.
“TACİZİ GÖZLERİMLE GÖRDÜM”
Merkezin müdür yardımcısı Z.K. ise tacizlere şahit olduğunu anlattı:
“Çalışanlardan A.S.’nin, kız çocuğu E.K.’ye cinsel tacizlerde bulunduğunu gözlerimle gördüm. Merkez personeli N.Y. ile şirket personeli S.D.’nin kurumun banyosunda kızlarla cinsel birliktelik yaşadıkları, yakalanmamaları için birbirlerine gözcülük yaptıklarını da takiple tespit ettim. Durumu müdür Ş.C. ile Sosyal Hizmetler İl Müdürü Z.A.K.’ya ilettim. Kurum müdürü, ‘Bana yakın olduklarını düşündüğün personeli kurumdan uzaklaştırmak istiyorsun’ diyerek konuyu geçiştirdi. Şirket elemanı olarak merkezde çalışan C.Ç.’nin de kızları taciz ettiğini tespit ettim. Yine Y.B. isimli kız çocuğu cam parçası ile kendisine zarar vermeye çalıştı. Kız çocuğu, kurumda çalışan C.Ç.’nin tacizlerine dayanacak gücü kalmadığı için kendisine zarar verdiğini söyleyince C.Ç.’nin kurumdan uzaklaştırılması için resmi yazıyla gerekli yerlere ilettim.”
TACİZLERİ GÜNLÜĞE YAZMIŞLAR
Soruşturmada bir kız çocuğunun incelenen günlüğünde, “S. denilen şahıs benden faydalandı. Bana sigara getirdi, telefonunu getirdi. Keşke hiçbirisi olmasaydı” diye yazdığı, başka bir kızın ise “N. diye biri var. Gözlerime aşık olmuş. Çok sapık biri” diye bir yazıyı kaleme aldığı belirlendi.
MAĞDURLAR ANLATIYOR
Sadece Elazığ değil: Mağdur kızlardan E.K. başka yurtlarda da benzer şeyler yaşadıklarını söyledi:
“Diyarbakır’da yurtta bulunduğum sırada (11-12 yaşlarındayken) da spor hocası H.A. ile 2009-2010 yıllarında ilişkiye girdik.”
BAŞHEKİM YARDIMCISI DA…
Mağdurlardan S.E. de şu iddialarda bulundu:
“Muş’ta yurtta kaldığım dönemde görevli İ.D., cinsel tacizlerde bulunup şiddet uyguladı. Müdüre bildirmeme rağmen işlem yapılmadı. Sonra Elazığ’a geldim. Burada baskı nedeniyle G.Ö. adlı kız kurumdan kaçtı. Tacizlerle ilgili müdüre dilekçe verdim, ancak işlem yapılmadı. Görevli C.Ç. yurttaki kızlara sarkıntılık yapıyordu. Bu konuyu da müdür duydu ve bu kişi başka kuruma gönderildi. Önceden tanıdığım bir hastanenin başhekim yardımcısından yardım istedim, yardım edeceğini söyleyerek beni götürdüğü öğrenci evinde zorla ilişkiye girdi.”
9 YAŞINDAN BERİ TACİZE UĞRUYORMUŞ
Harput’taki merkezin psikoloğu S.E.’nin fezlekede yer alan raporunda da şunlar kaydedildi:
“Çocuklardan E.K., kurumda çalışan N.Y., A.S. ve U.’nun kendisine 9 yaşından itibaren tacizde bulunduğunu söyledi. Çocuklardan Y.B. ve M.E. de kurum çalışanı C.Ç.’nin, tacizde bulunduğunu, Y.B.’nin, bundan usandığını, kurtulmak için kollarını kestiğini, Elazığ Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi’ne götürüldüğünü de anlattı. Yaşananları il müdürü Z.A.K.’ya bildirdim. Soruşturma açıldı.”
“BENİ DE TEHDİT ETTİLER”
“Yine çocuklar, şirket personeli S.D.’nin, kız çocuğu E.A. ile ilişkiye girdiğini anlattı. Kızlarının anlattıklarını ilettiğimde, Sosyal Hizmetler İl Müdürü, beraber çalıştığı bir yakını vasıtasıyla bana ulaşarak, ‘Başına kötü şeyler gelebilir, stabil duruma geçmen senin için daha hayırlı olacak’ diye imalı şekilde uyarıldım.”
Kaynak: