Yeni kırılma tarihi OTUZ MART

 

Eskileri bir kenara bırakalım. Son dönemde, GEZİ AYAKLANMASI kırılması yaşandı coğrafyamızda.

Ki 2013 Haziran’ında, “üç-beş ağaç”la başlayan bu ayaklanmaya, iki binli yılların ilk kırılması demek gerek.

Artçı kırılmalar sıralandı peş peşe sonra.

“ARTÇI” diyorum, çünkü sonraki eylemlerin hiçbiri GEZİ AYAKLANMASI kadar sarsmadı iktidarı.

Ve iktidar, kendisini yıpratan bu halk ayaklanmalarından yakasını kurtarmayı, otuz marttaki yerel seçimleri bir halk oylamasına indirgeyerek “Ya herru, ye merru” demeyi politik bir çıkış için gündeme yerleştirdi.

Ne yazık ki parlamentodaki diğer partiler de durumu böyle görmekte ve sunmakta aptalca bir yarar görmekte.

Yani parlamento, önümüzdeki yerel seçimlerin, tam da iktidarın istediği gibi, yerel değil genel seçim olduğuna…

Yani kimin kara, kimin ak olduğunun,,

Yani kimin laik, kimin şeriatçı,

Yani kimin gericiliğe ve yobazlığa, kimin ilericiliğe ve aydınlanmacılığa evet dediğinin,

Kimin kapitalizme, kimin sosyalizme evet dediğinin,

Kimin savaşa, kimin barışa,

Kimin diktatörlüğe, kimin demokrasiye,

Kimin köleliğe, kimin özgürlüğe evet dediğinin seçimine dönüştü.

Bana öyle geliyor ki otuz mart…

Ya padişahlığın ilanı…

Ya da coğrafyamızda, bir iç savaşın başı olacak.

Çünkü ulussuz sermayenin Ortadoğu taşeronu AKP iktidarı, demokrasiyi ve onun seçim sistemini, kendi amaçlarına varmak için bir araçtan başka bir şey olarak görmediğini çok önceden ilan etmişti.

Ve bu yüzden AKP’nin lideri, seçimlerden yenilgiyle çıkacağını anladığı an,

Onca yolsuzluk,

Onca rüşvet,

Onca irtikap

Onca hırsızlık dosyaları, kapısında sıraya geçmiş olduğundan…

Yakasını kurtarmak için bir polis darbesine başvurarak(Bence TSK’yı da egemenliği altına aldı.) , parlamentodaki çoğunluğundan ötürü, meclisten çıkardığı yasalarla, “yasal” olarak, zorlanarak da olsa, ortadan kaldırdığı hakları ve özgürlükleri, bu sefer tek kişinin kararına ve yetkisine dayandırarak, “emir-komuta”yla halledeceği diktatörlüğünü ilan edecek.

İşte bu da, coğrafyamızda bir iç savaş demek.

Önceki ve Sonraki Yazılar