Yeni internet yasası, temel hak ve özgürlükler bakımından pek çok sakınca içermektedir. Kişilerin internette attığı her adımın takip edilmesi, erişim engelleme kararlarının idari kurum tarafından mahkeme kararı olmaksızın verilmesi bu kanunun en önemli sakıncalarıdır.

Büyük tepkilere,mecliste kavgalara yol açan Cumhurbaşkanının 2 maddesi sakıncalı düzletilmesi şartı ile onayladığı yeni madde teklifleri meclisten geçti , Cumhurbaşkanı onayı bekliyor. Ancak ne yazık ki yeni teklif metni, mevcut hukuki sakıncaların hiçbirini ortadan kaldırmıyor.

Bakalım değişen ne olmuş ...

Ne yazık ki yeni teklif metni, mevcut hukuki sakıncaların hiçbirini ortadan kaldırmıyor. Bu ikinci yasa düzenlemeleri şöyle:

1. Trafik bilgisi tanımlandı.
   Ancak bu düzenleme trafik bilgilerinin artık daha uzun yıllar, kayıt altında tutulacağı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Ayrıca bu tanımda yer almasa da, yer sağlayıcıların tuttuğu trafik bilgileri kapsamında, kullanıcının girip çıktığı sitelerin de kaydı tutulur. Bu da açıkça kişilerin internette her hareketinin izlenmesinin mümkün olduğunu gösterir.
   
   Dolayısıyla bu kayıtları eskisi gibi yalnızca mahkeme isteyebilir şekilde düzenleme yapılması gerekirdi. Yeni kanundaki asıl sakınca; TİB, erişim ve yer sağlayıcılardan bu verileri topluca talep edebilecek olmasıdır.
2. ikinci teklifle, bu bilgilerin TİB tarafından ancak mahkeme kararı ile istenebileceği düzenlendi. Ancak bu kez de ‘Siber güvenlik tehdidi olan hallerde’ TİB’in yine bu bilgileri mahkeme kararı olmaksızın şirketlerden talep edebileceği düzenlendi.
   
   Siber güvenlik tehdidi, yoruma açık bir durumdur ve kanunda bu hallerin tanımı yapılmamıştır. Dolayısıyla internetteki her ihlal veya ihlal şüphesi taşıyan durum, eylem ya da kişi bu kapsamda şüpheli görülebilir. Yani idari bir kuruma kişisel verileri toptan elde etme yetkisi veren madde hala varlığını korumaktadır.
3. Ikinci Yeni düzenleme ile getirilen bir diğer madde: Kişilik hakkı ve özel hayatın ihlalinde erişim engelleme kararlarını verecek mahkemeyi , eğer o yerde birden fazla sulh ceza mahkemesi varsa artık HSYK belirleyecek.
   
   Bu uygulama yalnızca hakimlerin 24 saat içinde hızlı karar veremeyecek olması sorununa çözümdür. Bu düzenleme, özel hayat gizliliği ihlali olduğunda hakimden evvel 4saatte erişim engelleme kararı vermeye yetkili TİB başkanının yetkisini ya da kişilik hakkı ihlali olduğunda 24 saatte hakimin siteyi kapatabileceği gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
4. Onaylanan yeni yasada, özel hayat ihlalinde gecikmesinde sakınca olan hallerde Başkan emriyle sitenin kapatılabileceği ve bunun üzerine mahkemeye gitmeye gerek olmadığı yalnızca sitesi kapatılanın itiraz hakkı olduğu düzenlenmiştir. Kamuoyunun tepkisi üzerine ikinci düzenleme ile getirilen çözüm ise şu:

a. Doğrudan Başkan sitenizi kapatırsa itiraz hakkı kaldırılacak

b. Bu Kararı veren Başkan, kararı 24 saat içinde mahkeme onayına sunacak, hakim de 48 saat içinde karar verecek.

Yine değişen bir şey yok, hala erişim engelleme kararını mahkemeden önce, idari bir kurum ve başkanı verebilecek. Bunların hepsi bir yana; bu ihlaller için uyar- kaldır gibi bir sistem kanunda varken, içerik çıkarma için mahkeme kararı alınabilir idi iken, doğrudan sitelerin kapatılması insan haklarına aykırıdır.

İkinci yeni yasa düzenlemeleri henüz Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadı. Ancak sakıncaları hukuken gidermiyor. Bu yasanın iptali için hukukun izin verdiği tek yol, muhalefet partisinin, kanunu Anayasa mahkemesi’ne iptal davası için götürmesidir.

Yararlanılan kaynak : Av.Sebnem Ahi

Soykan OZCELIK - http://about.me/soykanozcelik