Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş uyardı: “İsrail, Rusya, Yunanistan saldırabilir!...”

Halk TV'de başarılı programlar yapan Aydoğan Kılınç'ın sunduğu "Aydoğan Kılınç'la Haber Kanalı" programına konuk olan emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş, istifa eden pilotları, Hava Kuvvetlerimizin durumunu ve genelde ordumuzun durumunu değerlendirirken ilginç saptamalarda bulundu.

"Türkiye yeni bir İnebahtı ve Navarin faciası yaşayabilir" diyen Karakuş, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışında, son iki yüz yılda bir savaş kazanamaması ve donanmasının yediği baskınların önemine değindi.

O dönemde hava kuvvetleri yerine deniz kuvvetlerinin stratejik önemde olduğunu ve siyasi hesaplarla donanmaya yanlış komutan seçimi yüzünden İnebahtı'yı kaybettiğimizi söyleyen Karakuş, Aydoğan'ın "hangi ülkeler baskın yapabilir bugün?" sorusuna, "İsrail, Yunanistan, hatta Rusya" yanıtını verdi.

*

İnebahtı Deniz Muharebesi 7 Ekim 1571 tarihinde Osmanlı Devleti ile Haçlı donanmaları arasında, Korint Kıstağı'nda, İnebahtı yakınlarında yapılan deniz muharebesidir.

Zorlu mücadelelerden sonra (1570-1571) Kıbrıs'ı fetheden Osmanlı'ya karşı tüm Avrupa ( Papa Pio V, İspanya kralı ve Venedik dukası,) ortak bir donanma kurdu. Çünkü O dönemde Kıbrıs, oldukça hareketli ve Mısır - Avrupa deniz ticaret yolu üzerinde önemli bir adaydı. Kutsal İttifak adı verilen bu antlaşmayı, Osmanlılar, gizlice öğrendiler.

Ancak, Dîvandaki anlaşmazlık yüzünden, Osmanlı donanmasının başına, bir kara ordusu kumandanı olan Müezzinzade Ali Paşa ve yardımcılığına yine bir kara ordusu kumandanı olan Pertev Paşa getirildi.

Uluç Ali Paşa gibi denizcilerin "olamaz" feryatlarını "Divan-ü Hümayün" dinlemedi.

İki donanma, 7 Ekim 1571 günün soğuk bir şafağında dünya tarihinin en büyük deniz muharebelerinden birine başladı.

Osmanlı donanması bozuldu. 142 gemi yok oldu, 20 bin Osmanlı askeri öldü.

Yalnızca kim kurtuldu dersiniz?

Denizci olan Uluç Ali Paşa'nın kumandasındaki Osmanlı donanmasının sağ cenahı başarı gösterdi. 42 Osmanlı gemisinden kurulu olan bu "cenah", gemilerini kaybetmedi, Haçlı sağ cenahını bozarak, savaş alanından sağ salim ayrıldı.

*

1826 yılında, İngiltere, Rusya ve Fransa aralarında bir antlaşma yaparak Yunanistan'a bağımsızlık verilmesini istediler. Sultan II. Mahmut'un bu isteği reddetmesi üzerine Rus donanması İngilizlerle birleşip Akdeniz'e girdi. Rus-İngiliz gemilerine Fransız filosu da katıldı.

Mora İsyanı nedeniyle, Osmanlı donanma gemileri Navarin limanında bulunuyordu. Bunu bilen İngiltere, Rusya ve Fransa birleşik donanması Navarin Limanı'na ziyaret amacıyla geldiklerini söyleyerek donanmamızın yanına "rampa" etti.

Sonra sizden biri bize ateş etti bahanesiyle üç saat boyunca ani bir saldırıyla donanmamızı top ateşine tuttular.

Tüm donanmamız 4100 askerimizle birlikte sulara gömüldü.

*

Bugün böyle bir baskının yapılabilmesi için her türlü neden var: Herkesle kavgalıyız!

Kıbrıs yine aynı değerde Kıbrıs, Rusya, Yunanistan, İsrail, ABD, İngiltere, Fransa vs. yine aynı düşman.

“Divan-ü Hümayün” ise general, amiral dinlemeden ordularımızı paramparça ediyor.

Tarih "tekerrür" etmez ancak -tarihten ders çıkarmayan milletleri-  affetmez!

Ahmet Yıldız