'Yazamazsınız, cesaretiniz yok
Balkonlardaki Galatasaray ve Türk bayrakları olmasa görenler Reyhanlı’yı Türkiye’den ziyade savaş içindeki bir ülkenin toprağı olduğunu düşünebilirdi.
İlçe merkezini sarsan iki patlamadan yaklaşık bir saat sonra Reyhanlı’dayım.
Patlamaların yaşandığı yerlerde polis kordonlarının dışında toplanan Reyhanlılar yerle bir olmuş binalara ifadesizce bakıyorlardı.
Ağlayanlar, akrabalarına ulaşamayıp öldüklerinden şüphelenenler, ne yapacağını bilemeyip bir köşeye çöküp sadece ve sadece bekleyenler vardı.
Ama şaşkınlık ve üzüntünün yanında öfke de büyüktü, hem de çok büyük.
'Yazamazsınız, cesaretiniz yok'
“Ya konuşmayın bunlara, nasılsa yazmayacaklar!” Patlamalardan birinin gerçekleştiği ve altı üstüne gelmiş bir sokakta Reyhanlılarla konuşurken arkadan bir esnaf onlara böyle seslendi.
Sonra başkaları da ona destek çıktı ve beni çevreleyip: “Size konuşsak ne olacak hükümet aleyhinde tek bir şey yazamazsınız siz!” diyerek tepki gösterdiler.
“Yazamazsınız, cesaretiniz yok” diye başladıkları başka bir cümleyse şöyle devam ediyordu: “Cesetleri kendi ellerimizle çıkardık, ölü sayısı çok daha fazla! Onu bile yazmazsınız!”
Yanıma yaklaşan başka bir grupsa hep bir ağızdan ayni şeyi tekrarlıyordu: “Biz savaşta mıyız? Bizi bu Suriye isinin neden parçası haline getirdiler?”
Reyhanlı’da halkın tepki gösterdiği sadece medyaya değildi.
Yer yer polis yetkilileriyle sürtüşmeler oldu, onlara da sesler yükseldi.
Ama en fazla tepki hükümeteydi.
Harabeye dönmüş binaların önünden geçerken elimde fotoğraf makinesini görenlerin cümleleri genelde “Çekin bunları” diye başlayıp “görsünler memleketi ne hale getirdiler!” diye devam ediyordu.
'Kasabada huzur kalmadı'
Yanlarına yaklaştığımda söylenenler aşağı yukarı aynıydı: “Biz Suriyelilere ev sahipliği yaptık ama onlar geldi burada bize rakip is açtı. Ucuza mal sattılar. Bize kabadayılık yapmaya kalktılar. Karılarımıza yan gözle baktılar. Bu Suriye isi yüzünden kasabada huzur kalmadı!”
Geçtiğimiz hafta Reyhanlı’da Suriyelilerle ilçe halkı arasında büyük bir gerilim patlak vermiş, kavgalar çıkmıştı.
O olaylardaki kavgalarda bulunduğunu gururla anlatan Reyhanlılı bir genç olan Ahmet Seyhan bu son olaydan sonra “halk artık bu Suriyelileri burada yasatmaz” yorumunu yaptı bana.
Seyhan’a göre olaydan sonra bölgede yaşayan Suriyeliler evlere kapanmıştı ve dışarı çıkmaları zordu: “Buradaki Suriyeliler bir suru dükkân açmıştı. Su anda tabelalarını indiriyorlar, yazıları sokuyorlar. Sokağa çıkamıyorlar. Çıksalar millet linç eder.”
Suriyelilerin araçları taşlanıyor
Bir başka genç olan Barış Saraç da “Bunlar Suriye’de savaşa girmemiz için yapılan kışkırtma” diye yorumladı ve ekledi: “Buranın insani bunu birbirine yapmaz.”
Reyhanlı’da, özellikle gençlere göre, bundan sonra Suriyelilere çok fazla tepki olacak.
Patlamaların merkezinden ayrılırken birçok Suriye plakalı araca rastlıyorum, hepsi tahrip olmuş.
Ama bu tahribat bombadan değil.
Olaydan sonra Suriyelilerin ilçedeki araçları tahrip edilmiş.
Yürürken iki çocuğun Suriye plakalı bir aracı taşladığını görüyorum.
Ayni saatlerde televizyonlarda Türkiyeli siyasilerin sağduyu çağrıları da başlamış durumda.
Ancak halkın tepkisine kulak verilecek olursa Reyhanlı’nın adinin önümüzdeki günlerde yeni olaylarla gündeme gelmesi hiç şaşırtıcı olmayacak gibi görünüyor.