Yaşlı vatandaşları yerlerde sürüklediler, üzerine bastılar ters kelepçe yaptılar

Yaşlı vatandaşları yerlerde sürüklediler, üzerine bastılar ters kelepçe yaptılar

POLİS BÖYLE DESTAN YAZMIŞ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı olaylarında görülmemiş derecede şiddet uyguladıkları için 
“destan yazdığını” söylediği polisin, Beyoğlu’nda bir restoranda oturan yaşlı iki vatandaşı sandalyeleri devirip masadan yaka paça alarak kelepçelemesi Meclis gündemine taşındı. Polislerin, iki vatandaşa,“İşçi çocuğusunuz! Faşitlik yapmayın” dedikleri gerekçesiyle saldırdığı anlaşıldı.

İstiklal Caddesi’nde geçen cumartesi günü, polis tarafından çıkarıldığı iddia edilen olaylar sırasında, Beyoğlu Ocakbaşı Restoran’da yemek yiyen ve alkol alan iki vatandaşı masadan sürükleyerek yere yatırıp kelepçelemesi, ardırdan gözaltına alması büyük tepki çekmişti.

Milliyet, çevredeki güvenlik kameralarına da yansıyan olayın tanıklarıyla görüştü. Olay esnasında mekanda bulunduğunu belirten restoranın 21 yıllık garsonu Abit Tekin, sözlü tartışmanın ardından ortalığın bir anda karıştığını söyledi. Yaklaşık 15 yıllık müşterisi olan masadaki Hakan Topkurulu’nun sokaktan geçmekte olan polislere “Burada ne işiniz var?” dediğini, polislerin ise bu sözlerden rahatsız olduğunu anlatan Tekin, şunları anlattı:

“Polisler de bunun üzerine ‘Ağzınla iç, adam ol mübarek günde size dokunmayalım’ diye bağırdı. Sonrasında da tartışma büyüdü ve herkesi almaya çalıştılar. Polislere Topkurulu’nun çok alkollü olduğunu söyleyip ortamı sakinleştirmek istedim ama aldırış etmeyip yanımdaki garson arkadaşıma ve müşterilerime vurdular. ‘Madem içiyorlar, sahip çık, adam olsun’ şeklinde bağırmaya başladılar. Yıllardır bu işi yapıyorum, alkol alan bir insanla tartışmaya girmenin bir anlamı yoktur.”

“MÜBAREK GECEDE İÇİYORLAR BETER OLSUNLAR”

Polisin tartakladığı garsonlardan Mehmet Bilgiç ise çevik polis ekiplerinin sokaktan geçerken “Bu mübarek gecede içiyorlar. Beter olsunlar” diye vatandaşları tahrik edebilecek sözler söylediğini iddia etti. Bilgiç şunları söyledi: 

“Polisler sürekli sokakta bir aşağı bir yukarı dolaşıyordu. Müşterilerimiz bundan rahatsız oldular. Aralarından bir tanesi, polislere ‘Hepiniz işçi çocuğusunuz, faşistlik yapmayın’ dedi. Polisler buna çok sinirlenerek müşterilerimize bağırmaya başladı. Ağız dalaşının fazla uzamaması için araya girip polise ‘Alkollüler, lütfen büyütmeyelim’ dedim. Nazikçe söylememe rağmen polislerden biri çıkıp ‘Sen ne karışıyorsun lan, sana ne oluyor?’ diye üzerime yürüyüp bana tokat attı. Daha sonra 2-3 polis daha gelip vurdu. Bir anda müşterilerimizden Hakan beyi de masadan yere atıp sürüklemeye başladılar. Her şey polisin agresifliği yüzünden oldu.”

Bilgiç, kendisine şiddet uygulayan polisler hakkında da şikayetçi olmak istediğini söyledi. Beyoğlu Ocakbaşı’nın sahibi İdris Erdil ise olayın yaşandığı sırada dükkanda olmadığını ancak polis müdahalesine maruz kalan müşterilerini yakın tanıdığını belirterek, “O masadaki 3 kişiden 2’si en az 15 yıllık müşterim. Ayda 2-3 defa gelirler. Onların Taksim’deki eylemlerle falan da bir ilgisi olduğunu hiç görmedim"dedi.

CHP MECLİS’E TAŞIDI: GİZLİ GENELGE Mİ VAR?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, konuya ilişkin bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. Youtube’da yayınlanan görüntülerde, polisin masada oturmakta olan iki yaşlı müşteriyi hiçbir gerekçe sunmadan yaka paça gözaltına aldığı ve restaurant çalışanlarını da sert bir biçimde itekleyerek dövdüğü görüldüğünü vurgulayan Tanrıkulu, “Söz konusu müdahale esnasında gözaltına alınanlardan birinin sandalyeden yere atılarak sürüklendiği ve yere yatırılıp ellerinin arkadan kelepçelendiği görülürken, polisin, gözaltına aldığı yaşlı müşteriye herhangi bir soru sormadığı dikkat çekmektedir” dedi.

Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Muammer Güler’den şu sorulara yanıt vermesini istedi:

1- Beyoğlu Ocakbaşı müşterileri ve çalışanlarına uygulanan bu şiddetin emrini kim vermiştir? Yurttaşlara uygulanan bu şiddetin emrini veren amiri görevden almayı düşünüyor musunuz?

2- Söz konusu görüntüleri inceletip, gerek müşterilere gerekse restaurant çalışanlarına şiddet uygulayan polis memurlarını tespit ederek haklarında ne zaman işlem yapacaksınız?

3- Söz konusu iki müşteri hangi gerekçeyle gözaltına alınmıştır? Haklarında hangi iddialarla, ne tür işlem yapılmıştır?

4- Gezi olaylarından bu yana Beyoğlu esnafının mağduriyetine Sayın Başbakan da defalarca vurgu yapmıştı. Beyoğlu esnafının müşterisine yapılan bu uygulamalar, esnafa da yapılmış sayılmıyor mu? Beyoğlu esnafının mağduriyetini, müşterisini yerlerde sürükleterek mi gidermeyi düşünüyorsunuz?

5- Beyoğlu’nda herhangi bir mekânda gözaltına alınmadan, şiddet görmeden, tehdit edilmeden, gazlı müdahaleye maruz kalmadan oturmanın kriterlerini mi hazırladınız?

6- Taksim-Beyoğlu’nda, Gezi protestolarından beri devam eden polis uygulamalarını daimileştirmeyi mi düşünüyorsunuz? Bu bölgedeki polis uygulamalarına ne zaman son vermeyi düşünüyorsunuz?

7- Beyoğlu-Taksim civarındaki demokratik, barışçıl protesto ve eylemleri şiddetle bastırma girişimlerinize ne zaman son vereceksiniz? 

8- Ülkemizde vatandaşlarımızın, özgürce oturup özgürce yemek yeme haklarını  kısıtlamak,  engellemek insan hakları ve demokrasi ilkeleri ile bağdaşmakta mıdır?

9- Türkiye’de polise istediği kimseyi keyfi olarak gözaltına alma yetkisi veren gizli bir genelge mi yürürlüktedir? 

İşte o görüntüler: