Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa'da AK Parti İl Başkanlığı'nın iftar yemeğine katıldı. Tevfik Lav Tesisleri'nde düzenlenen yemeğe AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, AK Parti İl Başkanı Murat Baybatur, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın abisi Ümit Doğay Arınç, AK Partili Belediye Başkanları, ilçe başkanları ve partililer katıldı.

DHA'nın haberine göre; iftar yemeğinin ardından partililere seslenen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ramazan ayının hoşgörü, yardımlaşma, huzur ayı olduğunu belirterek, bu huzurun Türkiye'de yaşandığı gibi Müslüman coğrafyalarda yaşanmadığını söyledi. Arınç, "Ramazanda birliğimizi bütünlüğümüz birleştirmek için her şeyi yapıyoruz. Çözüm sürecinin başarıyla yol alması, milletimizin güvenlik içerisinde Ramazan'ı yaşaması hepimizi huzur iklimine götürdü. Ama maalesef Müslümanlar kardeştir. Birimizin ayağına diken batsa onun ağrısını hissederiz. Yanı başımızdaki coğrafyada Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de, Gazze'de, Afganistan'da, Pakistan'da bütün dünya coğrafyasında Müslüman olmaları sebebiyle zulüm gören, vahşice hayatları sona erdirilen kardeşlerimiz var. Onların acısını yüreklerimizde hissediyoruz. Gazze'de ve Filistin'de kucaklarında çocuklarıyla toplardan, bombalardan kaçmaya çalışan o kardeşlerimizle dayanışma içindeyiz. Allah onlara yardım etsin, Allah'ım onları bu zulümlerden bir an evvel kurtarsın. Allah zalimleri kahhar ismiyle kahreylesin. Müslümanlara beraberlik versin. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin tuzaklarını Allah başlarına geçirsin" dedi.

"MÜSLÜMLANLARIN IZDIRAPLARINA SEVİNEN MÜSLÜMANLAR VAR"

Başbakan Yardımcısı Arınç, Filistin'deki, Gazze'deki, Suriye'deki, Irak'taki Müslümanların gözünün Türkiye'de olduğunu ifade ederek, "Tek kurtarıcı, tek yardım edici, onların ızdıraplarına kulak veren Türkiye'yi görüyorlar. Niçin başka ülkelerden medet beklenmiyor? Tek başımıza kalsak da, Türkiye bütün bu ızdıraplara koşuyor, elinden geldiğince cevap vermeye çalışıyor. Filistin'e yardımlar başladı. İnsanî yardımlar gönderiyoruz. Bir taraftan da diplomaside ateşkes sağlamak ve haksızlık yapanlardan hesap sormak için tüm dünyaya adeta haykırıyoruz. Sesimizin çok yankılandığını söyleyemem. Amerika Birleşik Devletleri duyarsız. İsrail'in kendisini koruduğunu iddia ediyor. Almanya duyarsız. İsrail'in yaptığı doğrudur diyor. Bir başkası gözünü kapatıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni topluyorsunuz. Konuşanlar konuştuğu yerde kalıyor, bir kınama kararı bile çıkmıyor. Tüm bunlar acı verici. Ama bundan daha acı vericisi Müslümanların bu ızdıraplarına duyarsız kalan, birilerinin helak olmasına kendi iktidarları ve diktatörlükleri için adeta sevinç duyan adı Müslüman ülkelerin yöneticileri de var. Üzüntü verici olan da budur. Bunlara duyarsız kalmak insanı inancından çıkartabilir" dedi.

"İNANIN DAYANAMIYORUM"

İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırıları televizyonlardan izlemeye dayanamadığını dile getiren Arınç, şöyle konuştu:

"Hepimiz televizyon ekranlarına bile bakamıyoruz. İsrail terör uyguluyor. Kumsalda oynayan çocukların üstüne, kundaktaki beş aylık yavruların, annelerin babaların üstüne bomba atıyor. İnanın dayanamıyorum. Sizlerde bakmaya dayanamıyorsunuz. Böyle bir acı ve zülüm var. Konuşuyoruz, konuşmaktan başka da, şu anda diplomatik kanalları işletmekten başka da, gönlümüzün orda olduğunu ifade edip cebimizde ne varsa oraya göndermekten başka bir şey gelmiyor. Bunu yapmayanlar da var da, ben sizler için söylüyorum. Bizim yüreğimiz yarısı Gazze'deki kardeşlerimizle birlikte. Biz onlara hep dua edeceğiz, huzurlu günlere kavuşmak isteyeceğiz."

DUYGULANDI, GÖZLERİ DOLDU

Davos'taki görüşmelerinde Başbakan Erdoğan'ın çıkışını hatırlatan Arınç, "İsrail cumhurbaşkanına siz katilsiniz diyor. Dünyada hiçbir başka insan çıkıp da yanındaki İsrail başkanına sen katilsin diyememiştir. Zalimlere karşı hakikati haykırmak, çok şükür içimizden birine nasip oldu" dedi. Arınç, bir arkadaşının umrede yaşadığı bir hikayeyi anlattı. Arınç, Umreye giden arkadaşına yemeğin ardından hesap ödetmediklerini ve sizin hesabınız Davos'ta ödendi cevabını verdiklerini söylerken gözleri doldu. Ağlamamak için kendisini zor tutan Başbakan Yardımcısı Arınç'ın bir anda sesi değişti.

CUMHURBAŞKANLIĞI TEMSİL MAKAMI OLMAYACAK

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın neden cumhurbaşkanı olması gerektiğini açıkladı. Başbakan Yardımcısı Arınç, "İddiamız ve duamız cumhurbaşkanımız birinci turda, sayın başbakanımız seçilmiş olsun. Türkiye'nin halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olmak şerefine nail olsun. Bu Türk siyasi tarihinde önemli bir noktadır. Devlet başkanı seçmiyoruz, cumhurbaşkanı seçiyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin 12'nci cumhurbaşkanını seçtiğini dile getiren Arınç, artık Türkiye'de halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanının, tüm yetkilerini en güçlü şekilde kullanacağını ifade ederek, "Cumhurbaşkanlığı artık bir temsil makamı olmanın ötesinde adeta icraya yol gösteren, icrayla birlikte ülkenin sorunlarına çare arayan bir nokta olacaktır. Biliyorsunuz üç tane aday var. Biz başbakanımız adına iftihar ediyoruz, onun seçilmesi için gayret gösteriyoruz" dedi.

BAŞBAKANA VEFA BORCUMUZ VAR

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Adayımız 12 yıldan bu yana başbakanlık yapıyor. Türkiye'nin 2002'den bu yana geldiği nokta da bellidir. Aralıksız iktidar olmuştur. Bu siyasi istikrardır. Türkiye ekonomik açıdan ilerlediyse, bunun nedeni Başbakanımız olmalıdır. Herkes elini vicdanına koymalıdır. Bu başarılarda kimin payı var diye düşünmeli ve vefa göstermelidir. Bizim milletimizin vefa duygusunun yüksek olduğuna inanıyorum. Bu başarılı başbakanını elimize fırsat geçmişken, Türkiye'nin en önemli noktasına taşımanın bir vefa borcu olduğunu düşünmemiz lazım. Yiğit insanı, mert insanı, başarılı insanı seven Anadolu, bir başbakanı da cumhurbaşkanlığına layık görecektir" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Arınç, katıldığı iftar programının ardından Ulucami'de teravih namazı kıldı.