Utku Çakırözer: "can Atalay'ın Milletvekili Seçilmesine Rağmen Cezaevinde Tutuluyor Olması Kabul Edilemez"
Gezi Davası'ndan 410 gündür Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve 14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay'ı ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "Milyonlarca yurttaşın oyunu alarak milletvekili seçilen Can Atalay burada tutulamaz. Cezaevinde tutulduğu her gün büyük bir hukuksuzluktur. Zaten 410 gündür büyük haksızlık ve adaletsizlikle karşı karşıya olan Can Atalay’ın milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinde tutuluyor olması kabul edilemez" dedi.
Gezi Davası'ndan 410 gündür Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve 14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay'ı ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "Milyonlarca yurttaşın oyunu alarak milletvekili seçilen Can Atalay burada tutulamaz. Cezaevinde tutulduğu her gün büyük bir hukuksuzluktur. Zaten 410 gündür büyük haksızlık ve adaletsizlikle karşı karşıya olan Can Atalay’ın milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinde tutuluyor olması kabul edilemez" dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Marmara Cezaevi’nde Gezi Davası tutuklularını ziyaret etti. 14 Mayıs’ta Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay ile Hakan Altınay ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret eden Çakırözer, 2046 gündür cezaevinde tutulan iş insanı Osman Kavala ile de görüştü. Çakırözer ziyaretlerinin ardından Atalay, Altınay ve Kahraman’ın mesajlarını kamuoyu ile paylaştı.
"ŞU ANDA YAPILMAKTA OLAN HÜRRİYETİ TAHDİTTİR"
Hatay’dan milletvekili seçilen ve milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay, Çakırözer aracılığıyla gönderdiği mesajında şunları aktardı:
“Ortada yaşanan büyük bir hukuksuzluk var. 14 Mayıs seçimlerinde milletvekili seçildim. 24 Mayıs’ta mazbatam verildi. Avukatım aldı. Dün TBMM’de Meclis Başkanı adayıydım. İsmim pusulalarda yazıldı. Milletvekilleri bana oy verdi. Ama ben Meclis’te değilim, cezaevi koğuşundayım. Buradan yani Silivri Cezaevi’nden TBMM’nin yeni seçilen Başkanı Numan Kurtulmuş’a sesleniyorum, ben burada tutulamam. Burada tutulmam demek, büyük bir hukuksuzluk demektir. Ortada çok acil bir durum var. Şu anda yapılmakta olan hürriyeti tahdittir. Elimde mazbatam var. Hukuk onların oyuncağı değildir, olmamalıdır. Yargıtay’ın 3 gün içinde tahliyem yönünde kararını bildirmesi lazımdı. Hukuksuz biçimde bekletiyor."
"ADALET BAKANI'NIN SÖYLEDİKLERİNİ DE ÜZÜLEREK VE ŞAŞKINLIKLA DİNLEDİM"
Atalay, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un tutukluluğuna ilişkin yaptığı“Yargıtay’da şu anda hükümlü olarak dosyası devam ediyor, hüküm verilmiş. Yargıtay’dan gelecek cevaba göre Meclis Başkanlığı hareket edecektir” açıklamalarıyla ilgili de şunları söyledi:
“Adalet Bakanı’nın söylediklerini de üzülerek ve şaşkınlıkla dinledim. Ya hukuku, konuyu bilmiyor, ki çok yazık olur. Ya da bilerek doğruyu konuşmuyor. O zaman daha büyük yazık. Anayasa var, Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın kararları var. Mustafa Balbay, Engin Alan, Leyla Güven, Sebahat Tuncel kararları var.”
"BİZİ YARGILAMAKTA OLDUKLARI İDDİANAME BOMBOŞ"
Hakan Altınay ve Tayfun Kahraman ise, cezaevinden şu mesajları verdi:
“Buradan tüm 84 milyona çağrım var. 410 gündür burada yatıyoruz. Ama bizi yargılamakta oldukları iddianame bomboş. Beni cebir ve şiddetten 18 yıla mahkum etmek istiyorlar. Benim bomba, mermi, taş hatta hepsini bir kenara bırakın slogan attığımın belgesini ya da kendim atmasam bile birine at dediğimin belgesini ortaya koysunlar. Benden ne dilerlerse dilesinler. Hodri meydan diyorum. Ama böyle bir delil belge bulamazsanız da o zaman lütfen herkes, Ak Partilisi, MHP’lisi, CHP’lisi herkes elini vicdanına koyarak, kendisini TBMM’de temsil eden 600 milletvekilini arayıp hesap sormalı. "Bu Hakan Altınay niye zindanda?" diye hesabını sormalı. Vekilinden sormalı, Bakanından sormalı, yargısından sormalı.
BU ADALETSİZLİĞİN BİTMESİNİ VE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ BEKLİYORUZ"
Dosya boş. Bomboş. Ama biz 410 gündür tutukluyuz. Osman Kavala 6 yıldır içeride. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala hakkında verdiği karar, sadece Kavala’nın tutukluluğunun hak ihlali olduğunu ortaya koymadı. Aynı zamanda Gezi iddianamesinin de ne kadar boş olduğunu ve aslında tüm haklarımızın geriye iadesinin gerektiğini de orta koydu. O yüzden bir an önce Yargıtay sürecinde bugüne kadar yapılan hukuksuzlukların sona ermesini, bu adaletsizliğin bitmesini ve özgürlüğümüzü bekliyoruz.”
"CAN ATALAY'IN MİLLETVEKİLİ SEÇİLMESİNE RAĞMEN CEZAEVİNDE TUTULUYOR OLMASI KABUL EDİLEMEZ"
Ziyaretleri sonrasında Marmara Cezaevi önünde açıklamalarda bulunan CHP’li Çakırözer ise şunları dile getirdi:
“Gezi tutukluları Osman Kavala, Can Atalay, Hakan Altınay ve Tayfun Kahraman ile görüştüm. Can Atalay 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde Milletvekili seçildi, 24 Mayıs’ta mazbatasını aldı ama hala cezaevinde tutuluyor. Buradan Yargıtay’a, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sesleniyoruz. Milyonlarca yurttaşın oyunu alarak milletvekili seçilen Can Atalay burada tutulamaz. Cezaevinde tutulduğu her gün büyük bir hukuksuzluktur. Zaten 410 gündür büyük haksızlık ve adaletsizlikle karşı karşıya olan Can Atalay’ın milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinde tutuluyor olması kabul edilemez. Dün kendisi TBMM’de Meclis Başkanvekili Adayı olarak oy aldı milletvekillerinden. Bu adaletsizliğin, bu hukuksuzluğun derhal sona ermesi ve Can Atalay’ın tahliye edilerek TBMM’de görevine başlaması gerekiyor. Ayrıca yaklaşık 6 yıldır burada tutulmakta olan AİHM’in, Türkiye’deki mahkemelerin tahliye kararlarına, tutukluluğunun haksız olduğu rağmen yaklaşık 6 yıldır cezaevinde tutulmakta olan Osman Kavala’nın tutukluluğunun da bir an önce sona ermesi gerekiyor. Yine Hakan Altınay ve Tayfun Kahraman 410 gündür cezaevinde hiçbir delil olmadan tutulmakta, özgürlüklerinden mahrum tutulmakta. Bu haksızlığın, bu adaletsizliğin bir an önce ortadan kalkması gerekiyor. O yüzden haklarında dava Yargıtay'da. Yargıtay'ın bir an önce karar bozularak yeniden yargılama ve derhal tahliyeleri yönünde hüküm vermesi yönündeki çağrımızı da buradan yinelemek istiyorum. Gezi tutuklularının bir an önce buradan haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin sona ermesi ve özgürlük çağrımızı yineliyoruz."
Kaynak: ANKA Haber Ajansı