UÇAKLARDA ÇOK MERAK EDİLEN GİZEMİN CEVABI
Uçağa binip de pencere kenarında oturmuş herkes mutlaka fark etmiştir: her bir pencerenin orta, alt kısmında ufak bir delik bulunur. Fotoğrafta bu görülmektedir. Bir uçağın penceresinde neden bir delik bulunsun ki? Gelin öğrenelim.
Bu deliğe "nefes deliği" ya da "kanama deliği" adı verilir. Uçağın güvenliği için çok önemlidir. Eğer ki uçak pencelerine dikkatli bakacak olursanız, 3 farklı tabakadan oluştuğunu görürsünüz. Bu tabakalar (camlar) genellikle akrilik malzemeden üretilirler. Bunlardan en iç tarafta bulunan (kimi zaman "çizik penceresi" olarak bilinir) pencerenin görevi, kendisinden sonra geleni korumaktan ibarettir. Adı üzerinde, baş yaslandığında vücuttan salgılanan ter gibi sıvıları tutsun, bir şey çarpacak olursa çizilsin ama diğer pencerelere zarar gelmesin gibi sebeplerle bulunur.
Ortadaki pencere (ki "nefes deliği" işte bu katmanın içerisindedir) ve dıştaki pencere asıl önemli olanlardır. Yüzeysel olarak bakacak olursak, uçak irtifa kazanırken (yerden yükselirken), hem kabin içi hem de kabin dışı basıncı düşer. Fakat dışarıdaki hava basıncındaki azalma, içeridekinden çok daha fazladır. Çünkü uçaklardaki kabin basıncını dengeleyen sistemler, bu basınç farkını kapatırlar ve konforlu/güvenli bir uçuş sağlarlar. Ancak bu sebeple kabin basıncı, dış basınçtan fazla olur. Bu da sorun demektir.
Penceredeki dış iki katman, kabin basıncı ile hava basıncı arasındaki farkı karşılamak üzere tasarlanmıştır. Hem orta hem de dış taraftaki pencereler, iki taraf arasındaki basınç farkına direnebilecek kadar dayanıklıdır. Yine de, aslen iki ortam arası basınç farkını sırtlanan pencere dış penceredir. Orta pencereye çok fazla basınç binmez. İşte bu durum, o ufacık "nefes deliği" sayesinde mümkün olur. Yolcu kabini pencere üreticisi GKN Havacılık'tan teknoloji yöneticisi Marlowe Moncur bunu şöyle izah ediyor:
"Orta katmandaki bu ufak kanama deliğinin görevi, yolcu kabini ile paneller arası boşluktaki basıncı dengelemektir. Böylece basınç farkı, sadece penceredeki dış panel üzerine biner."
Peki neden iki pencereye birden yük bindirmek varken, dış pencereye bu basıncı uygulamak isteyelim? Eğer ki sıradışı bir şey olur da dış katman bozulursa, yani üzerine binen basınç altında çatlayacak olursa, bu ufak nefes deliğinden hava yavaşça sızacaktır. Fakat bu sızma o kadar düşük olacaktır ki, uçağın basınç dengeleme sistemi rahatlıkla üstesinden gelebilecektir. Boeing Ticari Uçaklar şirketinden havacılık mühendisliği danışmanı Bret Jensen, deliğin birbirinden farklı ama birbiriyle ilişkili görevleri olduğunu belirtiyor:
"Delik, hem iki katman arasındaki hava boşluğundaki nemi alır, hem de pencerede sis veya don oluşmasını önler. Yani eğer ki yerden 10.000 metre yüksekte uçarken bulutları ve manzarayı görebiliyorsanız, bunu sağlayan nefes deliğidir!"
Dikkat edecek olursanız, yüksek irtifalı uçuşlarda o deliğin etrafında göze hoş gelen donma desenleri oluşacaktır. Bu kadar yüksekteyken dışarıdaki hava sıcaklığı -56 dereceye kadar düşebilmektedir. Moncur'un söylediğine göre bu delik etrafındaki don, kabin içerisindeki havanın, soğuk pencere yüzeyine temas etmesiyle oluşmaktadır. Söz konusu donu oluşturan ilginç desenler ise genellikle fraktal (sürekli çatallanan) yapılıdır ve pencere sıcaklığı, kabin havası nemliliği ve delikten geçen hava miktarına bağlı olarak değişebilir.
Kaynak: evrimagaci.org