Türkiye Polis Şiddetinden Suçlu Bulundu
AİHM POLİS ŞİDDETİNİ SUÇLU BULDU
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2006 yılında İzmir'de düzenlenen 1 Mayıs gösterilerinde polisin orantısız şiddet ve biber gazı kullanımıyla ilgili davada Türkiye'yi para cezasına mahkum etti. Hürriyet planet'de yayınlanan habere göre, 1 Mayıs gösterilerinde, polis tarafından tekmelenerek darp edilen vatandaşların açtığı dava sonucunda Türkiye Suçlu bulundu. 1 aydır süren Gezi Direnişi boyunca halka tonlarca gaz sıkılması, insanların ölmesi, gözlerin çıkması binlerce yaralı hakkında yargı henüz başlamamışken, geçen 1 Mayıs ta polis şiddetine maruz kalan vatandaşın AİHM de açtığı dava sonuçlandı bile.
Mahkeme Zuhal Subaşı ve Ali Çoban'ın açtığı davada Türkiye'yi şikayetçilerin her birine 15 bin euro ödemeye ayrıca masraflar için toplamda 1760 euro ödemeye mahkum etti.
AİHM'in açıklamasına göre Subaşı ve Çoban, İzmir'de 2006 yılında katıldıkları 1 Mayıs gösterileri sırasında polis memurları tarafından tekmelendikleri, darp edildikleri, biber gazıyla müdahaleye maruz kaldıkları ve yetkililerin kötü muameleyle ilgili etkili bir soruşturma süreci yürütmediği gerekçeleriyle şikayetçi oldu.
Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleyi yasaklayan 3'üncü maddesi doğrultusunda Subaşı ve Çoban'ı haklı buldu.
Mahkeme şikayetçilere kötü muamele uygulanması ve şikayetin yetkililerce etkili bir biçimde soruşturulmaması nedeniyle 3'üncü maddenin iki kez ihlal edildiğine karar verdi.
BİR MAHKUMİYET DAHA
Yine aynı madde üzerinden 1997 yılında terörle mücadele polisinin evlerine düzenlediği bir baskınla ilgili şikayetçi olan Gülçin Yeşilmen Bozdemir ile Maşallah Yeşilmen'in davasını da karara bağlayan AİHM, Türkiye'yi 6 bin euro para cezasına çarptırdı.
Bozdemir ve Yeşilmen, bir aile üyesini aramak için evlerine baskın yapan polislerin kendilerini çırlçıplak soyduğunu, dövdüğünü, o sırada hamile olan Bozdemir'in bebeğini kaybettiğini ve Yeşilmen'in tecavüzle tehdit edildiğini savundu. Şikayetçiler ayrıca yetkililerin şikayetleri konusunda etkili bir soruşturma yürütemediğini belirtti.
Mahkemenin kararında şikayetçilerin özgürlük hakkı ile güvenlik hakkının ihlal edildiği, konuyla ilgili soruşturmanın etkisiz olduğu ancak kötü muamele iddialarının 3'üncü maddenin ihlali olarak değerlendirilemeyeceği ifade edildi.