TGB'den '5 Ağustos Silivri Buluşması' Açıklaması
Efendilerinin ömürlerini nasıl uzatabilirler, onun hesaplarını yapıyorlar. Şaşırmıyoruz.
TGB'DEN 5 AĞUSTOS AÇIKLAMASI
Cuma Hikmet
5 ağustos 2013 de karar duruşması yapılacak olan Ernekon davası tutuklu sanıklarına destek için, Silivri'de Buluşma çağrısı yapan, muhalif kesimlerden TGB buluşmaya ilşkin bir açıklama yolladı. Konuya dair başta İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nunöğlen saatlerinde yaptığı, "Silivri Buluşmasına gelenler Suç İşler " açıklamasının ardından, 5 ağustos gündemin en önemli maddesi haline gelmiş, başta CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere buluşmaya destek veren tüm kesimlerden yoğun tepkiler gelmişti. TGB den, gelen basın açıklamasında ise, Silivri Buluşması çağrısına kimi medya kuruluşlarının yaptığı haberlere tepkiler dile getiriliyor. Açıklamada söz konusu " 5 Ağustos Silivri Buluşması" çağrısına destek verenlerinde uzun bir listesi eklenmiş. TGB nin yayınladığı, çeşitli sanatçı, gazeteci, yazar ve diğer mesleklerden tanınmış kişilerin listesini haberimiz ekinde görebilirsiniz
ZAMAN VE TARAF'TAN SİLİVRİ GÜZELLEMELERİ
(01.08.2013 tarihli Zaman ve Taraf Gazetelerinin 5 Ağustos Silivri Buluşması'na İlişkin Haberlerine Yanıtımızdır)
Doğada her şeyin bir görevi var. Madde boşluk tanımıyor. Türkiye siyasi tarihinin en büyük hesaplaşmasının gerçekleştiği Ergenekon Davası'nda sona yaklaşılırken onlar da görevlerini yerine getiriyorlar. Efendilerinin ömürlerini nasıl uzatabilirler, onun hesaplarını yapıyorlar. Şaşırmıyoruz.
ZAMAN GAZETESİNDE YAZILANLAR
01.08.2013 tarihli Zaman Gazetesi görevini layıkıyla yerine getirmenin mutluluğuyla bayilerdeki yerini almış. Bir "aferin"i hakediyor. "Silivri'yi Basacaklar" tantanasıyla haberi yapan gazete muhabirleri muhtemelen büyük oynuyorlar. Gözlerini zirveye dikmişler. Zaman ve benzeri gazetelerde yükselmenin yolunun halk hareketine uydurmacalarla saldırmaktan geçtiğini iyi biliyorlar. Ama daha çok fırın ekmek yemeliler. Haberde yer alan ve tebessümle okuduğumuz "TGB'nin polisle çatışacak elemanları" için hazırladığı öne sürülen gaz maskelerinin, Tayyip Erdoğan egoizminin ve AKP faşizminin bir yansıması olarak hayatımızın doğal bir parçası haline geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Nitekim milyonlarca insanın sipariş vermesi üzerine gaz maskesi fiyatlarının yükselmesi, gaz maskelerinin hayatımızın doğal bir parçası haline geldiğinin farklı bir bakış açısı ile göstergesidir. AKP'li bakanların, milletvekillerinin oğulları için köşeyi kısa yoldan dönebilecekleri yeni bir sektör ortaya çıkmıştır. Uzun lafın kısası: Ecza dolaplarımızda ve çantalarımızda baş köşede yerini alan gaz maskeleri bir suç unsuru değildir. Bir saldırı aracı hiç değildir. Zira Türkiye'de yanınızda gaz maskesi olmadan gezintiye çıkmanın bedeli büyüktür. Bir de gaz maskelerinin bütünleyici parçası olan "baretler" vardır. Bakkala ekmek almaya çıkan 14 yaşındaki Berkin Elvan'ın başına gelenleri de düşününce, Türkiye'de baretsiz sokağa çıkmak da tehlikelidir.
Haberde üzerinden atlanmış. Haberi yapan gazete muhabirleri "baret"ler üzerinden de bir saldırıya girişebilirlerdi; tabi o da tutmazdı. Fakat baret sektöründeki gelişmelerden de iş çıkacağını köşe dönmeciler gözden kaçırmamalılar.
Efendilerinin sonunun yaklaştığının onlar da farkındalar. Öyle ki halka uygulayacakları şiddeti meşrulaştırmak için her türlü yalana başvuruyorlar. Nafile...
TARAF MİSYONUNA DEVAM EDİYOR
Taraf Gazetesi de misyonunu başarıyla devam ettiriyor. Görevi stratejik. AKP'nin bugünleri hazırlamasındaki payı büyük olan Taraf Gazetesi 01.08.2013 tarihli baskısında yer alan bir haberle 5 Ağustos buluşmasını hedef alarak Gezi Direnişi ile Silivri'deki direnişin, zıt odaklar olduğunu ifade ediyor. Türkiye'nin aydınlanma ve direnme birikimini tasfiye amacıyla aydınlarının, yurtseverlerinin, devrimcilerin, gazetecilerin esir alındığı, tutsak edildiği Ergenekon vb. davalarda her şey apaçık ortadadır. Ergenekon vb. tüm davalarda hukuksuzluğun hukuk, yalanın ve iftiranın delil olduğu defalarca kanıtlanmıştır. Halk,
Taraf ve türevi gazetelerin bu düzmece davalardaki rolünü, Taraf Gazetesi'nin AKP'nin operasyon gazetesi olduğunu çok iyi bilmektedir. AKP'nin halk düşmanlığını ört bas etmeye çalışan, Erdoğan'a dizdiği methiyelerle kritik zamanlarda imdadına yetişen bu gazete, yaptığı haberlerle halk hareketini bölüp, AKP'nin elini kuvvetlendirmek gayesindedir. "Yetmez ama Evet" diyerek AKP diktatörlüğünü pekiştirenlerin AKP'nin varlık yokluk mücadelesi olan bu davalardaki tutumu ve Türkiye üzerine görüşleri ise yalnızca acınasıdır.
TGB KÜRT DÜŞMANI DEĞİLDİR
TGB'nin ırkçı ya da Kürt düşmanı olmadığı ise herkesçe bilinir. En büyük ırkçılar, halk düşmanı AKP'ye ve Tayyip Erdoğan'a öyle ya da böyle destek olan ikiyüzlülerdir.
"Hükümet İstifa" sloganlarıyla ve özgürlük talepleriyle sokağa çıkan milyonlar, Türkiye'nin bütün sorunlarına hassasiyetle yaklaşarak nerede bir haksızlık, hukuksuzluk varsa üzerine gideceğini göstermiştir. "Bu daha Başlangıç" sloganı da 2012'den itibaren ayağa kalkan halk hareketinin ataklara devam edeceğinin işaretidir. Büyük haziran direnişi birleşmiş, örgütlü bir halkın önünde hiç bir kuvvetin duramayacağını göstermiştir.
5 Ağustos'ta yalnızca yurtseverlerin özgürlüğü için değil; Türkiye'nin özgürlüğü için, kardeşçe yaşanabilir bir Türkiye için büyük haziran direnişimize katılan, direnişin sembolü haline gelen dostlarımızla, yüz binlerle Silivri'de olacağız! Yurtseverlerle kucaklaşacağız!
Tarih de bize bu görevi dayatıyor. Yakında, AKP diktatörlüğünü yıkacağız. Hazırız. (DİKKAT! Bu satırdan da bir düzmece haber çıkabilir.)