Cumhuriyet Halk Partisi

Atatürkün partisi aynı zamanda halkın partisi. Ama hangi halkın?

Bu günlerde klişe bi deyim var "Atatürk'ün partisindeki teröristler" ya da "CHP artık Atatürk'ün partisi değil". Ülkeye bak normal vatandaştan çok terörist var! İnsanları terörist, vatan haini ilan etmek ne kadar da kolaylaştı. Bir yanda iktidarın kendisinden olmayan herkese terörist gözüyle bakmasını geçtim, diğer tarafta sosyal demokrat olduğunu iddia edenler bile birilerini terörist ilan ediyor.

Sofrada bir din var bir de Atatürk, bir kesim dini yiyip bitirdi, karşısındakiler Atatürk'ü. Herkes Atatürkçü ve herkes karşısındakinin Atatürükçülüğünü eleştiriyor. 

Herkesin tarihi tarih de bi bizim tarihimiz lastik gibi kim nereye çekse oraya gidiyor. Bu yüzden işte Atatürkçülüğün bilinen bir kalıbı yok. Kimi dindar der kimi dinsiz, kimi Türk Milliyetçisi der kimi sosyalist. Atatürk öldü arkadaşlar. Fikirleri yaşıyor. Biz bu fikirleri devam ettirmeli, üzerine ekleyerek daha ileriye gitmeliyiz.

Atatürkçülük yaşamımız boyunca ne mutlu Atatürkçüyüm diyerek kelimelere hapsettiğimiz bir kavram değildir. Atatürkçülük sarı saçlım mavi gözlüm neredesin demek değildir. O söylemedi mi bize " Eğer Ülkenizi kurtaracak Bir Lider Beklemekteyseniz, Ben Size Hiçbirşey Öğretememişim Demektir". Hepimiz Atatürk olmadıkça bu düzen değişmez arkadaşlar. Hani hepimiz Mustafa Kemaldik?

Atatürk istese rahatça olabileceği ama reddettiği bir padişah yada dini lider değildir. Atatürk o zamanki Lazıyla, Çerkeziyle, Kürdüyle ve Türküyle milyonları arkasına alarak memleketi düşmandan kurtaran büyük komutan ve sonrasında bizlerin birdaha kimsenin kulu kölesi olmamamız için Cumhuriyeti kuran önderimizdir. O yüzdendir ki dindarı da, ateisti de, solcusu da, ulusalcısı da rahatlıkla biz Atatürk'çüyüz diyebilmektedir. 

Atatürk dindarmıydı, din düşmanı mı tartışmalarını bir kenera bırakıp, hangi parti Atatürk'ün partisi diye kavga etmeden ortak değerlerimize sarılıp yolumuza bakmayı beceremedik.? 

Seksen milyonluk ülkemde herkes aynı haklara sahip, herkesin seçme hakkı var. Herkes asil ve meclise bir vekil gönderiyor. Milyonlarca kişinin oyu ile seçilmiş milletvekillerinin ya da belediye başkanlarının ceza evlerine gönderilmesine karşı çıkanlar ve bu hukukun üstünlüğünü savunanlara gösterdiğimiz tepkiler hakaret boyutlarına ulaşıyor. Tuncay Özkan, Eren Erdem gibi CHP milletvekilleri Hukukun üstünlüğünü savunurken terörist seviciler gibi lanse ediliyorlar. Oysa hepimiz hatırlarız Cumhuriyet Mitinglerini düzenleyen, Atatürk'çü, Cumhuriyetçi olduğu için fetullahçı terör örgütünün hakimleri savcuıları tarafından ceza evine gönderilen, bu da yetmezmiş gibi kanına fare zehiri enjeklte edilerek sessizce öldürmeye çalıştıkları Tuncay Özkan, bugün terörist ilan ediliyor. Soruyorum sizlere, hangimiz bu bedeli ödedik de bu insanı şimdi linç ediyoruz. Tuncay Özkan şuan sadece sebze yiyerek hayatını idame ediyor. 

Hukuk devletinde hukukun üstünlüğü ve anayasaya göre suçu ispatlanana kadar herkes masumdur ibaresi ne zaman unutuldu. Hukukun bu kadar ayaklar altına alındığı ülkemde yarın hepimize lazım olacak adalet kavramını savunmak ne zamandan beridir bizleri terörist, vatan haini yapıyor. Dahası bu insanlar milletvekili ya da belediye başkanlıklarına aday olduklarında pkk ile bağlantıları yokmuydu? Sözkonusu kişiler beş sene önce de on sene öncede aynı görüşe sahip insanlardı, o zaman neden adaylıklarında sorun çıkartılmadı da şimdi seçilmiş insanlar ceza evlerinde. Bu insanların suçları sabit görülüp, cezaları belirlendiği zaman savunanlar olursa işte o zaman terörü ya da teröristi savunuyorlar söylemleri haklı bir pozisyon alır. Diyeceksiniz ki biz bu insanların terör destekçisi olduğunu biliyoruz. Evet bunu hepimiz biliyoruz. Peki biz biliyorsak, devlet biliyorsa adliyelerin, hakimlerin, savcıların görevi ne? Bunlara hiç gerek duymadan Başbakanlık bir emirle bunların cezasını versin ve ceza evlerine koyulsunlar. Nerede Hukuk Devleti? Elinde yetki olan sevmediği her görüşü, her kitleyi cezalandırsın. Nerede demokrasi?

Savunulan terör de değil teröre destek veren seçilmiş milletvekilleri de. Burada savunulan hukuk devletidir. Hukuk çiğnendikçe adaletsizlik dahada artarak adam kayırmalar ve örneklerine sıkça rastladığımız hırsızların, tecavüzcülerin serbest bırakılması gibi olaylar daha da artacaktır. 

Adalet hepimize lazım, suçluya da suçsuza da! 

Hep ne diyoruz, bir gün adalet sağlanacak ve adalet karşısında hesap vereceksiniz! Gazeteciler, sosyal medya kullanıcıları yazdıklarından dolayı evlerinden alınıyorlar. Sitem ediyoruz, zorumuza gidiyor.  Bizler bugün yapılanlara göz yumarsak, yarın bir polis arabasında karakola götürülürken arkamıza baktığımızda herkesin sadece seyrettiğini görmek zorunda kalacağız. 

 Bu yazıyı yazdığım için ben de terörist ilan edileceğim bunun farkındayım. Ama Nazım Hikmetin çoğunuzun bildiği dizeleri ile bunu söyleyenlere de cevap vermek istiyorum.

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. 
Vatan çiftliklerinizse, 
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, 
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, 
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, 
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, 
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, 
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, 
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, 
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, 
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, 
                            ben vatan hainiyim.